DT ve DOBGM, Cumhurbaşkanı'nca yeniden kuruldu. Genel Müdürlerin “başarılı, tanınmış sanatçı” olma koşulu kaldırıldı. Opera'nın "Bir genel müdür tarafından yönetileceği" hükmü de CK'nde yer almıyor!
***
Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçiş sırasında, kendine özgü yasaları bulunan Devlet Sanat Kurumları, Devlet Tiyatroları ile Devlet Opera Balesi'yle ilgili yaşanan “hukukî durum”larla ilgili saptamalarımızı SANATTAN YANSIMALAR portalimizden izlediniz. Bu yazıları çeşitli “duyum” ve “iddia”lara dayanarak değil, ince eleyip sık dokuyan incelemeler sonucu yazdık.
Gerek benim, gerekse yazarlarımızdan Hüseyin Akbulut'un yazıları hem doğru birer durum saptaması, hem de ilgililere duyuru niteliğindeydi.
www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/huseyin-akbulut/devlet-sanat-kurumlari-nasil-lagvedildi/1757/
http://www.sanattanyansimalar.com/oguzhan-kavruk-antalya-dso-nun-yeni-sefi/3839/
703 Nolu KHK ile Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanı'nca lağvedilerek birer personel yasasına dönüştürülen Devlet Tiyatroları ve Devlet Opera Balesi Genel Müdürlüğü Kuruluş Yasaları ( 1310 ve 1309), 15 Temmuz 2018 itibariyle 4 No'lu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'yle yenilendi.
Devlet Tiyatroları'nın kimin tarafından yönetileceği yazılı
DOBGM'nün kim tarafından yönetileceği yazılmamış
Her iki kurum da tüzel kişilik ve özel kuruluş olarak kabul edildikleri için, başta genel müdür ataması ve genel müdürde aranacak nitelikler, kuruluş kanunlarında belirtilmesi hukukî bir zorunluluk. Ancak 15 Temmuz 2018 tarihinde yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nde iki kuruluş için farklı bir durum yaratıldı. DT için “bir genel müdür tarafından yönetilir” hükmü kararnameye yazılırken, Devlet Opera ve Balesi'nde bu hüküme yer verilmedi.
Devlet Mevzuatı'ndaki durum: Mülga maddeler
Her iki kuruma da genel müdür olabilmek için aranan nitelik olan “15 yıl görev yapmış, alanında başarılar göstermiş ve tanınmış sanatçı olmak” gerekliliği de hem DT, hem DOBGM için ortadan kaldırıldı.
Nasıl üniversitelere rektör olmak için Profesör olma zorunluğu kaldırıldı ise, 15 Temmuz 2018'den itibaren DT ve DOBGM'ne genel müdür olmak için de sanatçı olma gerekliliği ortadan kaldırılmış oldu. Şu andaki duruma göre, devlette beş yıllık hizmeti bulunan herhangi bir yüksek okul mezunu mesleğine bakılmaksızın kuruma genel müdür olarak atanabilir.
Geçmişte bu gerekliliğin 15 yıl hizmet bölümüne takıldıkları için, eski genel müdürler orkestra şefi Rengim Gökmen(1. Ataması), trombon sanatçısı Remzi Buharalı ve tenor Murat Karahan'ın atamaları hizmet süreleri atama sırasında 15 yılı bulmadığı için “vekil” olarak yapılmıştı. Süresi elvermesine karşın, besteci-şef Selman Ada da yıllarca kurumun başında “vekil” olarak tutulmuştu.
Opera'nın “bir genel müdür tarafından yönetileceği” hükme bağlanmadığı gibi, yerli-yabancı sanatçıların alımı ve ataması konusundaki yetkilerle ilgili maddeye de yer verilmedi. 4 Nolu Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi'nin 23. Bölümü “Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü” başlığını taşımakla birlikte, beş maddeden oluşan bölümde bu genel müdürlüğün kim tarafından yönetileceği belirtilmiyor.
Yönetsel anlamda bir başka önemli farklılık da Genel Müdür Yardımcıları konusunda getirildi. DT ile ilgili bölümde genel müdür yardımcılıkları eski yasadaki gibi belirtilirken, DOBGM ile ilgili CK'nde “genel müdür tarafından yönetilir” hükmüne yer verilmediği gibi, “genel müdür yardımcıları”na da yer verilmedi. Ancak bazı maddeler eski yasadan “Kes-Yapıştır” yöntemiyle konulduğundan olsa gerek, Teknik Kurul ve Disiplin Kurulu için “Genel Müdür ya da yardımcısı başkanlığında toplanır” deniliyor. 29 Maddeden oluşan ve adı Opera-Bale Personel Yasası biçiminde KHK 703 ile değiştirilen kanunun “mülga” olmayan maddeleri halen Devlet Mevzuatı'nda bulunuyor.
Şu anda DOBGM ve Müdürlüklerinde bütçe ve kurullar geri gelmiş, kullanımlarındaki bina ve mallar iade edilmiş oldu. Devlet Tiyatroları'nda da... Ancak boşlukta kalan pek çok husus var.
***
Bundan önceki yazımın sonu şöyle idi:
“Bu yazıyı çıkarılan KHK ve CK'ni ayrıntılı biçimde inceleyerek hazırladım. Amacım, kafa karışıklıklarının giderilmesi, 11 Temmuz 2018 tarihi itibariyle “manzara-yı umumiye”nin anlaşılabilecek bir fotoğrafını ortaya koymak. Ne “yüreklere su serpmek”, ne de sanat camiasını “karamsarlığa” sürüklemek…”
Bu yazımda da 15 Temmuz 2018 tarihi itibariyle durumu ortaya koymaya çalıştım. Amaç, “Duyum aldığını belirterek” whatsup mesajlarıyla kafa karıştıranların, erken sevinen veya üzülenlerin yarattığı havayı, “gerçek durumun fotoğrafı” ile dağıtmak, en azından kurumlardaki sanatçıları ve duyarlı sanatseverleri aydınlatmak.
Şimdi yapılması gerekenler şunlardır:
- Cumhurbaşkanlığı 4 Numaralı Kararnamesiyle, kuruluş kanunlarını ilga eden 703 KHK'de tanınan süre sona erdiğine göre, Opera Bale Pesonel Yasası (KHK 703) ve yeni Kuruluş Kararı (CK 4) ile ortaya çıkan bazı boşluklar ve birbiriyle çelişen durumlar süratle giderilmelidir.
- Zamlı emeklilik uygulamasıyla ilgili karar açık-seçik bir an önce yayımlanarak, sanatçılara gerekli düşünme ve karar süresinin bırakılmalıdır.
- Eski Türkiye'deki genel müdürler görevlerine devam ettirileceklerse, Yeni Türkiye'de kararnamelerle getirilen esas ve usullere göre süratle atamaları yapılmalı, durumları hukukî boşlukta bırakılmamalıdır. Eski TBMM'ce çıkarılmış kuruluş yasalarına göre atandıkları için, bu yasanın ilgili hükümleri kaldırıldığından ve bugünkü kararname ile yeni atama usulü getirilmediğinden, eski genel müdürlerin imza atabilmeleri için yeniden atanmaları gerekmektedir. Tabii bu “hukukî” ve aynı zamanda atama Cumhurbaşkanı'nca yapılacağı için “siyasî” bir durumdur.
-Bazı hususların “yönetmelik”le düzenlenmesi söz konusuysa, gerekenler süratle yapılmalıdır.
- Eski yasalarda düzeltilmesi gereken, (dil dahil) pek çok husus bulunmaktaydı ve bunlar defalarca Kültür ve Turizm Bakanlığına “sözlü” ve yazılı olarak bildirilmiş, ancak hiçbir işlem yapılmamıştı.
Çok basit bir örnek vereyim. Hala yürürlükte bırakılmış maddelerden birinde Konservatuvarların parasız yatılı bölümlerinde okuyanlardan söz edilmektedir. Günümüzde hiçbir konservatuvarda parasız yatılıyı bir kenara bırakın “yatılı-pansiyonlu” okuyan tek bir öğrenci bulunmamaktadır! İvedilikle, sanat kurumlarının temsilcileriyle birlikte gerekli çağdaş teşkilat yapılanması ve hükümler “tek bir yasa”da toplanarak Sayın Cumhurbaşkanı'na sunulmalıdır.
-Devlet Sanat Kurumları'yla ilgili yapılması gerekenlerle ilgili kafalarında soru işaretleri bulunan yeni bürokrat ve teknokratlar için, 2002 yılında İstemihan Talay'ın bakanlığı, Hüseyin Akbulut'un müsteşar yardımcılığı döneminde Kültür Bakanlığı'nca yayımlanmış, daha sonra Kütüphaneler Genel Müdürlüğü'nce başta Batman olmak üzere Doğu ve Güneydoğu Anadolu'daki il kütüphanelerine gönderilmiş olan (!) kırmızı kapaklı “Devlet Müzik ve Sahne Sanatları Kurumlarının Düzenlenmesinde Çağdaş Modeller” adlı üç gün süren Sempozyum'un kitabını temin ederek incelemelerini, başta 8 ülkeden Avrupa Sanat Kurumları Yöneticileri olmak üzere katılanlarca ortaya konulan görüşlerden yararlanmalarını da naçizane öneririm.
***
Beş gün önce kaldırılan sanat kurumlarının yasa hükümleri, bir kısmı çıkarılarak beş gün sonra yeniden getirildi. Boşlukta bırakılan belirsizliklerin nasıl giderileceğinin, daha sonra bu teşkilat hükümlerinde olumsuz anlamda birtakım tasarruflarda bulunulmayacağının güvencesi var mı?
Resmi Gazete'yi izlemeye devam...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
15 Temmuz 2018