Ortalıkta iki tane video dolaşıyor.
Biri Devlet Opera ve Balesi Sözleşmeli Çalışanları imzasını taşıyor, internette paylaşılıyor. Herkesin ulaşabileceği bir linki yok.
Diğeri ise Bursa ve İzmir Devlet Tiyatroları Teşekkür Videosu adı altında youtube'da herkese açık. Bu videolarda, tazminat ve otomatik uzama hakları olmasın diye 11 ay 28 günlük 4/B sözleşme imzalatılan DOB ve DT'deki orkestracı, dansçı, operacı, korist, oyuncu, kunduracı, ışıkcı, çeşitli ifadelerle “Cumhurbaşkanımıza ve Kültür Bakanımıza çok teşekkür ederiz” diyorlar!
Herhalde Korona günlerine dikkati çekip, “Sahnelerimizden uzak ama evlerimizde güvendeyiz” diyorlar. “Bizleri unutmadığınız için çoook teşekkür ederiz” diyorlar.
Hele DOB'un videosunda bir ayakkabı ustası var ki, kendisini “kadroya alınmış” zannediyor, “İki ay öncesine kadar sözleşmeli personeldik, Devletimiz bizi kadroya aldı, Allah razı olsun” diyor. Yani hangi statüde çalıştığının bile farkında değil!
Opera-Balecilerinkine ulaşılabilir bir link yok. Herhalde videoyu hazırlatanlar youtube'a yükletip çok fazla yayılmasını istemediler, ilgili yerlere ulaştırarak “hoş bir sürpriz” yaptılar.
Tiyatrocularınki ise youtube'da paylaşılmış: https://youtu.be/ZRfRzylorMM
Bu videoların “zorunlu gönüllülük” esasına göre kurumların üst kademesinden gelen istek üzerine hazırlatıldığını tahmin etmek zor değil.
Biraz araştırınca, twitter'da, hiçbir sebep gösterilmeden 4/B kapsamına alınmayıp işten çıkartılmış bulunan iki sanatçının bunlara karşılık hazırladığı teşekkür videosuna rastladım. Hem mizah, hem kara mizah içeriyor:
https://twitter.com/taygunsungar/status/1249003474500620291?s=12
Burada, DT'nin teşekkür videosunda söylenenlere göndermeler var!
Bu videonun altına KESK'e bağlı Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası Başkanı Hülya Eryetli şu ifadeyi koymuş:
“Ancak bu kadar güzel teşekkür edilebilir. Koltuk sevdasına bu bürokratlar tarihe kara bir leke olarak geçerken gerçek sanat ve sanatçı her zaman var olacak”
Bu linkteki video da, “Bir sistem eleştirisi” olarak paylaşılmış.
https://twitter.com/mhmmt1987brk/status/1249763946942398464?s=08
İzleyince güleceksiniz ama aynı zamanda düşünmeniz ve hüzünlenmeniz lazım.
Çünkü bu iki video, 4/B'ye geçiş sürecinde hiçbir sebep gösterilmeden kapsam dışı bırakılarak işsiz bırakılanların sesi.
Yani Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın attığı tweette kastettiklerinden. Bakın ne diyor Cumhurbaşkanı: “İstihdamı korumak, gelirini kaybeden vatandaşlarımıza sahip çıkmak, emeklilerimize destek vermek, esnafı ve sanatkârı ayakta tutmak, üretimi desteklemek için her önlemi alıyoruz. Attığımız ve atacağımız adımlarla hiçbir kesimi sahipsiz bırakmamakta kararlıyız.”
Eski sözleşmelileri 4/B'ye geçirirken ücretlerde biraz iyileştirme sağlayıp, imzalayanları yöneticilerin iki dudağı arasına emanet eden sistemin nasıl bir gizli “TÜSAK' olarak işlediği ortada. Belki de Kültür ve Turizm Bakanlığı, bu uygulamayı kademeli bir geçişin öncüsü olarak getirdi. Ve şimdi de, 4/B kapsamına alınanlara, raporlu oldukları günlerin ücretlerinden düşeceği 11 ay 28 günlük sözleşmeler “önemsetilerek”, esas kadrolu düzenin iyileştirilerek sürdürülmesi amacı ve gereği unutturulmaya çalışılıyor.
ALTI DERNEĞİN TEPKİSİ
Bu “teşekkür videoları”, TOBAV, DETİS, OPSOD, TOMEB, OBAV, OKSDER gibi konuyla ilgili vakıf ve derneklerin de tepkisiyle karşılandı. 14 Nisan 2020 günü açıkladıkları ortak bildiride tepkilerini hem hukukî, hem de ahlakî ve vicdanî temele dayandırdılar. Biraz uzun olmakla birlikte, bakın aynen şöyle dediler:
“Anayasanın 2. Maddesinde, “Türkiye Cumhuriyeti’nin sosyal bir devlet olduğu” vurgulandıktan sonra 17. Maddesinde, “Herkes, yaşama, maddi ve manevi varlığını geliştirme hakkına sahiptir,” hükmüne; 64. Maddesinde ise “Devlet sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır,” hükmüne yer verilmektedir. Yine 5846 sayılı Fikri Mülkiyet kanununda sanat meslekleri sahiplerinin hizmetlerinin devamlılığı açısından değişen siyasetlerden bağımsız ve özerk olması gerektiğine atıf yapılmaktadır.
Ödenekli kurum yöneticilerinin de bu esası bilerek, yalnızca bireysel çıkarlarını düşünerek değil, tüm ülkede sanat kültürünün korunmasının ve bağımsızlığının devletin devamlılığı açısından ortak anlayışımız olduğunu savunmakta örnek ve öncü olması gerekir. Yaşadığımız felaket döneminde ayrıştıcı değil, bütünleştirici bir kültür modelini oluşturmak sanatın ve sanatçının var oluşunun sebebidir.
Halen felaket şartları gereği; TV dizilerinin durduğu, sinema ve tiyatroların kapandığı, oyuncu, yönetmen ve teknik personelin işsiz kaldığı bir dönemde gerek Devlet Opera ve Balesi’nde, gerekse Devlet Tiyatroları’nda sözleşmeli personel olarak işe alınanların hükümete teşekkür videoları yayınlamaları anayasamızın ve Fikri Mülkiyet Kanununda açıkca belirtilen devletin görevlerine, mesleklerin ortak ruhuna, sanatın ve sanatçının korunmaya alınmasına tamamen aykırıdır.
Esas sorumluluğu, en zor şartlarda bile yaşama umut vermek ve sorunlara yaratıcı fikirleri ile çözüm üretmek olan meslek elemanlarının, hiçbir meslek alanında görülmeyen ve görülmemesi gereken bir teşekkürde bulunmaları küçük düşürücüdür. Dahası sanatçının istihdam edilmemesini meşrulaştırıcıdır.
Çeyrek kadrolu istihdam modelinin gündeme geldiği ilk günden itibaren yaptığımız itirazın gerekçelerini güçlendiren bu tutumun gelecekte de sanatçı arkadaşlarımızı zor durumda bırakacağı endişesini taşıyor, bir an önce tam kadrolu yapının hayata geçmesini bekliyoruz.
Ülkemizde bu tutum ve davranışlardan uzak, devletin devamlılığı doğrultusunda, sanat kültürünün devamlılığını savunmak, geliştirilmesini desteklemek ve özendirmek, değişen siyasetlerden bağımsız olarak evrensel hak ve hukuku korumak hepimizin sorumluluğu ve ortak görevi olmalıdır, diyoruz. *”
Bu konularda söylenecek söz çok ama yazıyı fazla uzatmamak gerek. İlk etapta, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın hızlıca, işsiz bıraktığı DT, DOB ve GSGM'ne bağlı orkestralardaki elemanları lafla-sözle oyalamayı bırakıp işlerine döndürmesi gerekiyor.
Yoksa yürütmeyi durdurma kararlarının eli kulağında... CSO'da konsertmeisterler konusundaki basiretsizliği, burada tekrarlamamalarında yarar var.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
14 Nisan 2020, Ankara
*TOBAV (Devlet Tiyatroları Opera ve Bale Çalışanları Yardımlaşma Vakfı)
OBAV (Opera Bale Sanatlarını Geliştirme Vakfı)
DETİS (Devlet Tiyatroları Sanatçılar Derneği)
OPSOD (Opera Solistleri Derneği)
TOMEB (Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği)
OKSDER (Opera Koro Sanatçıları Derneği)