Eğer müzisyenliklerinin ötesinde kamuoyunda değişik özellikleri ve kullandıkları yöntemlerle kimilerinin gözünde ve gönlünde “dokunulmazlık” kazanmamışlarsa, iyi solistlerin çoğunu müzikal anlamda birbirinden ayıran küçük farklılıklar vardır. Konser atmosferi, konçertolarda şefin özeni veya özensizliği, yeterli provanın yapılıp yapılmaması gibi yan etkileri bir kenara bıraktığımızda, bir piyanist için konçerto kadanslarındaki etkinliği eserin bütünlüğü içinde önemli bir göstergedir.
Kültür ve Turizm Bakanı'nın pek sevdiği deyimle bu “girizgâh”ı, 30 Mart 2017 akşamı şef Antonio Pirolli'nin özenli yönetimindeki CSO eşliğinde W. A. Mozart'ın Kv.503 Do Majör 25 No'lu Piyano Konçertosu'nu seslendiren Lauma Skride'yle ilgili yazacaklarımın daha iyi anlam kazanabilmesi için yaptım.
Letonyalı piyanist Lauma Skride (d.1982), Mozart'ın 35 yıllık ömrüne sığdırdığı 626 eser arasında yer alan 27 piyano konçertosu arasındaki, olgunluk dönemi yaratılarından 25 No'lu Kv. 503'ü olağanüstü sıcaklık, yumuşaklık ve tını güzelliğiyle seslendirdi.
Bazı piyanistler, eserin niteliği etkilese de, genellikle piyanoyla savaşım içinde bir görüntü verirler. Lauma Skride ise, sanki piyanoya küçük yavrusuna şefkat gösteren bir anne gibi yaklaşıyor, onu âdeta okşayarak çalıyor. Sahnede, piyano başında son derece “doğal” bir duruşu, davranışı ve çalışı var. Yapmacık hiçbir görüntüsü yok. Her yanından içtenlik fışkırıyor. Bu da onun doğal aurasının etkisini daha da arttırıyor. Piyano başında duruş ve çalışı estetik ama asla “artistik” değil, yâni oyunculuk-rol yapmıyor. Hareketlerinin doğallığı bu estetiği sağlıyor. Yapmacık ne el hareketi, ne yüz ifadesi var. Dinleyiciye oynamıyor, doğallıkla , yumuşacık tuşesiyle müziğini yapıyor.
ESERİ ORKESTRA SEÇTİ
Mozart konçertoda da teknik ve müzikal üstünlüğüne bu doğallık, içtenlik, sıcaklık eklenince, dinleyicinin de Lauma'yı alkışlarıyla bağrına bastığını, defalarca yeniden sahneye çağırdığına tanıklık ettik. O da, dinleyiciyi Scarlatti'nin 300'ü aşkın klavsen parçasından biriyle ödüllendirdi.
Lauma Skride'yi canlı olarak bu ikinci dinleyişim oldu. İlk olarak, 32. Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nde 15 nisan 2015 akşamı, Almanya'dan yetişen iyi çellistlerden biri olan Daniel Müller-Schott'la (d.1976) yaptıkları hârika konserde dinlemiş, uyum ve tını güzelliği bakımından beğenmiştim. Bu ikinci dinleyişimde, alçakgönüllülüğüne, doğal ve iyi müzisyenliğine içtenlikle hayran oldum. Etkinlik sonrası kendisini kutlarken de aynı içtenliği, yaptığı işten ve elde ettiği olumlu sonuçtan duyduğu mutluluğun gözlerindeki ışıltısını gördüm. Konçertoyu kendisinin mi seçtiğini, yoksa orkestranın mı önerdiğini sorduğumda, “Orkestra önerdi, ben de hazırladım” yanıtını aldım. Bunu da piyanistin olumlu yanlarından biri olarak değerlendirmek gerek, çünkü söz verip programa aldırdıkları halde, hazırlayamadıkları için eser değiştiren piyanistlerin varlığını da biliyoruz.
BU AYRINTILARI BİLİYOR MUYDUNUZ?
Lauma Skride'nin, iyi şef Antonio Pirolli ile ortak iki özelliği var. Pirolli İtalyan ama yıllardır Türkiye'de oturuyor, halen evi Ankara'da ve dünyanın değişik yörelerine orkestra yönetmeye gidiyor. Bir Türk kadınıyla evli. Lauma ise Leton ama bir süredir İzmir'de oturuyor. Çağdaş bestecimiz, elektroakustik müzikte Avrupa'da aranan isimlerden, Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Can Özer ile evli. O da İzmir'den dünyanın değişik yörelerine solo ve oda müziği konserleri için seyahat ediyor. Başta ablası kemancı Baiba Skride (d.1981) olmak üzere çellistler Daniel Müller-Schott, Sol Gabetta, Julian Steckel, klarnetçi Jörg Widmann ve kemancı Christian Tetzlaff'ın birlikte çalmak için ilk tercihleri arasında yer alıyor.
Lauma 2017'ye 8 Mart'ta BBC Wales ile başladı, Mendelssohn keman ve piyano konçertosunu Baiba Skride ile çaldılar. CSO'dan sonra, Vienna Musikverein, Concertgebouw Amsterdam, Philharmonie Essen, Baden Baden Festspielhaus, Hamburg Laeiszhalle'de çelloda Harriet Krijgh, viyolada Lise Berthaud'un Baiba-Lauma ikilisine katıldığı Skride Piyano Quartet ile sahneye çıkacak. Malmö, Zagreb, Riga, Utrecht, Kopenhag'da Anne-Sophie Mutter ve Vakfı ile konser verecek. Lübeck Senfoni Orkestrası ile solist olarak sahneye çıkacak.
KÜÇÜK DO MAJÖR
Konserin ikinci yarısında Mozart'ın 1786 tarihli 25. Konçertosunun ardından, Franz Schubert'in aynı tonalitede 1818 tarihli 6. Senfonisini dinledik. İki eserin aynı konser için seçilmiş olması, dinleyicinin kulak bütünlüğü açısından olumluydu. Başkemancı sandalyesinde Bilgehan Erten'in oturduğu CSO, bestecinin iki do majör senfonisinden ilki olan ve “küçük do majör” diye anılan yapıtını, bütüncül biçimde seslendirdi. Özellikle tahta ve bakır üflemeliler, yapıttaki renkleri iyi ortaya koydular. Pirolli, orkestra adına başkemancı Bilgehan Erten'e “Çok teşekkür ediyorum” derken, kendisine sunulan çiçeği de gene orkestra adına bu konserde ilk rahlenin ikinci sandalyesinde yer alan Esra Gökoğlu'na sundu.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
31 Mart 2017