Enver Kapelman'ın kemanı, 40 yıllık uykusundan Cihat Aşkın'ın ellerinde İzmir'de uyanıyor.
*
1826 'da İstanbul'da kurulan “Muzıka-i Humayun” Cumhuriyet'in ilanı ile 27 Nisan 1924’te Mustafa Kemal Atatürk’ün emri ile Ankara’ya taşınır.
Atatürk'ün ileri vizyonu ve anlayışla yeniden yapılandırılan ve "Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası" adı verilen orkestra (bugünkü Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ), öncü bir sanat kurumu olarak halkın kültür ve sanat düzeyini yükseltmek amacıyla Cumhuriyet'imizin ilk orkestrası olarak bizzat kendisi tarafından kurulmuştur.
Orkestra ile bizzat ilgilenen Atatürk ,bu çalışmaları sırasında müzik hayatına 17 yaşında “Muzıka-i Humayun” ile başlayan ve 2. keman grup şefi olan Enver Bey ile tanışır. Atatürk, o dönemde orkestranın daimi şefliğine getirilen Alman Orkestra Şefi Dr. Ernst Praetorius'un sürekli Enver Bey'e "Kapelman” (orkestra adamı ) diye seslenmesine şahit olur ve yanına çağırdığı Enver Bey'e " Senin soyadın Kapelman olsun. Şef Pretorius’un sana sürekli “Orkestra Adamı” yani Kapelman diye hitap ettiğini duydum” der. Ve artık Enver bey bizzat Atatürk'ün layık gördüğü "Kapelman" soyadı ile şereflendirilerek, bu soyadını alır. Atatürk ile Enver Bey arasında gelişen dostluk, Atatürk’ün kendi himayesindeki hafif müzik orkestrasının şefi ve de başkemancısı olarak Kapelman'ı atamasıyla daha da gelişir.
Enver Kapelman'ın "Atatürk'ün sevdiği eserlere hayat verdiği " kemanı, yıllarca Ata'sına Çankaya, Yalova ve Florya köşklerinde ve de Dolmabahçe Sarayı'nda bazen sadece kendisine çaldığı gecelerde, bazen de özel davetlerde hizmet etmiştir. Atatürk'ün en çok sevdiği Tosca Operası'dan "E lucevan le stelle" aryasının nağmeleri herhalde en çok bu kemandan ona çalınmıştır desek yanlış olmaz.
Bu manevi değeri çok yüksek keman 1980'de Enver Kapelman'ın vefatıyla yaklaşık 40 senelik uykusuna terk edilir. Ta ki keman İZDSO genel müzik direktörü ve 1. şefi Hakan Şensoy'a hediye edilene kadar.
CİHAT AŞKIN'IN ELLERİNDE CANLANACAK
Keman yapımcısı (luthier ) ve öğretim görevlisi Mehmet Tangör 40 senedir kutusunda kaderine terkedilen "Gand & Bernardel 1889" yılı yapımı enstrümanın önce satılması için aracılık eder lakin sonrasında bu fikirden vazgeçerek kendisi satın alır ve yıllarca saklar . Ve bir gün bu kemanı çok sevdiği, kardeş olarak gördüğü kemancı ve orkestra şefi Hakan Şensoy'a'a hediye eder. Keman eski görkemli günlerine kavuşmak için artık gün saymakta.
Keman uzun yıllar sonra ilk defa çok anlamlı bir günde, şef Hakan Şensoy'un yönetimindeki İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'na konuk sanatçı olarak solistlik yapacak virtüoz kemancı Cihat Aşkın 'ın ellerinde, "10 Kasım Atatürk'ü Anma Konseri"nde tekrar hayat bulacak.
Hem Atamızı vefatının 81. yılında özlemle anacağımız özel bir gün olması, hem de onun manevi anısının sadece ona özel çalan ve onun en çok sesini duyduğu enstürman ile yapılması belki de bu tarihi anma konserini , Cihat Aşkın 'ın ellerinde bu kemandan çıkan ezgiler ile çok daha anlamlı ve özel kılacak.
Atamızın 81. Ölüm yıldönümü çok tarihi bir konsere imza atılıyor. Şef Hakan Şensoy'un yönetiminde İzmir Devlet Senfoni Orkestrası ile sahneye çıkacak olan keman virtüözü Cihat Aşkın, Atatürk’ü ağlatan keman ile "Selanik Türküsü” ve Henri Vieuxtemps'ın 5. Keman Konçertosunu seslendirecek. Bu çok anlamlı gecede Atatürk'ün en sevdiği opera olan Puccini'nin Tosca Operası'ndan "E lucevan le stelle" yi İZDSO. AnkaraDOB solisti tenor İhsan Ekber ile seslendirecek. Bunun yanı sıra ünlü bestecilerimiz A. Adnan Saygun'un "Op. 14 Orkestra Süiti", U. Cemal Erkin'in "Köçekçe Dans Süiti", Bela Bartok'un "Orkestra Konçertosu 4. Bölüm", George Enescu'nun "Roman Rapsodisi No.1" seslendirilerek İzmirli klasik müzikseverlere unutulmaz bir anma konseri gecesi yaşatılacak. Kaçırmayınız ....
Osman Enfiyecizade
5 Kasım 2019, İstanbul