Piyanistler, genellikle solo bir piyano parçasını “bis” olarak saptar ve konser sonunda yoğun alkış olursa bu hazır parçayı seslendirirler. İşte 24 Ocak 2015 akşamı Bilkent Senfoni Orkestrası'na konuk olarak Ankara'ya ilk kez merhaba diyen 27 yaşındaki anne Alman, baba Koreli piyanist Christopher Park bu alışılmış biçimin dışına çıkarak, başkemancı Toğrul Ganiyev ve çello solisti Hayrettin Hoca'yla birlikte Felix Mendelshonn'un 1. Piyano Triosu'nun ilk bölümünü bis olarak seslendirdi.
Bu bis âdeta konserin bonusu gibiydi.
Peki, C. Park günümüzün büyük şeflerinden Ion Marin yönetimindeki BSO ile Schuman'ın La minör piyano konçertosunu nasıl seslendirdi? Doğrusu, biyografisinde “deneyimli” nitelendirmesi bulunan Park'ın teknik ve müzikalite anlamında bir eksiği yoktu ama biraz “acul” bir piyanist izlenimi verdi. Bir, belki de iki kez kendi partisine erken girdi, neyseki gerçekten deneyimli orkestra ve şef, hemen eserin bütünlüğüne halel getirmeden işi toparladı. Piyanist biraz da orkestrayı peşinden koşturma eğilimindeydi. Ama zannetmeyin ki, piyaniste çiçek verilmemesi bir “ceza”ydı! Bu sezon BSO'da dinleyicinin dikkatini çeken iki önemli “yenilik”ten biri bu...Solistlere ve şefe çiçek sunulmuyor!
Öteki yenilik ise, orkestra konuçlanmasında viyolalarla viyolonsel grubunun yer değiştirmiş olması.
“Viyana'da Kış” başlığı verilmiş olan konserin ikinci yarısında F. Schubert'in “Büyük” namlı 9. Senfonisi yer alıyordu. Opera alanında olduğu kadar, senfoni seslendirmelerinde öne çıkmış 55 yaşındaki Romen kökenli Avusturyalı şef Ion Marin yönetimindeki orkestra çok başarılı bir seslendirme çıkardı.
Marin'in yorumu, senfoninin nâmına uygun oldu. Üflemeli çalgıların, BSO'da genellikle olduğu gibi berrak tınıları, bakır üflemelilerin kendi içlerindeki bütünlüğü seslendirmeye büyük katkı yaptı. Özellikle trombon grubunun etkinliği dikkati çekiciydi. Ion Marin, artık Bilkent'te her yıl konserini gözlediğimiz şeflerden biri. Umarız gelecek sezon da gene bu iyi şefle bir önemli senfoni dinleme olanağı buluruz.