Mutlaka anımsayamadıklarım vardır ama belleğimi zorladığımda Rodrigo'nun gitar konçertosunu en iyi çalan isim kim diye sorulduğunda öncelikle usuma Anielo Desidero (d.1971) geliyor. Son beş yıl içinde Desidero'yu aynı konçertoyu seslendirirken KKTC-CSO, BSO ve CSO eşliğinde dinledim. Bu iri-yarı, sempatik, iyi yürekli İtalyan müzisyene geçtiğimiz Mayıs'ta Kuzey Kıbrıs'ta, yapıtı kaç kez seslendirdiğini sormuş, “ Yüzü bulduk herhalde.. Her yerden, tüm ülkelerden Rodrigo çalmamı istiyorlar, artık sayısını ben de hatırlamıyorum ama talep devam ediyor" cevabını almıştım.
Çok doğal. Çünkü Dünyada en çok talep gören, en sık çalınan klasik müzik eserleri hangileridir? diye araştırdığınızda Joaquin Rodrigo'nun Gitar Konçertosu ilk beşe girer. Özgün hali yanında değişik enstrüman ve topluluklar için yapılmış pek çok düzenlemesi vardır. Her gitarist bu zor eseri gereğince icra edemez.
Desidero yapıtı, 16 Şubat 2018 gecesi, şef Antonio Pirolli yönetiminde CSO eşliğinde seslendirdi. Rodrigo’nun İspanyol iç savaşının bittiği 1939 yılında Paris'te bestelediği üç bölümlük eseri Desidero âdeta otomatiğe bağlanmış gibi çalıyor. Ama bu alışkanlık ve akışkanlık, icra güzelliğini etkilemiyor. Sololar hârikaydı,, ikinci bölümdeki uzun kadans pırı pırıl ulaştı kulaklarımıza. Desidero, bu konçertoyu âdeta engebesine göre hızlanıp yavaşlayan bir nehir gibi akıtıyor. Olağanüstü teknik ve müzikaliteyi bir arada sergiliyor.
Deneyimli şef, ülkedaşı Antonio Pirolli'nin dikkatli yönetimiyle CSO da Desidero'ya iyi bir eşlik çıkardı. Yoğun alkışlara, Desidero Carlo Domeniconi'nin teknik zorluklarla dolu Koyunbaba sonatının son bölümünü, gitarının akordunu esere göre değiştirip inanılmaz yüksek tempo ve getirdiği farklı yorumla çalarak dinleyiciyi hayran bıraktı.
Arada iki seçenek vardı: Ya kalkıp gidecek, ikinci bölümü dinlemeyecektik, ya da Ece Göksu'yu çok merak ettiğim için kalıp kaderimize razı olacaktık! Kimse alınmasın. Kaymaklı ekmek kadayıfının üzerine tuzlu kuru pasta yenmediği gibi, bir konser programına da “Aranjuez” gibi bir efsane eser ve mükemmel bir solistin üzerine caz yerleştirilmemeli. Yakışanı neydi? İspanyol bestecilerinin orkestra müziklerinden yapılacak bir senfonik eser seçimiyle tamamlanabilirdi konser.
Ece Göksu değerli dostlar arpist Bahar Göksu ile rejisör Murat Göksu'nun kızıdır ve temel olarak konservatuvardan piyano bölümü mezunudur. Ama gönlünü “caz”a kaptırdığı için kulvar değiştirip iyi bir caz vokal olma yolunda yurt içi ve dışında eğitimler almış, semerisini de görmüştür.
Piyanist Can Çankaya, kontrbasta Kağan Yıldız ve bateride Cem Aksel'den oluşan triosu ile, bir hafif müzik ve caz orkestrasına dönüşen CSO'nun eşliğinde Gershwin ağırlıklı bir program sundu. Arada caz sunumlarının gereği, trio üyelerini tanıttı ve sadece trio eşliğinde de bir Duke Ellington parçası söyledi.
Trio üyeleri caz işinin ehli. Orkestradan trompet solisti Cem Sevgi de, enstrümanını bu alanda da nasıl yetkin biçimde üflediğini gösterdi.
Göksu ve trio bis olarak Adnan Saygun'un 10 Halk Türküsü dizisi içinde yer alan bas Ayhan Baran'ın sesinden dinlemeye alıştığımız Mavilim türküsünün caz versiyonunu çalıp söylediler. Konserin caz faslı 80 dakikayı buldu. Keşke CSO bir konserini tümüyle caz eşliğine ayırsa, Aranjuez ve Desidero'yu ise bir başka konserinde uyumlu bir program içinde değerlendirseydi...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
17 Şubat 2018
Fotoğraflar: Ş. Kahramankaptan