Konser programlarını “tematik” bir çerçeveye oturtmak konusunda Devlet Çoksesli Korosu son yıllarda önemli bir mesafe kat etti. Programları yaşama geçirirken, kendi daimi şefleri Burak Onur Erdem'in uluslararası ilişkilerdeki becerisi ve temsil yeteneğinin katkısıyla, koro dünyasının tanınmış ve etkili şeflerini de konuk ederek kendilerini diri tutma başarısını gösteriyorlar.
Yeni yılın ilk konseri de bu anlamda örnek gösterilebilecek nitelikler taşıyordu. 14 Ocak 2023 akşamı CSO Tarihî Salon'da koronun, konuk şef Yuval Weinberg (d. 1990) ile çoktan kaynaşmış olduğunu gördük. Weinberg genç yaşında önemli ödüller alma başarısı göstermiş, Stutgart Radyo Korosu'nun başşefi ve Norveç Solistleri Korosu'nun birinci konuk şefi. Önümüzdeki iki sezonluk programının tümüyle dolu olduğunu belirtirsem, ne denli talep gördüğü daha iyi anlaşılacaktır.
Arvo Parth'in sözleri “Nunc Dimittis”le başlayan çağdaş ilahisinden sonra Sergey Rahmaninov'un üç akşam duası, Felix Mendelssohn'un iki ilahisiyle süren a capella bölüm İtalyan besteci Giovanni Bonato'nun Yunus Emre'nin “Sevelim, sevilelim. Bu dünya kimseye kalmaz” şiirinin Türkçe sözleri üzerine yazdığı “Winding words of wisdom/ Bilgeliğin dolambaçlı sözleri” başlıklı parçayla tamamlandı.
Ardından Gülce Sevgen'in piyano eşliğiyle Johannes Brahms'ın, arasına bir intermezzo yerleştirilmiş dört şarkısı geldi.
Konserin, merakla beklenen parçası final bölümüne yerleştirilmişti. Özkan Manav'ın (d. 1967), 2. Koro Müziği Beste Yarışması'nda üçüncülük ödülü almış, Nazım Hikmet'in Kuvayı Milliye Destanı'ndan bir bölüm üzerine bestelediği "Onlar ki" başlıklı a capella yapıttı bu.
Rastlantıya bakın ki, yapıtın dünyada ilk seslendirilişi, Nazım Hikmet'in 121. doğum gününe denk gelmişti. Destanın giriş bölümündeki şiire yapılmış ikinci bestedir bu. İlk besteyi Ruhi Su, sazıyla yapmıştı. Şiiri Genco Erkal'ın teatral söyleşiyle de tanırız. Gelin sözlere bir göz atalım:
ONLAR
Onlar ki toprakta karınca,
suda balık,
havada kuş kadar
çokturlar;
korkak,
cesur,
câhil,
hakîm
ve çocukturlar
ve kahreden
yaratan ki onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Onlar ki uyup hainin iğvâsına
sancaklarını elden yere düşürürler
ve düşmanı meydanda koyup
kaçarlar evlerine
ve onlar ki bir nice murtada hançer üşürürler
ve yeşil bir ağaç gibi gülen
ve merasimsiz ağlayan
ve ana avrat küfreden onlardır,
destanımızda yalnız onların maceraları vardır.
Demir,
kömür
ve şeker
ve kırmızı bakır
ve mensucat
ve sevda ve zulüm ve hayat
ve bilcümle sanayi kollarının
ve gökyüzü
ve sahra
ve mavi okyanus
ve kederli nehir yollarının,
sürülmüş toprağın ve nehirlerin bahtı
bir şafak vakti değişmiş olur,
bir şafak vakti karanlığın kenarından
onlar ağır ellerini toprağa basıp
doğruldukları zaman.
En bilgin aynalara
en renkli şekilleri aksettiren onlardır.
Asırda onlar yendi, onlar yenildi.
Çok söz edildi onlara dair
ve onlar için:
zincirlerinden başka kaybedecek şeyleri yoktur,
denildi.
Özkan Manav, bestesinde öz-biçim ilişkisini iyi gözetmişti. Şiiri bilenler mutlaka yapıtı dinlerken daha büyük bir zevk aldılar ve çağdaş koro beste tekniklerinin yansımasını daha iyi duyumsadılar. Koro etkili bir seslendirme çıkarırken, özellikle bazı dizelerin okunmasında teatral becerisini de ortaya koydu.
Şefin salonu gözleriyle tarayışı, bestecinin de ilk seslendirmede orada olduğunun işaretiydi. Özkan Manav alkışlar arasında sahneye çıktı, iki müzik insanı kucaklaştılar. Besteci koroyu da selamlayarak teşekkürlerini sundu.
Bu konserle ilgili çok yönlü bir memnuniyet söz konusuydu. Koro üyelerinin, Yuval Weinberg'le geçirdikleri çalışma süresinden ve seslendirmeden ne denli memnun oldukları yüz ifadelerinden belli oluyordu. Şef, umduğundan daha düzeyli, isteklerini hızlı biçimde algılayıp en iyisini yapmaya çalışan bir toplulukla karşılaştığı için mutluydu. Özkan Manav da, yapıtını ilk kez iyi bir seslendirmeyle koro dağarına katılmasına tanıklık etmiş olmanın memnuniyeti içindeydi.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
15 Ocak 2023, Ankara