Yeniliklere, yapılmamışlara yönelmek, bir müzik topluluğu için alkışlanması gereken önemli bir gayrettir. Son yıllarda Devlet Çoksesli Korosu'nu bu gayretin içinde görüyoruz. A capella ya da orkestralı, 9. Senfoni, Carmina Burana gibi büyük eserleri başarıyla seslendirmelerinin, orkestra programlarına genişlik kazandırmalarının yanı sıra, değişik ülke ve dönem müziklerine yönelmeleri, DÇK'nu son üç yıldır Uluslararası Ankara Müzik Festivali'nin de vazgeçilmezi haline getirdi.
36. Festivalde 24 Nisan 2019 gecesi CSO Salonu'nda ortaya konulan çalışmada program bu kez Baltık ülkelerinin bestecileri ile Bach'ın iki eserinin iyi bir sıralamayla harmanlanmasından oluşuyordu. CSO Salonunda orkestranın nedense pek değerlendirmek istemediği orgun da kullanıldığı konserin solistleri, Estonya Büyükelçiliği ile Goethe Enstitüsü tarafından sağlanmıştı.
Eston çellist Egmont Välja(d. 1963), nüfusu sadece 1.3 milyon olan ülkesinin başkentinde Tallinn Müzik Lisesi'nden ve Tallinn Devlet Konservatuvarı'ndan mezun bir sanatçı. 1988'den 1995'e kadar Estonya Ulusal Senfoni Orkestrası'nda çellist olarak yer almış, 1987'de iki arkadaşıyla Tallinn Barok Orkestrası'nı kurmuş.
Alman organist Christian Drengk (d. 1988) , Liszt, Goethe ve Nitche'nin kenti Weimar'da doğup, Freiburg Müzik Yüksek Okulu'nda piyano, ayrıca kilise müziği eğitimi almış, org için ustalık sınıflarına katılarak kendini geliştirmiş. Sekiz kez genç müzisyen ödülünü almış bir sanatçı. Koro ve orkestra şefiliği alanında da ilerliyor.
Konser, bu iki sanatçının bir düosu ile başladı. Leton besteci Peter Vasks'ın (d. 1946) org ve çello için yazdığı gece müziğini seslendirdiler. Burak Onur Erdem şefliğindeki DÇK üyeleri de sahnedeki yerlerinden ülkemizde ilk kez seslendirilen bu eseri dinlediler. Ardından Eston besteci Arvo Part'in (d.1935) org eşlikli koro için Salve Regina'sı ile DÇK sesini duyurdu. Koro otururken, gene Eston besteci Tonu Korvits'in (d. 1969) çello ve org için Gezginin Şarkısı geldi. Sırada Fin besteci Einojuhani Rautavaara'nın (1928-2016), İspanyol şair Frederica Garcia Lorca (1898-1936) anısına yazdığı Lorca Süiti vardı. İspanyol iç savaşına giden yılların acılarını yansıtan ve kendisi de bu savaşa kurban giden Lorca'nın şiirlerindeki korku, vahşet havası, insan sesiyle, âdeta sesin epik bir öge, bir yabancılaştırma efekti gibi kullanımıyla yankılandı. Bu a capella eseri DÇK, etkileyici biçimde seslendirdi.
Konser programı, organistin solo etkinliğini de sergilemesine olanak tanıyacak biçimde düzenlenmişti. Johann Sebastian Bach'ın (1685-1750) yazdığı 18 koral prelüdden 1 No'lu olan “Komm heiliger Geist”ı Christian Drengk, CSO'nun küçük orgunun teknik olanaklarının elverdiği ölçüde seslendirdi. Hemen ardından Bach'ın tanınmış motetlerinden “Singet dem Herrn”e geçildi. Üç bölümlü ve insan sesiyle neler yapılabileceğinin güzel bir örneği olan bu motette, koro hem gürlük, hem tını olarak iyi bir icra çıkardı. Orgun hemen yanında konuçlanmış olan çellonun sesi ise, koronun gerisinde neredeyse işitilmedi.
Konserin finali ise Arvo Part'in anıtsal eseri “Da Pacem” ile yapıldı. Geçtiğimiz yıllarda eserleri İstanbul Festivali'nde de seslendirilen ve kendisine “yaşamboyu başarı onur ödülü” verilen Arvo Part'in bu eserinin sözleri, bakın ülkemiz dahil, dünyanın pek çok köşesi için nasıl geçerli:
Barış ver, Tanrım
Bizim bu günümüzde
Çünkü başka kimse yok
Bizim için savaşacak
Senin dışında, Tanrım
Burak Onur Erdem yönetimindeki DÇK, iyi bir seslendirmeyle konseri tamamlamış oldu. Şef Erdem, konuk solistleri ön plana çıkardı ve alkışlara karşılık vermek üzere kendilerini bir “bis” çalmaya davet etti. İki solist, konserin açılışında seslendirdikleri Vask'ın gece müziğini yinelediler.
Estonya Büyükelçiliği, tüm kadrosuyla dünyevî ve dinî müziklerin bir arada sunulduğubu özel konserdeydi. Büyükelçi Marin Mõttus, sahneye çıkarak şef Burak Onur Erdem'e çiçeğini bizzat sundu. Her parçanın sonunda ayağa kalkarak heyecanla alkışlayan dinleyicinin kim olduğu hayli merak edildi. Yanıtı buradan ben vereyim: Kadınlar Korosunun giysisinin tasarım ve uygulamasını yapan modacı Ahmet Özceyhan'dı.
Devlet Çoksesli Korosu'nun, genç şefi Burak Onur Erdem önderliğinde, mevcut repertuarını zenginleştirmesi ve yeni projeler geliştirmesini diliyorum.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
24 Nisan 2019, Ankara