Bazı yazıları, okurlarımdan gelen soruları genel anlamda cevaplandırmak amacıyla yazıyorum. Bu da onlardan biri.
Son haftalarda devlet orkestraları sık sık program değiştiriyorlar. Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası da iki kez program değiştirdi ve el kitapçığında, “teknik nedenlerle değişikliğe gidilmiştir” denildi. İlkinde C. M. von Weber'in Freischütz operası uvertürü, “teknik nedenlerle” Mozart'ın Don Giovanni operası uvertürüylü değiştirilmişti. 14 Şubatta verilecek konserde ise iki eser birden değiştirildi. Arthur Honegger'in Viyolonsel Konçertosu yerine Camille Saint-Saens'inki çalınacak. Igor Stravinski'nin korolu “Psalms Senfoni”si yerine de Kara Karayev'in Üç Minyatür'ü konuldu. Bursa BDSO, İzmir DSO'da da çeşitli eser değişiklikleri yapıldı. Belki diğerlerinde de yapılmıştır!
Öncelikle şunu belirtmekte yarar var. Çağdaş sanat kurumları, bu tür durumlarda program değişiklik nedenini, uygun bir dille dinleyiciye açıklamak durumundadır. Çok genel bir kavram olan “teknik nedenler”in arkasına sığınmak yerine gerçeği dinleyicinin de bilmesi sağlanmalıdır. Kimse, birbirine ya da bildiğini farz ettiği kişilere sormak zorunda bırakılmamalıdır.
Peki nedir bu “teknik nedenler”? Son aylarda sıkça kullanılan bu kavramın içine neler giriyor?
YETERLİ ÇALGICININ BULUNAMAMASI:
Eser değişimine gidilmesinde önemli bir “teknik” neden, o eserin bestecisi tarafından öngörülmüş olan sayıda çalgıcının bulunamamasıdır. Orkestraların norm kadro sayıları genel anlamda yeterli değildir. Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 4/B kadrolara sözleşmeli eleman istihdamıyla ilgili getirdiği yeni esaslar da, Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü'nün uygulamaya geçişteki hata ve eksiklikleri nedeniyle bekleneni verememiştir.
Konser iptali yoluna gidilmesi de istenmediği için, çare sürekli “teknik neden” gösterip, sezon başında açıklanmış olan yıllık programlarda yer alan eserlerin değiştirilmesinde aranmaktadır.
İzmir, İstanbul, Bursa Bölge, Çukurova ve Antalya Devlet Senfoni Orkestraları, kendilerine GSGM tarafından tahsis edilen sayılarda, daha önce aylık sözleşmelerle çalmış olanlar başta gelmek üzere, 4/B müzisyenlerle 11 ay 28 günlük sözleşmeler imzalayarak bu sezonun kalan kısmı için “vaziyeti kurtarmış gibi” görünmektedir.
CSO ise, kendileri için geçtiğimiz sonbaharda 32 esas kadronun önce sözü, ardından Maliye tarafından vizesi verilip Kültür ve Turizm Bakanlığı'na gönderildiği için, “Ha geldi, ha gelecek”, “Eli kulağında” diye diye, 4/B olarak tahsis edilen 17 müzisyenle sözleşme imzalama yoluna gitmemişti.
Ama, Konser başına takviye müzisyen bulma yolunda yeni sistemin (ya da yeni sistemsizliğin) yaşattığı güçlükler, sigortasız müzisyen çalıştırmanın İş Yasası nedeniyle yarattığı tazminat ve ceza tehlikesi gibi nedenlerle, eserlerin çalınması için gerekli sayıda çalgıcı bulunamayınca eser değişikliği mukadder oldu. İki hafta önceki Weber-Mozart uvertür değişikliği ile 14'ünde verilecek konserdeki Stravinski Psalms Senfoni- Kara Karayev Üç Minyatür değişikliğinin nedeni budur.
Bu deneyimin sonunda CSO, 4/B kapsamında bazı müzisyenlerle sözleşme imzalamaya başladı. 32 esas kadro için sınav yetkisinin Bakanlıkça ne zaman verileceği ise hâla belli değil.
ESERLER İÇİN TELİF ÖDEME SORUNU
Yıllık programa alınmış eserlerin bazıları için telif ödemesi ve nota kirası ödemesi yapılması gerekmektedir. Bir bestecinin eseri, ölümünün üzerinden 70 yıl geçtikten sonra kamuya mal olmaktadır. Yani telif ödenmesi gerekmez ancak eserin notaları belli bir edisyonun elindeyse bunların kiralanması gereği doğmaktadır. Dünyadaki, Türkiye'nin de öğünerek entegre olduğunu belirttiği sistem budur.
Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü, orkestralara ayrılan yıllık bütçeyi kendi elinde tutmakta, ne kadarlık bütçeleri yani yıllık ödenekleri olduğunu bile orkestralara bildirmemektedir. Oysa CSO Yönetmeliğinin 22. Maddesi şöyle der: “Her Mali yılın başında Yönetim Kurulu toplanarak o yıl orkestraya ayrılmış olan ödeneğin fasıllarına göre orkestranın hangi ihtiyaçlarını ne şekilde kullanacağını tespit eder.”
Yönetim Kurulu'nun bu görevi tam olarak yerine getirebilmesi için, GSGM'nün her orkestraya o mali yıl için ödeneğin ne olduğunu bildirmesi gerekmektedir ama bildirilmemektedir. Bu durumda, yönetim kurulları planlamalarını el yordamıyla yapmaktadır. Programa koydukları bir eser için, karşılarına telif ödemesi veya nota kirası ödemesi çıktığında sorun yaşanabilmektedir. Aslında daha programın yapılma aşamasında, eserlerin telif durumlarının araştırılması, tehlike arzedenlerin daha baştan düşünülmemesi, uygulamada daha uygun bir yol olarak düşünülebilir.
Nitekim, 14 Şubat 2020 günü verilecek konserin programında yer alan, CSO'nun viyolonsel grubu üyesi Onur Şenler'in solist olarak uzun süredir hazırlandığı Honegger'in (1892 -1955) çello konçertosu, hakları elinde bulunduran firmanın taleplerinin yerine getirilmesindeki zorluk nedeniyle programdan çıkarılmıştır. Solist, konsere çok kısa bir süre kala meydana gelen bu durum üzerine, Saint-Saens'in çello konçertosunu hazırlamaya başlamıştır!
GÜMRÜK SORUNU
Geçtiğimiz haziran ayında gümrük mevzuatında yapılan değişiklik, devlet sanat kurumlarını da etkilemiştir. Yurtdışından kiralanan notalar kurye ile en geç üç gün içinde ulaşabilmektedir. Ancak, kiralanan, yani kullanılıp geri gönderilecek notalar da gümrük kapsamında yorumlanmakta ve orkestralara hem ek bir malî yük getirmekte, hem de zaman kaybettirmektedir.
Kiralık notanın gümrükten çekilebilmesi için bir gümrük firması ile anlaşılması zorunluğu vardır ve bu işin maliyeti gelen paket başına 1.500 TL'yi bulmaktadır. İşlemlerin tamamlanıp notanın gümrükten çekilmesi ise iki haftalık bir süreyi bulmaktadır.
Daha iki hafta kadar önce, kendi bestecimiz Adnan Saygun'un 1. Senfoni notaları, hakları elinde bulunduran firma tarafından gönderildiği halde, gümrükten kısa sürede çekilemediği için çalınamamış ve o devlet orkestrasında program değişikliğine gidilmiştir!
Ne denli uygar bir ülkede yaşıyoruz değil mi?
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
11 Şubat 2020, Ankara