İtalya’nın yaşayan en eski oda müziği topluluğu olarak kabul edilen I MUSICI, 1951'de ilk üyelerin bir araya gelmesiyle bir macera olarak başlayan müzikal yolculuklarının 2021’de 70. yılını kutluyor. İspanya’nın önde gelen piyanistlerinden Rus asıllı Sergei Yerokhin, kuruluşunun 70. yıldönümünü kutlamak için Temmuz ayında turnelerine başlayacak saygın oda müziği topluluğu “I Musici” ile Avrupa müzik başkentlerini gezecek uzun soluklu bir turneye çıkacak olmanın heyecanını yaşıyor.
Sergei Yerokhin, ilklerle ve başarılarla dolu çarpıcı bir geçmişe sahip olan “I Musici” nin, 70. yılını dünyanın dört bir yanındaki sahnelerde görkemli bir şekilde kutlamak için çıktıkları bu turnede grubun unutulmayacak performanslarını olağanüstü piyona yeteneği ile taçlandırmayı hedeflediğini belirtiyor.
Sergei bu çok özel turnenin amacını; “Her zaman I Musici ile özdeşleşen J.S. Bach'ın en ünlü iki konçertosu ve 'Vivaldi Dört Mevsimi' nin eksik olmayacağı, özenle hazırlanmış nefes kesen bir programla müzikseverleri grubun 70 yıllık müzikal yolculuğun mükemmel bir yansımasına tanık olacakları unutulmaz bir konser deneyimi yaşatmak” diye ifade ediyor.
Başarılı piyanist bu turneye dair duygu ve düşüncelerini şöyle aktarıyor.
“Şu an İtalya’nın en eski oda müziği orkestrası 'I Musici' ile birlikte onların 70. yıllarını kutlamak için tüm Avrupa’da genelinde çıkacağımız bu turnenin solisti olarak, onlarla beraber bu coşku ve gurura ortak olmaktan şeref duyuyorum. Şu an turnede çalacağım iki Bach eseri üzerinde hafızalara kazınacak bir performans sergilemek için çalışmalarıma devam ediyorum. Her ne kadar bu bir 70. Yıl turnesi olsa da önümüzdeki yaz aylarında Avrupa’nın bazı önemli festivallerinde de sahneye çıkacağız. Sanırım 'I Musici' ile 2021 yaz aylarında başlayacağımız bu keyifli turne birlikteliğimiz muhtemelen 2022 baharında da Avrupa başkentlerinde devam edecek uzun soluklu ve unutulmaz bir konser serisi olacak.
I Musici’nin Türkiye ile 1977’e kadar dayanan bir geçmişi ve sonraki yıllarda Türkiye’nin farklı şehirlerinde sayısız konser vererek Türk klasik müzikseverleri ile kurdukları çok kuvvetli bağları olduğunu öğrendim. Ben maalesef kariyerim boyunca Türkiye’de hiç bulunmadım. Ama bu muhteşem turne neden Türkiye’nin tarihin sanatla bütünleştiği güzel şehirlerinde Türk klasik müzikseverlerle buluşuyor olmasın? Açıkçası Türk klasik müzikseverler ile buluşmamın bu turne ile harika bir başlangıç olacağına inanıyorum.”
Geçmişten Günümüze “I MUSICI”
Romalı genç müzisyenlerden kurulan “I Musici” eski ve iyi oda müziği topluluklarından biri olarak dünya genelinde haklı bir saygınlığa sahip.
Topluluk her eseri sanki tatlı ve pürüzsüz seslerin tesadüfen bir araya gelmesiymiş gibi, neredeyse sıradan görünmesini sağlayan türden sıra dışı teknikleri sayesinde yarattıkları 70 yıllık başarılarla dolu bir geçmişi geleceğe taşımaktalar.
1951'de, çoğunluğu Romalı ve Roma'daki “Accademia di Santa Cecilia” dan mezun, gelecek vaat eden on iki genç müzisyen, altı keman, iki viyola, iki çello, bir kontrbas ve bir çembalo’ dan oluşan benzersiz bir oda orkestrası oluşturmak için bir araya gelmiş.
Grup üyeleri basit ama güzel bir isim olan “MUSICI” ismini seçmişler. Orkestra üyeleri bilinçli olarak on iki meslektaş ve arkadaş arasında eşitlikçi bir denge oluşturmak için topluluklarını orkestra şefi olmadan şekillendirmeye karar vermiş. Topluluğun bu kararı almasındaki en temel neden her türlü kararı, eşitlikçi ve demokratik olmak adına, müziklerini, tekniklerini ve yorumlama alternatiflerini birlikte karar vermekmiş. Topluluğun ortaklaşa aldıkları bu karar kuruldukları zaman şartlarına göre hiç alışılmadık ama beklenmedik şekilde mükemmel bir tercih olmuş.
1952 Nisan ayında grup İtalyan Radyo stüdyolarında prova yaparken onları tesadüfen dinleyen maestro Arturo Toscanini, orada bulunan gazeteciler ve müzik otoriteleri önünde genç orkestraya hayranlığını “Bravi, bravissimi… No! la musica non muore", (Bravo, müzik ölmeyecek) diye haykırarak dile getirmiş.
Topluluk 30 Mart 1952'de, “Accademia di Santa Cecilia” da verdikleri seyirciye açık ilk konserleri otoriteler tarafından “muazzam bir başarı” olarak nitelendirilmiş, I MUSICI o zamandan günümüze kadar kurulan benzer tüm oda müziği orkestraları için bir model olmuştu. Müzik otoriteleri bir şef olmaksızın ve her üyesi bir solo virtüoz seviyesinde çalan bu topluluğun her performansının gerçek bir ifade olduğunu ve 12 sanatçının yeteneklerini istisnasız her performansta titizlikle parlattıklarını dile getiriyorlardı.
Günümüzde halen I MUSICI eşsiz teknikleriyle “gölgelendirmenin, dengenin en hassas nüanslarına ulaşarak yorumlarına tam bir ifade katma becerisine sahip” olarak, otoritelerden övgüler toplamaya devam ediyor.
Sonuç canlılık, üslubun saflığı ve kusursuz sanat…
I MUSICI 70 yıllık müzikal yolculuğunda dünyanın dört bir yanındaki müzik başkentlerinde, bir çok farklı enstrüman dalından virtüoz solistler ile rekor sayılacak sayıda konserler vererek adlarını müzik tarihine altın harflerle yazdırdı. Duayen müzik topluluğu başarı ile geçen 70 yılını ayrıca çok sayıda müzik albümü çıkartarak taçlandırmış.
Müzikal yolculuklarında yolları birçok kez Türkiye’ ye uzanan topluluk ilk 14 Temmuz 1977’de, o zamanlar gerçekten sanatı yüceltmek için canla başla ve fedakarlıkla çalışan İstanbul Müzik Festivali’nin 4. yılında Aya İrini’yi dolduran şanslı klasik müzik tutkunlarına unutulmaz bir konserle merhaba demiş. Sonrasında defalarca ve üst üste Türkiye’ye gelen toplulukla Türk klasik müzikseverler ile arasında adeta kopmaz bir bağ kurulmuş.
I Musici’nin Türkiye’de verdiği son konserinden bu yana 6-7 sene geçmiş. Grubun viyola sanatçısı Silvio Di Rocco topluluğun Türkiye ile olan yaklaşık 44 yıllık bağına atfen 70. yıl turnelerinde tekrar Türk klasik müzikseverler ile buluşmanın çok anlamlı olacağını düşündüğünü ifade etti. Di Rocco, I MUSICI’nin bu temennisinin hayat bulması amacıyla 2021-2023 arası yaklaşık 2 sene sürecek turnelerinin Türkiye menajerliği için geçen Aralık ayında KAM MAMAGEMENT ile işbirliği anlaşması yaptıklarını da sözlerine ekledi.
Anıtsal yaylı ensemble I MUSICI’ yi Sergei Yerokhin solistliğinde dinlemeyi sabırsızlıkla bekliyoruz.
OSMAN ENFİYECİZADE
16 Mart 2011, Moda/İstanbul