Kitap olsun, CD olsun bazı yeni yayınlar insanı diğerlerinden daha çok heyecanlandırır, çünkü anılarında unutulmaz yerleri vardır. Türk Tangosu'nun öncü ismi Necip Celal'in iki konçertosunun yer aldığı Andel başlıklı CD elime ulaştığında heyecanlandım ve sevindim. Çünkü bu iki eserin kalıcı olarak Türk Müzik Arşivi'ne kazandırılmasını çok arzu etmiştim. Eserler seslendirildiğinde Eskişehir Anadolu Üniversitesi'ndeki konsere tanıklık etmiştim. 11 yıl önceydi, konser sonrası Cihat Aşkın, Rahşan Apay ve Burak Tüzün birlikte yemek yer sohbet ederken, onlara çocukluk anılarımı da anlatmıştım.
Andel CD'si için yeniden yazmak yerine, 17 Nisan 2009 tarihinde, o dönem sürekli yazdığım Cumhuriyet Ankara Eki'nde yayımlanan yazımı sizlere sunuyorum. Çünkü herşey 11 yıl önce yayımlanmış bu yazıda var:
*
Bazı çocukluk anıları kolay unutulmaz. En güzel Türk tangolarının bestecisi Necip Celâl Andel (1908-1957), ne zaman adı geçse kara gözlükleri, kırlaşmış saçlarıyla hemen gözümün önüne geliverir. Sürekli oturdukları Sultanahmet'ten yazlık için geldikleri Erenköy hatboyu civarındaki evlerinde, o dönem Radyonun Sesi ve Radyo Haftası gibi dergilerde muhabirlik yapan teyzem Şükran Konukçu, iyi dost olduğu bu müzikçiyi ziyarete giderken beni de götürürdü. Necip Celâl denilince hep duvar piyanosu, üzerinde duran kemanıyla, bu çocukluk anım canlanıverir, “Kemanımla ona bir ses verebilseydim eğer..” dizesini mırıldanırım.
Necip Celâl'in notaları, araştırmacı, yetkin, iyi kemancımız Cihat Aşkın'ın kemanı ve Batı tarzı Türk müziğine yatkınlığını takdirle izlediğim çellocu Rahşan Apay'ın viyolonselinden, şef Burak Tüzün'ün bagedi altındaki Anadolu Üniversitesi Senfoni Orkestrası'nın eşliğinde hayat buldu. Programda Andel'in bestelerini görünce, Eskişehir'e gitmeyi sıkça dinlediğimiz Fazıl Say'ın CSO'daki konserine yeğledim. Çünkü, “Özleyiş , Yıllar , Mazi , Kimse Sevgimi Bilmez , Ayrılık , Suna , Sarı Yapıncak , Günler” gibi unutulmaz tangoların bestecisinin iki konçertosunun dünya prömiyeri yapılacaktı.
Necip Celal Andel, benim tanıdığım dönemde “âmâ” idi. Çocukluktan itibaren ilerleyen bir rahatsızlıkla hepten görmez olmuştu. Sonraki yıllarda Ray Charles'ın fotoğraflarını gördüğüm zaman “Ne kadar da Necip Celâl'e benziyor” diye düşünmüştüm. Bestelerini Aydın Esen adlı bir müzik öğrencisi yardımcısı notaya alırmış. Bestecinin kızkardeşi, Cumhuriyet döneminin ilk kadın profesörlerinden biri olan Dr. Belkıs Özdoğan (1912-2002), kardeşinin sandığını Cihat Aşkın'a açmış ve içinden çıkan kağıtlar arasında bir keman ve bir viyolonsel konçertosuyla bir obua sonatının piyano eşlikli notaları çıkmış. Cihat Aşkın, bu dünya prömiyeri için keman konçertosunun orkestrasyonunu Tolga Gülen, viyolonsel konçertosununkini ise Tolga Zafer Özdemir'e hazırlatmış.
Keman konçertosunun ilk bölümü, klasik ve romantik dönemden çeşitli etkiler taşıyordu ve hayli “eklektik” bir görünümdeydi. “Dua” başlıklı ikinci ve ağır bölüm ise bir hârikaydı. Hüseynî ve Kürdî makamlarından izler taşıyan bölüm, gayet duygulu, mistik bir atmosfere sahip. Üçüncü bölüm ise bir “fokstrot” havasıyla başlayan tipik bir Rondo'ydu. Bence bu konçertonun “Dua” başlıklı bölümü, keman solisti bulunan haftalık programlarında kısa bir giriş arıyan orkestralar için ideal bir Türk yapıtı seçimi olabilir.
Viyolonsel konçertosu ise tam bir “Türk konçertosu”ydu. Süresi hayli uzun ve tümüyle makamsallığı yansıtan, soliste teknik üstünlük ve müzikalitesini sergileme olanağı veren bir yapıttı.
Rast ve Nikriz esintilerle başlayıp, Hicaz makamıyla duygusallık düzeyini yükselten, Segâ ve Hüzzam makamlarının vurgulandığı bir Vals ile biten bu konçertoyu, ilk kez dinlediğim CCR üyelerinden Rahşan Apay yetkinlikle seslendirdi. Macar yapımı olduğunu öğrendiğim yüksek volümlü sazıyla, bestedeki koyu tonları iyi vurgulayarak dinleyiciden kocaman bir alkış aldı. Bu yapıtın da orkestrasyonu yapan genç bestecimiz tarafından belki biraz kısaltılarak yeniden elden geçirilmesiyle, ortaya viyolonsel solistlerimiz için repertuar genişletici yeni bir yapıt ekleneceğine inanıyorum. Burada bir kutlama da ASO'nun genel müzik direktörü Burak Tüzün'e, böyle yeni bulunmuş ya da bestelenmiş yapıtları programa aldığı, genç besteci ve solistlere özenle yaklaştığı için...
Şefik Kahramankaptan
25 Ekim 2020, Kaş
Not: Kalan etiketiyle yayınlanan CD raflarda yerini aldı. I tunes, Spotify, Deezer gibi platformlardan dinlenebiliyor.