Nasıl Ankara Devlet Konservatuvarı, Cumhuriyet döneminde bu alandaki eğitim kurumlarının “babası” sayılabilirse, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da “ana”sıdır. Bu iki kurum, Osmanlı döneminde başlamış çoksesli müzik geleneğini, Atatürk'ün insiyatifiyle Cumhuriyet dönemine taşımış, bu alandaki gelişmenin öncüsü olmuşlardır. Miladî takvimin kullanılmasıyla birlikte, Türkiyemiz, bazı Arap ülkeleri hariç, dünyayla uyumlu bir zamanlamaya sahip olmuştur. Seçilen 12 ay düzenli miladî takvim içinde, yılın son ayı olan Aralık'ın son haftası yeni yılı karşılamaya dönük etkinliklerle dolu olarak geçer. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da her yıl parlak bir yeni yıl konseri düzenleyerek, coşkuyu geniş kitlelerle paylaşır. Bu yılki coşku paylaşımı, “malûm” nedenlerle spor salonunda geniş kitlelerin katılabileceği türde yapılamadı. Yerine CSO kendi konser salonunda iki gece üstüste yeni yıl konserini düzenledi.
27 Aralık 2018 akşamı, dışardaki buzlu ortama karşın CSO konser salonu lebalep doluydu. Yeni yıl süslemesi olarak şef kürsüsü arkalığının köşelerine iki tane kırmızı tül takılmış, sahne kenarı çiçekle donatılmış, ayrıca kırmızı balonlar yerleştirilmişti. Kırmızı balonların üstünde ay-yıldız basılıydı. Her ne kadar birkaç balon küçük temaslarda patladıysa da, bu bayraklar sayesinde herkes kendini “millî” bir yılbaşı konserinde hissetmiş olmalı!
Orkestrayı, Türkiye'ye daha doğrusu İzmir'e ilk geldiği 2006 yılından bu yana izlediğim, yönettiği pek çok operaya tanıklık ettiğim Arjantin doğumlu Tulio Gagliardo Varas (d. 1965) yönetiyordu. Kariyeri boyunca 20'şi aşkın opera, 40'ı aşkın operette Avrupa orkestralarını yönetmiş, dünyada yönettiği konser sayısı 2500'e yaklaşmış olan Tulio Gagliardo Varas, bir yılbaşı konseri için hem dengeleri, hem coşkuyu kollayan, tek bir soliste eşlik etmek yerine, kadın ve erkek sesleri bir arada kullanarak düetlere de yer veren bir program hazırlamıştı. Solistler AnkaraDOB'dan soprano Mehlika Karadeniz, İzmirDOB'dan tenor Aydın Uştuk'tu. Varas, orkestrayı “Valsler Kralı” Johann Strauss'a mahkûm etmemiş, ancak iki yarının da ilk parçası olarak bestecinin dolgun iki eseri İmparator ve Mavi Tuna valslerini yerleştirmişti.
Karadeniz solo olarak söylediği tüm parçalarda ses olarak kendini ne denli geliştirmiş olduğunu gösterdi. Karadeniz'in bir dönem Ankara'ya da gelen pedagoglar Tom Krause ve rejisör Elja Tolpo ile çalıştığını ve ardından Savollina'ya davet edildiğini anımsıyorum. Bu çalışmalar ses tekniğinin yanında özellikle Karadeniz'i sahne duruşu ve mizansen konusunda hayli geliştirmişti. Yılbaşı konserinde, sahne hareketlerini hayli abartılı olarak ortaya koyan Karadeniz, düetlerde de kendisinden kısa boylu olan tenor Aydın Uştuk'la iyi bir uyum yakaladı.
Aydın Uştuk, sahneye ilk geldiğinde elini göğsüni koyup, “Çok hastayım, 45 dakika önce bir iğne olardum ve sahneye geldim. Kusurum olursa affola” diyerek Palyaço operasından “Vesti la giubba”yı müthiş bir mimik ve ses etkinliğiyle söyledi. “Hasta hali bu ise, sağlam halinde kimbilir nasıl söylüyordur?” dedirtti dinleyiciye... İki solist konserin sonunda Lehar'ın Şen Dul'undan “Lippen Schweigen” düetini Türkçe sözleriyle yaptılar.
İlk gelişinde İzmirDOB'dan aldığı teklifle 11 yıldır bu operaevimizin genel müzik direktörlüğünü yapan Tulio, konserin sonunda dinleyiciye Türkçe seslenerek “Şimdi iki parça daha hazırladık sizin için. Ama birincisinde sizden de tempo istiyoruz. Piano ve forte bölümlere dikkat” diyerek, bu konserlerin olmazsa olmazı Radetski Marşı için bagedini indirdi. Dinleyiciye de alkıştaki hafif ve kuvvetli bölümleri gayet güzel yaptırttı. Ardından da La Traviata'dan ünlü Brindisi düeti geldi. Tulio bu kez dinleyiciden vokal koro olarak eşliklerini istedi ve “İyi olmazsa sabah 8.00'de hepiniz buraya provaya” esprisiyle büyük alkış aldı. Bu iki bis sırasında orkestra içinden konfetiler de patlatıldı. Beklenen coşkuyu sağlayan, müziklerin iyi seslendirildiği, solistlerin söylediklerinin hakkını verdiği, tatmin edici bir yılbaşı konseri oldu.
Eh, günümüzün “malûm” ortamında bir devlet orkestrasının yeni yıl konseri için, bundan iyisi can sağlığı...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
28 Aralık 2018