Kimi besteciler öncelikle orkestra müzikleriyle anılırlar. İtalyan besteci Ottorino Respighi (1879- 1936) onlardan biridir. Türkiye'de Respighi'nin orkestra eserlerini en fazla çaldıran şefler, Rengim Gökmen ve Antonio Pirolli olmuştur. Bestecinin özellikle “Roma üçlemesi” diye nitelendirilebilecek üç senfonik şiirinden biri veya birkaçı hemen her sezon karşımıza çıkar: Roma Çamları, Roma Çeşmeleri ve Roma Bayramları... Bir de Kuşlar başlıklı eseri... Renkli orkestrasyonuyla beğeni kazanan Respighi'nin meğer ne hoş bir keman piyano sonatı varmış! Si minör tondaki bu sonatı bize 11 Şubat gecesi Ahıskal-Aybulus Duo, Bilkent Konser Salonu'ndaki resitalde tanıttı.
Orhan Ahıskal eğitimini doktora çalışmalarıyla Amerika'da, Gökhan Aybulus ise Rusya'da tamamlamış iki önemli solist ve eğitimci...Bir araya gelerek oluşturdukları bu duo, Ankara'da ilk kez dinleyici önüne çıktı. Resitalde önce, Ahmet Adnan Saygun'un (1907-1991) Op.20 Keman Piyano Sonatı'nı seslendirdiler. Saygun'un keman-piyano için yazdığı iki eseri vardır. Programlara daha çok alınan, 1955'de yazdığı halk müziği esinli “Demet” süitidir. 1941 yılında yazdığı Sonatta Saygun, makamsal etkileri 20. yüzyılın modern yaklaşımıyla harmanlayan bir yazı dili kullanmıştır. Piyano partilerinin de keman kadar ustalık istediği dört bölümlük eseri, Ahıskal-Aybulus ikilisi başarıyla yorumladılar.
İkinci eser, Sergei Prokofief'in (1891-1953) Op. 80 Fa minör keman piyano sonatıydı. 1938 tarihli, ezgisel anlamda buluşçuluk içeren eseri bir hafta içinde aynı salonda ikinci kez dinlemiş olduk. Özcan-Birsen Ulucan kardeşlerin 6 Şubat akşamı yaptıkları seslendirmeden sonra, bu kez Ahıskal-Aybulus Duo'nun yorumuna tanıklık ettik. Rus müziğini çok iyi özümsemiş Moskova Çaykovski Konservatuarı mezunu Gökhan Aybulus'un, müzikal bir yorum çıkaran Ahıskal'la uyumu mükemmeldi.
Resital, Respighi'nin Türkiye'de pek bilinmeyen 1917 tarihli Si minör keman piyano sonatıyla tamamlandı. Dinletinin önemli kazanımı bu sonatın seslendirilmesiydi. İki sanatçı güçlü alkışlarla dört kez selama çağrıldılar. Ama üç sonatlık bu programdan sonra doğrusu bir “bis” parçasına gereksinim yoktu.
Ahıskal-Aybulus Duo'nun devamlılık göstermesi, oda müziği sevenler açısından bir kazanım olacaktır.