Uluslararası dolaşımda piyanist olarak Jablonski soyadını taşıyan iki kişi var. Birincisi Krzysztof Jablonski (d.1965), diğeri Peter Jablonski (d.1971). İlki tam Leh, yâni Polonyalı, ikincisi ise anne İsveçli, baba Polonyalı.
Çalışmalarını Londra merkezli olarak sürdüren, saçlarına ak düşmeye başlamış, bilinen görselliğini sakal bırakarak değiştirmiş bulunan Peter Jablonski'yi 11 Şubat gecesi, Polonyalı şef Marek Pijarowski yönetimindeki CSO eşliğinde dinledik.
Jablonski, eser olarak Rus besteci Sergey Prokofief'in (1891-1953) Do Majör 3. Piyano Konçertosunu seçmişti. Hem piyanist, hem orkestra eşliği açısından yüklü bir eser olan konçertoyu, Peter Jablonski gayet dinamik biçimde seslendirdi. Pijarowski'nin dikkatli yönetimindeki orkestra, piyanistle beraberliği gayet iyi sağladı. Jablonski, dinleyicinin israrlı alkışlarıyla dört kez selama çıktı ama doğaldır ki, böyle yüklü bir yapıtı seslendirdikten sonra “bis” yapmadı. Bunu jestleriyle de ifade etti.
Yakın geçmişte İstanbul ve Antalya'da çaldığını anımsadığımız Peter Jablonski'yi önümüzdeki sezonlarda da Ankara ve öteki orkestralı kentlerimizde görmek sürpriz olmayacak.
CSO, konserin ikinci yarısında Peter İliç Çaykovski'nin (1840-1893) yaşamının son eseri olan Si minör 6. Senfoni'sini seslendirdi. Marek Pijarowski, eseri bellekten yönetti. Aslında bestecinin yaşamını özetlediği ve kendisinin “en iyi eserim” dediği bu senfoniyi CSO hem şefi, hem dinleyiciyi memnun edecek biçimde seslendirdi. Bazı bitişlerde ufak tefek gecikmeler, eserin olgun seslendirmesini zedelemedi. Korno grubu kusursuz, fagot ve klarnet sololar tınısal güzelliğe sahipti.
Şef Pijarowski, solocuları, grupları teker teker selama kaldırarak ve sonunda çiçeği orkestrayı temsilen başkemancı Jülide Yalçın Dittgen'e vererek memnuniyetini sergiledi, orkestrayı da ödüllendirmiş oldu.