Yaşama yöntemlerinden biri sürekli tüketimi özendirmek olan kapitalizmin, Anneler Günü'yle birlikte en fazla istismar ettiği günlerden biri de 14 Şubat Dünya Sevgililer Günü...
Sürekli sevgililerin birbirine pahalı armağanlar vermesi, pahalı yerlere götürmesi pompalanıyor. Gazetelerin çoğu, bu yöndeki reklamların yanısıra “rehber” türü haberlerle dolu!
Her türlü kavramı sündürmekte, değişik anlamlar yüklemekte, içine boşaltmakta ve ayağa düşürmekte üstümüze yok!
Metroda, durakta, bacak kadar çocukların birbirlerine ağızlarını yaya yaya “Aşkım” diye seslendiği bir ortamda, aşk ve sevgi kavramları üzerine felsefe yapacak değilim.
Ama 14 Şubat Sevgililer Günü'nde insanlar sevdiklerine armağan verecekse, bunun kültür ve sanat düzleminde olmasını, pahalı bir parfümden veya yemekten, iki günde solup gidecek bir kesme çiçekten çok daha anlamlı, yararlı bulduğumu vurgulamak isterim.
Korsan olmayan kitap, bir müzik CD'si, bir bale DVD'si, kutlama için konser veya temsil bileti... İşte en güzel armağanlar...
13 Şubat da Dünya Radyo Günü'ydü... Kutlamak için yeterince radyo dinleme olanağı buldunuz mu bilemem!
Bugünün Sevgililer Günü olması yanında “Dünya Öykü Günü” olarak önerilmesi ve bazı illerimizde bu yönde kutlamalar yapılıyor olması da önemsenmeli, benimsenmeli ve yaygınlaştırılması için çalışılmalı.
Zaten “ Her aşk bir öyküdür.” Bu bağlamda, “Bazı öyküler unutulmaz”...
Ama Yunus Emre'nin 650 yıl önce söylediğindeki gerçekliği de aklımızdan çıkarmayalım:
“Sevelim, sevilelim, dünya kimseye kalmaz!..”