Bir keman-piyano ikilisinin resitalin tümünü aynı besteciye, W. A. Mozart'a ayırmaları “iddialı”, belki biraz da “riskli” bir programdır. Günümüzün en olgun Türk keman sanatçısı olarak nitelendirebileceğimiz Cihat Aşkın, piyanist Zeynep Üçbaşaran'la birlikte 32. Uluslararası Ankara Müzik Festivali çerçevesinde 20 Nisan akşamı CSO Salonu'ndaki resitalde “risk”i göze alıp bu “iddia”nın hakkını verdi.
Mozart'ın tüm keman-piyano eserlerini kaydetmeyi amaçlayan Cihat Aşkın ve Zeynep Üçbaşaran, bu akşamki programı yaparken, özellikle yeknesaklıktan kurtulmak ve karşıtlık vurgulamak adına Mozart'ın üç sonatının arasına birer çeşitleme yerleştirmişlerdi.
İkili daha önce bir Avrupa turnesi yaptıkları Mozart programında, bestecinin 35 keman-piyano sonatından üç tanesini, 305, 306 ve 526 KV sayılı olanları seslendirdiler. Aralara koydukları varyasyonlar ise, Fransız temaları “Hélas, j'ai per du mon amant" üzerine 6 çeşitleme ile “La Bergère Célimène” üzerine 12 çeşitlemeydi.
İkili, tüm eserlerde uyum ve birliktelik açısından sorun yaşamadı. Cihat Aşkın'ın son derece temiz icrası, çıkardığı hârika ton, Mozart'ın canlı, neşeli, cıvıltılı müziğini özüne uygun biçimde yansıtması takdire değer. Bu resitalde kullandığı 1924 yapımı İtalyan kemanın ses rengi ve yeterli volümünün Mozart icrasına ne denli uyduğunu da görmüş olduk.
Peki, Aşkın aynı duyarlılığı 20. yüzyıla dahil müziklerde de gösterebiliyor mu? Yanıtı, “bis” olarak Polonyalı besteci Karol Szymanowski'nin “Noktürn ve Tarantella” başlıklı parçasıyla verdi. Ardından “öze” dönüp kendi türkü uyarlaması “Kız Belin İncedir İnce”yle son noktayı koydu.
Aşkın, daha 10'lu yaşlarında virtüoz parçaları rahatlıkla seslendiren bir kemancıydı. Şimdi ise değişik dönemlerin değişik müziklerinde, her zaman istim üzerinde, formda bir kemancı olarak olgunluk dönemini yaşıyor. Solist ve eğitimci olarak uluslararası alanda da niye revaçta olduğunun cevabını lafla değil, sahnede veriyor.
Konser sonrası, viyola sanatçısı Çetin Aydar, Cihat Aşkın ve
Zeynep Üçbaşaran'la