Cem Mansur 9 yıl ayrı kaldığı CRR Konser Salonuna "Sanat Yönetmeni" olarak atandıktan sonra CRR Orkestrasının başında 2. konserini 25 Aralık akşamı "Beethoven No.5 : Kader Kapıyı Çalmıyor" adı altında verdi. Gecede maestro yönetimindeki CRR Orkestrası'nın konuk solisti ise artık dünya çapında tanınmaya başlayan genç kemancı Elvin Hoxha Ganiyev 'di (d.1997). Beethoven'ın 5. Senfonisinin yanı sıra gecenin programını oluşturan diğer eserler özenle ve dinlemesi keyifli türden seçilmişti.
Bir Cem Mansur klasiği olan"anlatımlı konserler" aynen eski günlerde olduğu gibi tekrar CRR çatısı altında hayat buldu. Cem Mansur salonu dolduran dinleyicilerine Beethoven'ın 5. Senfonisini, bilginin zekâ ile yoğrulduğu 30 dakikada akıcı biçimde anlattı.
Anlatımında 5. Senfoninin yazıldığı tarihin mihenk taşı olay ve önde gelen kişilikleri paralelinde Beethoven'ın karakter ve yaşamını gözler önüne sererken, eserin hikâyesi ve hakkındaki mitlere göndermeler içeren anektodlarla kurguladığı benzersiz sohbetini tüm salon hayranlıkla dinledi.
Maestro, 5. Senfoninin en vurucu ezgisi "ta ta ta taammm" üzerine türetilen mitleri öyle mizahî bir dille ifade etti ki, bu anlatım sonrası salonda bulunan hiç kimsenin " Kaderin Beethoven'ın kapısını neden çalmadığını" asla unutamayacağına eminim. Cem Mansur'un sahip olduğu bilgi derinliği, konuya hakimiyeti ve akıcı konuşma üslubu sayesinde, şahsen, değil 30 dakika 3 saat konuşsa sıkılmadan dinleyebilirdim.
Şef Cem Mansur yönetimindeki CRR Orkestrası gecenin açılışını Maurice Ravel 'in (1875-1937) "Ölü Bir Prenses için Pavane" dalı eseriyle yaptı. CRR Orkestrası başlarına Cem Mansur gibi bir şef gelmesiyle sanki kabuk değiştirmişti. Geçmiş senelerin üzerlerindeki ağırlığından çok çabuk silkelenip, tüm konser boyunca eski şanlı günlerine dönüş yaptıkları bir performans sergilediler.
Açılıştan sonra gecenin yıldızı Elvin Hoxha Ganiyev birbirinden güzel, bis ile beraber tam 4 eser çalarak tüm dinleyenleri kendine hayran bıraktı. Annesi Azerbaycan Türkü piyanist, babası Arnavut bir çellist olan Ankara doğumlu , Bilkent'ten yetişip, lisans ve lisansüstü öğrenimi için Avrupa'ya çıkan genç solist, birbirinden güzel, yoğun duygu yüklü ve virtüozite gerektiren eserler seslendirdi: C. Saint – Saens (1835-1921) "Introduction & Rondo Capriccioso, Op. 28", J. Massenet (1842-1912) "Thais Operası'ndan Méditation" ve M. Ravel “Tzigane” (Çigan) Konser Rapsodisi" başlıklı eserlerinde ayakta alkışlanan bir icra ortaya koyarak, neden dünya çapında bir keman virtüözü adayı olduğunu bir kez daha tüm dinleyenlere göstermiş oldu. Hele ki dünyanın ünlü keman sanatçılarının virtüozitelerini sergilemek için seçtikleri Eugene Ysaye'in "Re Minor 3. Sonatından Balad bölümünü bis olarak seçmesi bunun kanıtı gibiydi.
Elvin sahnede, dedesi Server Ganiyev'e (1935-2010) ait 19. yüzyılın ünlü Fransız lüthiyesi Jean-Baptiste Vuillaume'un ( 1798- 1875) atölyesinde yapılmış eski bir kemanı kullanmakta. Lakin dünyaca ünlü keman virtüozu ve Elvin'i yakından izleyen bir dostumuz, paylaştığımız bir videosuna dayanarak "Bu çocuğa birileri Stradivari vermeli, birde o zaman dinleyin" diyerek şu an ortaya koyduğu virtüozitenin nasıl kat be kat üstüne çıkabileceğini ifade etti. Dünyada birçok vakıf böyle nâdide enstrümanlara sahip ve Elvin gibi sanatçılara kullanmaları için tahsis ediyor. Keşke, bunlardan biri çıkıp, Elvin'in sanatını bir "Stradivari" ile taçlandırsa. Elvin yıldızı parlak ve önü açık bir sanatçı. Umarım dünya çapında bir star olabilmek için aceleci davranmadan önünü daha da açacak doğru kariyer seçimini yapar.
Ve geldik bu konsere adını veren ve 2020 doğumunun 250. yılında her yerde eserlerini duyacağımız klasik müziğin efsane ismi L. V. Beethoven'ın 5. Senfonisinden bahsetmeye. Aslında söylenecek çok bir şey yok bu eser hakkında ... " Her notası her ölçüsü ile mükemmel" demek yeterli. Besteci eşsizliği ve benzersizliği nota nota, ölçü ölçü işlemiş 5. Senfoni'ye. İçine nakşedilmiş her duygu, dinleyende âdeta içine işlendiği hissini yaratmakta . Cem Mansur anlatımında, senfoninin insanda yarattığı duygusal tepkimeyi "Bu eseri dinleyip de hiçbir tepki vermeyen biri, ya sağırdır, ya da nabzı atmıyordur" şeklinde hârika bir teşbihte bulundu.
Şef Mansur yönetimindeki CRR Orkestrası, Beethoven'ın dinleyende yaratmak istediği duygusal patlamayı fazlasıyla hissettirecek ve bestecinin 250. yılına yakışır bir performansla geceyi sonlandırdı. Eski güzel günlerine hızla dönüş yapan CRR Konser Salonunu dolduran seyirciler harika anlatıma, kaliteli müziğe takdir ve saygılarını bol bol alkışlayarak gösterdiler.
İstanbullu okuyucularımızın CRR Konser Takvimini yakın takibe almalarını öneririm.
Osman Enfiyecizade
29 Aralık 2019, İstanbul