Atpazarı’nda 1522’ye tarihlenen Çengelhan, geçirdiği onarımlar ve değişiklikler sonrasında 2005 yılında özel Rahmi M.Koç Müzesi olarak işlevlendirilmiş, bitişiğindeki XVI-XVII. yüzyıl yapısı Çukurhan ise sonraki yıllarda otele dönüştürülüp, bir altgeçitle Çengelhan’a bağlanmıştı. Geçtiğimiz yıl, XVI. yüzyıl yapısı olduğu sanılan Safranhan’ın da yenilenerek bir başka yer altı geçidiyle müzeye bağlanmasıyla üçleme tamamlandı. İşte bu Safranhan şu anda, 11 Mayıs akşamı VEKAM-Koç Üniversitesi işbirliğiyle açılan “Tarihi Dokumak : Bir Kentin Gizemi, SOF” adlı sergiye ev sahipliği ediyor.
SOF Sergisi
Serginin kitap-kataloğunun hazırlanmasını ve sergi küratörlüğünü Gözde Çerçioğlu Yücel ile paylaşan VEKAM Direktörü Prof.Dr. Filiz Yenişehirlioğlu sunum yazısında; önemi ve ünü çoğu kimse tarafından fark edilmemiş olan “tiftik keçisi” ve “sof kumaşı”nın Ankara ile özdeşleşmiş konular olduğunu, VEKAM olarak bir buçuk yıldır bu konuya yoğunlaştıklarını, birikimlerini paylaşıp üstüne koyacak olanlara katkıda bulunabilmek amacıyla da bu kitabı hazırlayıp sergiyi açtıklarını belirtiyor.
Serginin ilk bölümü Ankara Keçisi’ne ayrılmış. Bu bölümde onun “özelliklerine- kökenine-üretimine-yetiştirildiği yerlere” ilişkin bilgi ve fotoğrafların yanı sıra, “yoğunluk haritaları” ve VEKAM Arşivi Nadir Eserler Koleksiyonu’ndan kimi kitaplar sergileniyor. Tiftik bölümünde tiftik ipliğinin tanıtımı yapılıyor; yün eğirmede ve hazırlamada kullanılan “iğ-kirmen-öreke-tefe-çıkrık-tarak-dokuma tezgahı” gibi aletler sıralanıyor; 1930’da çalışmaya başlayıp 1932’de resmen kurulan Türkiye Tiftik Cemiyeti’ne ilişkin bilgiler veriliyor; tiftiği boyamada kullanılan çiçek ve böcek türleri ile türlü renklerde boyanmış tiftik örnekleri yer alıyor. Ankara Sofu bölümünde; sof, sofun boyanması, ticareti ile XVI. yüzyılda Ankara’da sof ticaretinin yapıldığı yerler üzerine bilgilendirmeler var.
Sergi, Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyonu’ndan alınan “velense yer yaygısı-seccadesi-battaniyesi”, keçi postları; Sadberk Hanım Müzesi’nden sağlanan “sof hırka-etek-ferace-şalvar-lizöz-pelerin-şal”lar; Ankara Etnoğrafya Müzesi ile Prof.Dr. Zahide İmer’den edinilen sof kumaş örnekleriyle görsel olarak da zenginleştirilmiş. Serginin üst kattaki son bölümü, “Tasarım, Temsil ve Güncel Üretim Örnekleri”ne ayrılmış. Sergi alanındaki bir gösterici de “Tarihi Dokumak : Ayaş Belgeseli”, hücre içindeki bir başka göstericide ise “Sürdürülen Gelenek : Tosya Tiftik Dokumacılığı” adlı Kerime Senyücel belgeselleri sürekli gösterimde.
Sergi Kataloğu
Sergi ile aynı adı paylaşan 320 sayfalık sergi kataloğunun ilk kısmında; sergi küratörleri olan Filiz Yenişehirlioğlu ile Gözde Çerçioğlu Yücel’in sunuş yazılarını, Çiğdem Maner’in “Anadolu’da Dokuma Devrimi Neolitik Çağ’dan Demir Çağı’na Yünün Tarihi ve Maddi Değeri”, Bengi Çınar Kul’un “Anadolu Yaylalarını Süsleyen Nadide Mahluk : Ankara Keçisi”, Erman Tamur’un “Ankara Keçisi Yetiştiriciliği ve Ankara Tiftik Sanayi Tarihine Genel Bir Bakış”, Frederic Hitzel’in “Ankara Keçisinin Fransa ve Güney Afrika’daki Serüveni”, Semih Çelik’in “Koyunun Olmadığı Yerde Keçiye Abdurrahman Çelebi Derler : Ankara Eyaleti’nde Tiftik Keçisi Ekonomisinin Zaman-Uzamsal Analiz Denemesi(1889-1905)”, Feyza Akder’in “Rijksmuseum Ankara Manzarası : Bir Resmin Hikayesi”, TCF DATU’nun “Ankara Sofu Boyamacılığında Kullanılan Doğal Boya Kaynakları”, A.Halis Akder’in “Ankara Keçisi ve Tiftik Arz Zinciri”, Feyza Akder’in “Ankara Keçisi Ülke Ziraatini Nasıl Temsil Etti ? Tablo, Pul ve Banknotlarda Ankara Keçisi”, Sadık Karamustafa’nın “Anki” başlıklı yazıları izliyor.
Kataloğun 169.sayfasından başlayan “Tarihi Dokumak : Bir Kentin Gizemi, Sof” bölümünde ise sergiye ilişkin bilgilendirme ve görseller yer alıyor.
Tablo
Serginin sürprizi Amsterdam Rijksmuseum’da bulunan ve XVIII. Yüzyıla tarihlenen “Ankara Manzarası” tablosu. Şimdilik bilinenlerin en eskisi olan bu Ankara tablosu, 16 Eylül’e değin sergide kalmak üzere özel izinle getirilmiş. İlkin Prof. Dr. Semavi Eyice’nin “Ankara’nın Eski Bir Resmi” adlı çalışmasında(Türk Tarih Kurumu,1972) yer alan ve sonra Erman Tamur’un “Amsterdam’da Bir Ankara Resmi” adlı çalışması ile(Kebikeç, 2008-25) daha da ayrıntılandırılan bu tablo adı bilinmeyen Hollandalı bir ressama ait (Meraklıları Feyza Akder’in sergi kataloğundaki “Rijksmuseum Ankara Manzarası: Bir Resmin Hikayesi” ile Savaş Sönmez’in Cumhuriyet Ankara Eki’nin 20 Nisan 2007 günlü sayısında ve 2017 tarihli Hani Ankara Hangi Ankara kitabında yer alan “Ankara’nın Eski Bir Resmi” başlıklı yazılarına da başvurabilirler). Bu tablonun, sof ticareti ile uğraşan Levantsche Handel adlı bir firma tarafından yaptırılıp Amsterdam’daki merkezinin duvarına asıldığı varsayılagelmekte.
Sergide, “Ankara Manzarası” tablosunun dijital fotoğrafı üzerine, bugünkü halleriyle saptanabilen mekanlar yerleştirilip eşleştirilerek, “ilgisiz kalamayıp birkaç dakikanızı ayıracağınız” interaktif bir platform da oluşturulmuş.
Dileriz bu tablo, sergi açılışında “diksiyonu-vurgulamaları-esprileri” tam yerinde bir Türkçeyle yaptığı sunuş konuşmasında, Hollanda Elçi-Müsteşar/Maslahatgüzarı sayın Erik Weststrate’nin değindiği üzere; sadece 16 Eylül 2018’e değin müzede sergilenmekle kalmaz ve Weststrate’nin “Ankara’da Büyükelçilik duvarlarında korunması” dileklerini de aşarak, betimlediği ve ait olduğu bu yörede, Çengelhan duvarlarında varlığını sürdürür.
SAVAŞ SÖNMEZ
16 Mayıs 2018