Başlıktaki üç sözcük, İngilizce “Forever Young”ın Türkçesi... Bunu “Daima Gençlik” diye de ifade etmek mümkün. Bu İngilizce cümleyi Bilkent Senfoni Orkestrası , 19 Mayıs Gençlik ve Spor Bayramı için tasarladığı konsere başlık olarak seçmişti. Solist kemancı 2000 doğumlu Elif Ece Cansever 16.5 yaşındaydı, 1955 doğumlu şef Rengim Gökmen de 61.5 yaşında. Elif Ece, adı üstünde zaten pırıl pırıl bir genç, hatta hukuk önünde rüştünü ispat etmemiş bir çocuk. Ağırmış saçı ve sakalıyla Rengim Gökmen ise, “genç” nitelendirmesini orkestra şefliğindeki enerjik çalışması ile hak ediyor.
Gökmen son bir aya ne denli çok konser sığdırdı. CSO'da 4 Mayıs'ta ADK'nın 81. yılı konserini yönetti. Üst yöneticiliğini yaptığı KODA ile İzmir H. Şimşek Sanat Merkezi, Kadıköy Süreyya Operası ve Mersin Festivali'nde ustalara saygı konserleri yaptı, geldi BSO konserini hazırladı. 18 Haziran'da da Odeon'da BSO'yu Fazıl Say solistliğindeki konserde yönetecek.
BSO ile Bilkent-MSSF'nin yönetimleri ayrı ama, çeşitli projelerde ortaklaşa çalışıyorlar. Çocuk ve gençlik bayramlarını kutlama amaçlı konserlerde MSSF, orkestraya vereceği solistleri bir jüri önünde ciddi seçme yaparak belirliyor. 20 Mayıs konseri için, önce DVD üzerinden 13 müzik öğrencisi incelendi, Bunlardan beşi, Alpay Jan İnkilap (keman, 10. sınıf), Deniz Şensoy (keman, 11. sınıf), Elif Ece Cansever (keman, 11. sınıf), Özberk Miraç Sarıgül (klasik gitar, 10. sınıf) ve Safure Ahundzade (keman, Lisans 4) canlı etkinlikleriyle değerlendirildi. Kağan Korad, Aydın Mecid, Nusret İspir, Cavid Cafer, Ozan Evruk, Zurab Tsitsuachvili'den oluşan jüri 20 Mayıs solisti olarak kemancı Elif Ece Cansever'i belirledi.
Elif Ece Cansever 2005'te Bilkent Üniversitesi Müzik Hazırlık İlköğretim Okulu'na kabul edildi. On yıldır okul konserleri ve katıldığı ulusal yarışmalar dahil defalarca dinlediğim, gelişimini dikkatle izlediğim bir kemancı. Hocası Cevat Bağırov'un yetiştirdikleri içinde en yetenekli ve çalışkanı. Mersin Üniversitesi DK'nın 3. Ulusal Gülden Turalı Keman Yarışması küçükler kategorisinde ikincilik ödülü kazandı. Mersin Üniversitesi Oda Orkestrası, Bursa BDSO, Bilkent Senfoni ve Orkestra Akademik Başkent ile konserler verdi. Tolga Yayalar ile kompozisyon çalışmalarını sürdürürken Genç Besteciler Genç Yorumcular etkinliğinde kendi eserini seslendirdi. Birçok ustalık sınıfına katıldı.
Bu konser için Jan Sibelius'un (1865-1957), pek çok kemancı için önemli bir eşik sayılan Re Minör Keman Konçertosu'nu hazırlamıştı. Baktım her zaman ikinci keman grubunun ön rahlesinde oturan hocası Rasim Bağırov sahnede de, salonda da yoktu. Elif Ece, konçertoyu belleğine almıştı, nota desteği hissetmeden, soğukkanlı biçimde yoğunlaşarak, yaşının üzerinde erişilebilecek bir icra ile seslendirdi.
Müzikçi bir aileden geldiği ve annesi Ankara Opera Orkestrası üyesi olduğu için, Ankara'daki orkestralardan pek çok üye dinleyiciler arasındaydı. İki aradaki ofsayt alkışlar, herhalde bu konser için gelmiş heyecanlı dinleyicilere aitti. Konçertonun sonundaki coşkulu alkışlar karşısında Cansever bu kez Paganini'nin 24. Kapris'ini başarıyla icra ederek dinleyiciyi ödüllendirdi.
İlköğretimden itibaren başlayarak Bilkent'te yetişen kemancılar arasında öne çıkan iki isim, aynı yaştaki Ilgın Top ile Elif Ece Cansever oldu. İrina Nikotina ile başlayıp sağlam tekniğiyle dikkati çeken Top, lisedeki son iki yılını Hacettepe ADK'da geçiriyor. Elif Ece ise Rasim Bağırov'un en kıvanç duyduğu öğrencisi. Bağırov'u arada yan fuayede görüp meraklandığımı söyleyince “Heyecanlandım çok, arka kuliste dinledim” demez mi?
Tüm genç yeteneklerimizin yolları açık olsun. Bakalım Lise 12. sınıfı 2018 Mayısında tamamlayacak olanlar, başta Cansever ve Top olmak üzere Türkiye'de mi devam edecek, yoksa ailelerinın olanakları oranında yurtdışında yeni olanaklar mı arayacaklar?
Konserin ikinci yarısı için seçilen iki eser ile bu konserin başkemancısı da“Forever Young”a uygun sayılırdı. Konzertmeister sandalyesinde, son yıllarda üç kez daha aynı görev için davet edilen Deutche Oper Berlin’in ikinci keman grup şefi, henüz 30'lu yaşlarındaki Monia Rizkallah oturuyordu.
Birincisi Leonard Bernstein'in On the Waterfront / Rıhtımda filmi için yazdığı müziklerden çıkardığı aynı adı taşıyan orkestra süitiydi. Elia Kazan’ın yönetmenliğini yaptığı, Marlon Brando’nun başrolünü oynadığı 1954 yapımı film, Amerikan sinema tarihinin başyapıtlarından biri olarak kabul ediliyor. Bernstein film için yazdığı müzikleri bir senfonik süit olarak birleştirmiştir. Bestecinin burada,başta caz olmak üzere Amerika kıtasına ait bazı yerel müzikleri senfonik bir anlayışla ele aldığı altı bölümlük süiti Gökmen enerjik biçimde orkestrayı yönetirken özellikle bakır üflemeliler ile vurmalıların pek keyifli çaldıkları gözlendi. Çünkü onlar başrollerdeydi.
Gene Amerikan çağdaş müziğinin önemli bestecisi John Adams'ın (d.1947) Short Ride in a Fast Machine / Hızlı Bir Makinede Kısa Bir Sürüş isimli eseriyle noktalandı konser. Besteci bu eseri, bir arkadaşının yarış arabasında yaşadığı, kendi deyişiyle “korku ve heyecan dolu” dakikaları simgelemek üzere ve bir festivalin açılışı için yazmıştı. Doğrusu dinlerken biz de bestecinin yarış arabasındaki duygularına ortak olduk!
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
21 Mayıs 2017