Kınıklı ailesi “aile boyu sanat” nitelendirmesine çok uygun düşer.
Oya ve Ünsal Kınıklı, ressam ve eğitimci. Kızları sırasıyla Bediz Kınıklı viyolacı (HÜADK), Gülriz Germen klarnetçi (AnÜDK), Esra Kınıklı Snapper besteci (AnÜDK), Özge Kınıklı dansçı (MDT) ... Damatlardan Emin Germen flütçü, Peter Snapper ses mühendisi...
Torunlardan Yunus Germen piyano ve akordeon çalıyor, Deniz de amatörce müzikle ilgileniyor. Son torun Neva Snapper ise henüz çok küçük, o da ilerde kendine ya bir çalgı, ya da fırçayı seçer herhalde!
Böyle bir bilgilendirme girişi yapmamın nedeni, ailenin tüm üyelerinin 30 Ocak 2015 akşamı, Ankara'da MEDYA Sanat Galerisi'nde hem birbirleriyle, hem de dostlarıyla bir araya gelmiş olması.
Akademi'nin Nurullah Berk atölyesinden mezun, Gazi'de ve Anadolu Üniversitesi'nde yıllarca öğretim üyeliği yapmış Prof. Oya Kınıklı, her yıl Ankara'da bir sergi açarak eski öğrencileriyle ve dostlarıyla buluşuyor. Çocukları arasında bu kadar müzikçi olunca, Oya Kınıklı'nın en çok viyola çalan kız tabloları yapmasını yadırgamamak gerekir . Öteden beri belleğine kazınmış modeli, büyük kızı Bediz'den kaynaklıdır bu resimleri.
Yıllar önce ben de koleksiyonuma edinmiştim bir viyola çalan kız tablosu... Sonrasında bu tablo, viyolacı Esra Pehlivanlı'nın kayıtlarından oluşan “Kadının Gücü” başlıklı CD'ye de kapaklık yapacaktı.
Oya Kınıklı'nın büyük ebatlı resimlerine Eskişehirli müzikseverler aşinadır çünkü sanat kenti Eskişehir'deki konser salonun fuayesini Hakan Esmer'in ve Kınıklı'nın tabloları zenginleştirir.
Oya Kınıklı'nın bu son sergisinde de gene viyola çalan kız ve kızlar ağır basıyordu ama çiçekler üzerine yeni gözlemlerini aktardığı tuvalleri de vardı.
Serginin açılışında doğal olarak müzik eksik değildi. Önce Bediz Kınıklı viyolasını kutusundan çıkarıp bir Bach çaldı. Torun Yunus gelirken akordiyonunu da getirmişti. Seslendirdiği iki popüler parça heyecan yarattı. Gülriz ve Emin Germen de klarnet-flüt ikilisi olarak açılışı renklendirdiler. Açılışta el ayak çekildikten sonra, bana da ilk kez birarada yakalamışken topluca resimlerini çekmek düştü.
İyi ki geldiniz Kınıklılar...