Bazı konserler hem solistleri, hem dinleyicileri açısından “özel”dir. 8 Nisan gecesi CSO’da böyle bir konser dinledik. Üç genç solist, Veriko Çumburidze (d.1996-keman), Dorukhan Doruk (d.1991-viyolonsel), Yunus Tuncalı (d. 1992- piyano), Güher-Süher Pekinel’in (d.1951) “Dünya Sahnelerinde Genç Müzisyenler” projesinin “trio”su olarak, İstanbul ve İzmir Devlet Senfoni Orkestralarından sonra, Rengim Gökmen yönetimindeki CSO’nun eşliğinde Beethoven’in Üçlü Konçertosu’nu seslendirdiler.
Gençler için trio olarak CSO sahnesine çıkmış olmak özeldi. Yoksa daha önce tek tek bu sahnede yer almışlardı. Pekineller için de, 9 yaşında İsmet İnönü’nün önünde çaldıkları bu sahnede anılarını canlandırmak özel olmalıydı. Dinleyici salonu tümüyle doldurmuştu, çok sayıda emekli dışişleri mensubu da görevde bulundukları yıllardan anılarını tazelemek üzere oradaydılar. Çeşitli nedenlerle son haftalarda “tek” konserle yetinmek durumunda kalan CSO’nun salonu, böyle haftalarda tam olarak doluyor.
Konser W. A. Mozart’ın Don Giovanni operasının uvertürüyle başladı. Ardından genç trio sahneye geldi. Sahne, üçlü konçerto için alışılmış düzenin dışında yerleştirilmişti. Genellikle önde keman ve viyolonsel, hemen arkalarında piyano biçiminde bir sahne konuçlanması vardır bu konçertoda. CSO’da ise üç enstrüman bir sıraya dizilmişlerdi.
Do majör Üçlü Konçertonun keman ve viyolonsel partileri hayli zorludur. Piyano partisini ise Beethoven özellikle, kendisinin piyano ve kompozisyon öğrencisi Prens Rudolp seslendireceği için kolay tutmuştur.
Veriko , Dorukhan ve Yunus’u hayli küçüklüklerinden itibaren tanıyor ve izliyorum. Biri Mersin’de, diğeri İstanbul’da yetişti. Yunus ise Ankara’da Bilkent’teydi. Doğrusu gösterdikleri üstün etkinlik beni şaşırtmadı. Veriko’yu müzikal olarak çok gelişmiş, Dorukhan’ı ise artık oturmuş buldum. Çaldığı parti zaten Yunus’u zorlayacak nitelikte değildi. Gençler trio olarak yetkinliklerini bis olarak seslendirdikleri piyanolu üçlü bölümde gösterdiler. Yunus'un sayfasını da CSO viyolonsel grubu üyesi Erkan Özbek çevirdi.
Konserin ikinci yarısında ise Pekineller için iki Steinway ard arda hazırlanmıştı. Arkadakine Güher (siyah elbiseli), öndekine Süher Pekinel (sarı elbiseli) oturdular ve repertuarlarının temel eserlerinin başında gelen Mozart’ın Mi bemol majör İki piyano İçin Konçertosu’nu seslendirdiler. Eserin onlar açısından bir özelliği de 1961’de Hikmet Şimşek yönetimindeki CSO ile eserin Türkiye prömiyerini yapmış olmalarıydı. Anıtsal piyanistimiz İdil Biret de bu konçertoyu 11 yaşındayken piyano hocası Alman piyanist Wilhelm Kempff’le Paris’te Champs-Elysees Tiyatrosu’nda çalmıştı.
Tam dolu salonun gümbür gümbür alkışına Pekineller, Polonyalı besteci Witold Lutoslawski'nin iki piyano için bestelediği Paganini Çeşitlemeleri'ni müthiş bir virtüoziteyle seslendirerek cevap verdiler.
Bu arada genç solistler çoktan konser giysilerinden sıyrılmış, spor giyimleriyle dinleyiciler arasında yerlerini almışlardı. Pekineller onları da sahneye çağırdı ve dinleyiciyi birlikte selamladılar. Herkes için “özel” bu konser “güzel”di...