Ağustos Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası için önemli bir ay, çünkü verilen 31 stajyer sanatçı kadrosu için giriş sınavları yapılacak. 5-20 Ağustos arasında yönetim kurulu ve jüri üyeleri Cumartesi-Pazar dahil yoğun bir çalışma içinde olacaklar. Sınavın bu kadar geniş bir zaman dilimine yayılmasının nedeni, tam 270 konservatuvar mezunu profesyonel müzisyenin yarışacak olması.
Başvuru sayısı niye bu kadar çok? 2000 yılı sonrasında hükümetlerin yeni sanat kurumları açmaması, çıkarılmış mevcut kadrolara eleman alımı için vize verilmemesi, hâtta mevcut olanları dağıtma, yok etme yönünde girişimlerde bulunması (TÜSAK girişimi), konservatuvarlardan mezun olanların sürekli birer işe girememesi nedeniyle oluşan birikim, başlıca nedenler. Buna, CSO'nun ülkemizdeki tüm devlet sanat kurumlarının deyim yerindeyse “anası” olmasını, düzgün çalışıldığı takdirde ilerleme olanağı tanıyan itibarlı ve garantili bir kadro olarak görülmesini de eklemek gerek.
Başvuru sahiplerine tebligat yerine geçen duyurunun KTB Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü ile CSO'nun internet sitelerinde yayımlanmasının ardından, sosyal medyada bol bol “meli-malı” diye biten yorumlar, görüş açıklamaları, sınav sistemi önerileri başladı. Hâtta içlerinde sınav başvurusunda bulunanları ve olası kazanacakları şimdiden küçümseyen, hakaretamiz ifadeler kullanan bile vardı.
Herkesin şunu bilmesinde ve yorumlarını ona göre yapmasında yarar var. CSO yönetimi sınavı kafasına göre açmıyor, siyah perde arkasında mı çalsınlar, yoksa tül perde arkasında mı diye kararı onlar vermiyor! Başvuru sahiplerini inceleyip içlerinden uygun gördüklerine davetiye göndermiyor! Kısacası kuralları bugünkü yönetim koymuyor. CSO'nun 6940 sayılı kuruluş kanunu ve uyulması zorunlu 28.01.1970 tarihli 13411 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmış bir yönetmeliği var. Sınav da, sosyal medya öğütlerine göre değil, bu yönetmeliğe göre yapılıyor.
Türkiye genelinde tek farklılık, artık bu tür başvuruların yazılı olarak iadeli taahhütlü postayla ya da elden imzalı teslim yöntemiyle yapılıyor ve cevabının da gene postayla veriliyor olmayışı. Nasıl ki artık Resmi Gazete kağıt olarak basılmıyor, sadece internet üzerinden yayınlanıyorsa, bu tür işlemler de internet üzerinden yapılıyor. Başvuru sahibi müzisyenler de bu koşulu gene internette yayımlanan sınav şartnamesinde okudular ve başvurularını buna göre yaptılar, sınav tarih ve saatini de gene internetteki listeden öğrendiler. Yaşı tutmadığı için kabul edilmeyen bir genç dışında, başvuran herkes de sınava girecek. Bilmem, “Aman adım öğrenilmesin, kazanamazsam kimsenin girdiğimden haberi olmasın” diye endişe ederek başvuru yapmaktan vazgeçen müzisyen olmuş mudur?
Bu konuda kim ne yazarsa yazsın, CSO'nun seçilmiş yöneticileri ile sınav için başvuruda bulunmuş müzisyenler hiç sinirlenmesinler, cevap yetiştirmeye kalkmasınlar. Onların şimdiki önceliği adil, mevcut kurallara uygun biçimde 26 gün kesintisiz devam edecek sınav maratonunun en sağlıklı biçimde yapılmasıdır. Sınavların tamamının video kaydının yapılacak olması, CSO yönetiminin sınavın güvenirliği açısından aldığı ek bir önlemdir.
SINAV KURULLARINDA KİMLER BULUNABİLİR?
Gene sosyal medyada, yönetmelikte “imtihan komisyonu” olarak nitelendirilen sınav kurullarında kimlerin yer alacağı konusundaki açık hükümlere rağmen, bazılarının tezvirat yapmaya kalkıştığını, âdeta sınavı sabote etmeye çalıştıkları anlamına gelen yorum yaptıklarını gördüm.
Bakın CSO yönetmeliğinin ilgili maddesine:
Madde 91 - Yaylı çalgılar kabul imtihanları komisyonu şu üyelerden teşekkül eder:
a) Orkestra şefi ve şef muavinleri .
b) 1., 2., 3., konsertmaisterler, konsertmaisterlerden hiç birisi bulunmadığı takdirde konsertmaister muavinleri,
c) Çello solisti ve viyolonsel grup şefi,
d) 2. keman, viyola ve kontrabas grup şefleri, Grup şefleri bulunmadığı zaman muavinleri,
e) Yönetim Kurulunca seçilecek bir nefesli çalgılar temsilcisi.
Yorum sahipleri bunlardan biri veya birkaçı yoksa, olmayanların başka orkestralardan çağrılması gerektiğini iddia ediyorlar. Tamamen yanlış yorum. Yönetmelikte "yoksa başka orkestradan çağrılır" diye bir ifade yoktur. Yönetmelik, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası Yönetmeliğidir. Belirtilen unvanda kişi yoksa yoktur, başka orkestralardan İzmir'den, İstanbul'dan çağrılamaz. CSO yasa ve yönetmeliğinin ruhu da, dışardan jüriye üye çağrılmasına elverişli değildir. Orkestra, birlikte çalışacaklarını kendi seçer. Geçmişte Nedim Tanrıkulu'nun müdürlüğü döneminde böyle bir hatalı uygulamanın yapılmış olması teamül oluşturamaz. 91. maddedeki unvanlar, başka orkestraların değil CSO'nun ünvanlarıdır, o ünvanda kişi yok ise, kalanlarla jüri kurulup sınav yapılır. Hukuka uygun uygulama böyle olmalıdır.
Aksi takdirde, sınava girenlerden birinin Bölge İdare Mahkemesi'ne başvurması halinde o sınav iptal edilir. Çünkü hukuk, mahkeme, kimilerinin “meli-malı” görüşlerine bakmaz, açar yasayı, yönetmeliği okur ve buna göre karar verir.
Bu konuda CSO yönetimi, sakın ola ki, aksi yönde bir takım telkin ya da görüşlere itibar etmemeli, yasa ve yönetmelik ne emrediyorsa onu yapmalıdır. Önceki yönetimin konzertmeisterler konusunda yaptıkları hataları tekrarlamamalıdır. Yoruma gereksinim duyuluyorsa, çok değerli idare hukukçularımız, Bakanlığın da hukuk müşavirleri vardır, onlara sormalıdır.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
29 Temmuz 2020, Kaş