Bir çalgı geleneksel olabilir, belirli bir coğrafyaya ait olabilir, tınıları gelecekten çok geçmişi anımsatabilir ama böyle bir çalgının solist konumunda yer aldığı bir müzik, çağın özelliklerini yansıtabilir, yani çağdaş olabilir.
Bu saptama, 9 Kasım 2024 akşamı, III. Uluslararası Kanun Festivali ve Sempozyumu’nun kapanış konserinde iki ayrı kanunçalarımızdan Naci Özgüç (d.1964) şefliğindeki Hacettepe Senfoni Orkestrası eşliğinde peşpeşe iki kanun konçertosunu dinleyince aklıma geldi.
Önce Turgay Erdener’in (d. 1957) Kanun ve 17 Yaylı Çalgı İçin Konçerto başlıklı yapıtını dinledik. Solist, çoksesli müzikle ilişkisini hep sıcak tutan genç kanunçalar Ahmet Baran’dı ( d. 1983). Turgay Erdener’in içinde kanuna yer verdiği bestelerinin vazgeçilmez icracısı konumundaki Baran, bu konçertonun ilk seslendirilişi de yapmış, daha sonra çeşitli kentlerde yineleme olanağı bulmuştu. İlk seslendirilişte bulunamamıştım, yapıtı canlı olarak ilk kez dinleyecektim.
Dört bölümden oluşan yapıtta ilk dikkatimi çeken, eşlikteki 17 çalgının besteci tarafından günümüzün yeni müziğindeki anlayışa uygun kullanılışı oldu. Yaylılar grup olarak aynı notayı çalmıyorlardı. Erdener, hepsine ayrı roller biçmişti. Birinci kemanlarda iki çalgı birlikte yay çekerken, diğer ikisinin tel çekme (pitzicato) ya da tele vurma (staccato) yöntemiyle çaldığını görebiliyordunuz. Kanunun kendine özgü renkli tınısına böylece çok renkli bir eşlik ekleniyordu. Yer yer empresyonist betimlemelerin ortaya çıktığını duyuyorduk, sâkin bir doğada uçuşan renkler gibi kulağımıza ulaşıyordu tınılar. Belli ki şef Naci Özgüç, orkestrayı iyi hazırlamıştı. Ahmet Baran da kendi geliştirdiği 10 parmak tekniğiniyle, bu makamsal, eskiyi anımsatan yeni müzik içindeki rolünü başarıyla oynuyordu.
Erdener, yapıtta viyolonsel ve viyola için iki soloya da yer vermişti. Kerem Ekber ve Yeliz Aslan, yapıtın güzelliğine iyi icralarıyla katkıda bulundular.
Şef Naci Özgüç, yapıtın yaklaşık 35 dakika süren seslendirilmesi sonunda, ön sırada eşi soprano Selva Erdener’le birlikte oturan besteci Turgay Erdener’i sahneye davet etti.
Karşılıklı kucaklaşmalar ve kutlamalar sonrası Erdener podyuma çıkarak dinleyiciyi selamladı ve hak ettiği bolca alkışı aldı.
Arada kanunçalar Ahmet Baran’a kendisine düşen iki taksim bölümünün biraz uzun olduğunu düşündüğümü ilettiğimde, “Kanun sempozyumu konseri olduğu için biraz uzun tuttum” yanıtını aldım.
Konserin ikinci yarısında bu kez sahnede duayen kanunçalarımız Tahir Aydoğdu (d.1959) vardı. Dünyadaki ilk kanun konçertosu olan Hasan Ferid Alnar’ın (1906-1978) üç bölümlü yapıtını seslendirmek üzere yerini aldı. Başkemancı sandalyesinde gene Burcu Zorlu vardı.
Aydoğdu, bu yapıtı kaç kez seslendirdiğini anımsamakta zorluk çeker, çünkü hem ülkemizde, hem dünya da kendisinden istenen ilk yapıttır diyebiliriz. Bu yapıtın özgün haliyle kentet eşlikli ilk CD kaydını da 2000 yılında Aydoğdu ve Anadolu Beşlisi’yle birlikte yapmıştık: https://www.sanattanyansimalar.com/sefik-kahramankaptan-cd-yapimlari/
Jübile konserinde bizzat bestecinin kanunundan CSO Yaylıları eşliğinde dinlediğim bu konçerto, geleneksel bir çalgının batı çalgılarından oluşan toplulukla, çoksesli olarak seslendirilmesi bağlamında en güzel ve ilk örnekti. Aydoğdu, önünde nota sehpası bulunmasına karşın âdeta yapıtı belleğinden seslendirdi. Dinleyiciden büyük alkış aldı.
Ardından ilginç bir sürpriz geldi. Aydoğdu ve Baran sahneye birlikte geldiler. Aydoğdu, genç meslekdaşıyla ilk kez aynı sahnede yer aldığını belirtti. Doğaçlamadan, dinleyiciyi de işin içine katarak bir Nihavend Longa çeşitlemesi sundular.
İki konçertoyu üst üste dinleyince, yazının girişindeki saptama geldi aklıma. Alnar’ın yapıtı 20. Yüzyıla aitti, bilinen konçerto biçimselliğindeydi. Erdener’in yapıtı ise eskiden beslenirken yeni tekniklerle yeni tınılar elde ediyordu, 21. Yüzyıla aitti.
Konserin kapanışı Ahmet Adnan Saygun’un (1907-1991) iki parçasına ayrılmıştı. Ankara Devlet Konservatuvarı Lisans Korosu yerini aldı ve Yunus Emre Oratoryosu’nun 13 No’lu Korali seslendirildi. Koroyu şef Çiğdem Aytepe hazırlamıştı. Ardından Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın sözleri üzerine Saygun’un bestelediği, orkestrasyonunu Ege Yılmaz’ın yaptığı Atatürk Marşı’yla, ölümünün 86. Yılında Cumhuriyetimizin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk de anılmış oldu.
Alkışlara karşılık verirken şef Naci Özgüç, yakasındaki Atatürk rozetini gösteriyor ve dudaklarına götürüp öpüyordu.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
10 Kasım 2024, Ankara
İlgili yazı linki: https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/sefik-kahramankaptan/cal-kanunum-cal/3387/