Yakında yayımlanmasını umduğum “Kalesiyle Ankara” adlı ortaklaşa kitabımız için 7 Şubat 2024’te yazdığım “Kaleye Çıkıldığında Olmazsa Olmazlar”, (26 Haziran 2024’teki 10. yıldönümü anımsatmamı dışlarsak), bu köşedeki son yazım olmuş (Son bir yıl içinde “kitap almama-okumama-yazmama”ya varan isteksizliğimin nedenlerinden, bir başka yazımda söz etmeyi düşünüyorum). Tekrar yazmaya, 4 Mart günü torunum Ekin’i Cinnah Caddesi’ndeki bir doktor muayenehanesine götürürken tanık olduğum olumsuzlukların çözümüne ilişkin düşündüklerimle başlıyorum.
Cinnah’ın yokuş çıkışının ortalarına rastlayan Kırkpınar ve Kabataş sokaklarını birbirine bağlayan bir yeraltı geçidi var. Yapılışının ilk yıllarında yeraltı çarşısı olarak da kullanılan bu geçit, artık girişindeki tabelada belirtildiği üzere Emekliler ve Gençler Bilgi Erişim Merkezi olarak hizmet veriyor. Geçidin üstünde Cinnah’ın yokuş yukarı tek yönlü trafiğinde ise araçlar, günün yoğun saatlerinde yaya geçişine olanak vermeyecek denli süratli ve de zincirleme seyir halindeler.
Saat 11.30 sularında karşıdan karşıya geçmek için tam 30 basamak indiğimde; yeraltı geçidinin her iki yanına sıralanmış, bir eğitmen nezaretinde topluca egzersizler yapmakta, ara verdikçe de koltuklarda dinlenmekte olan yaşlılarla karşılaşıyorum. Kadınlı erkekli yaklaşık 40 kişilik “ileri-orta yaşlı” grup, olabildiğince senkronize hareketler yapmaya çalışıyorlar. Büyükşehir Belediyesi’nce görevlendirilmiş eğitmen Nazmiye Erciyas, şu sıralarda grubun her gün “yoga-meditasyon-cep telefonu kullanımı-boyama” gibi uğraşları olduğunu söylüyor. Katılımlara ilginin ve katılımcı sayısının bir hayli olduğunu, Çubuk’tan bile günü birlik gelenler olduğunu ilave ediyor. Görüştüğümüz orta yaşlı iki hanımefendi, bu kurslar sayesinde evde oturmaktan kurtulup aktivite kazandıklarını, öğrenmeyi sürdürdüklerini, hareketlendiklerini, sosyalize olduklarını ifade ediyorlar. Beni de katılmaya kışkırtıyorlar. Geçidin bir tarafı emeklilere, diğer tarafı ise gençlere tahsis edilmiş. Çay semaveri-tuvaletler-mutfak-ortadaki havuzlu alan ortak kullanıma sunulmuş.
Düşünce iyi güzel de, adı Emekliler Bilgi Erişim Merkezi olarak saptanan yer, sanki emeklilerin Erişememe Merkezi olarak tasarlanmış. Yaşlıca nüfusumuzda özellikle kadınların “bel-diz-kalça” sorunlarıyla boğuşmaları sanki hiç kaale alınmamış. 30 basamak inerek etkinliğe gitmenin ve 30 basamak çıkarak alandan ayrılmanın çoğu kişi için ne ölçüde eziyete ya da yılgınlığa dönüşeceği sanki hiç düşünülmemiş.
Acep diyorum Büyükşehir Belediyesi’nce, bu çok yerinde girişimi çok daha yararlı ve katılımcıları için zahmetsiz hale getirmek için; her iki yönüne asansör inşası ya da hiç değilse “inip-çıkan yürüyen merdivenler” yapılması (tıpkı Atatürk Bulvarı’nın Eskişehir Yolu ve Akay ile kesiştiği noktada olduğu gibi) düşünülemez mi ? Böylece trafik lambalı-hemzemin bir tek geçidi bile olmayan Cinnah’ı bu tek yeraltı geçidinden aşmak zorunda olan; hem bu etkinliklerin katılımcısı ileri-orta yaşlılara, hem de geçidin bu konumundan yakınmakta olan Cinnah’ın iki yakasının insanlarına bir iyilik edilemez mi ? Naçizane, Büyükşehir Belediyesi’nin ilgili kişi ve birimlerini, bu konuya duyarlılıkla eğilmeye çağırıyorum.
SAVAŞ SÖNMEZ
5 Mart 2025, Ankara