Bazı eserler, daha çok öyküleriyle konuşulur. Fransız müziğinin önemli temsilcilerinden Maurice Ravel'in (1875-1937) sol el için Re majör konçertosu bunlardan biridir. Hem savaşın acımasızlığını, hem de azmin zaferini temsil eden Avusturyalı piyanist Paul Wittgenstein, 1. Dünya Savaşı'nda sağ kolunu kaybettikten sonra, sol eliyle piyano icrasını sürdürme konusunda büyük mesafe kat etmiş, pek çok besteci, onun tek elle çalabilmesi için eser bestelemiştir. Ravel de Wittgenstein'ın isteğini kırmayarak, esas alımlı konçertosu Sol majör üzerinde çalışırken araya sol el için re majör konçertoyu da sıkıştırıvermiştir.
BSO'nun 11 Mart 2017 gecesi “Paris, Aşkım” başlığı altında verdiği konserin özelliği, Fransız bestecilere ayrılmış olması ve ilk bölümünde Ravel'in eş zamanlı tamamladığı iki konçertonun peşpeşe genç kuşak Fransız piyanistler arasında hayli sivrilmiş David Kadouch (d.1985) tarafından seslendirilmesiydi.
Her piyanistin sol el için konçertoyu seslendirirken kendine özgü bir duruşu vardır. Örneğin, her iki Ravel konçertonun iyi icracısı Hüseyin Sermet, olayın dramatik yönünü vurgulamak için sağ kolunu aşağı sarkıtır ve icra boyunca öylece tutar. Rus ünlüsü Boris Berezovsky, sağ elini iki bacağının arasına koyarak gizler. Değişik örnekleri arttırmak mümkün. Paul Wittgenstein'ın sağ kolu ceketin cebine konulmuş eski fotoğrafı çok anlamlı.
Bakalım Kadouch sağ elini nereye koyacaktı? Kontrfagot ve kontrabasların koyu girişi ve orkestra dramatik temayı geliştirdikten sonra uzun kadans başlayınca, Kadouch sağ elini sağ dizinin üzerinde tutmayı seçti. Konçerto boyunca da aynı tutuşu korudu.
Dramatik öyküyü daha iyi vurgulamak açısından benim de bir senaryom var. Erkek piyanist, ceketinin sağ kolunu kıvırıp omuza çengelli iğneyle tutturacak, sağ kolunu da ceketin altında gizleyecek, böylece bir savaş kurbanı müzik gazisinin tek kolla mesleğini israrla sürdürüyor olması, görsel anlamda da vurgulanmış olacak. Bakalım bu tarzı uygulayan olacak mı?
Kadouch-Ravel Sol el Re Majör Kadouch-Ravel Sol majör
David Kadouch, bir süredir Bilkent'in konuk şefler kadrosuna girmiş bulunan Christoph-Mathias Mueller yönetimindeki orkestranın verimli eşliğiyle sol elini güçlendirdikten sonra, Ravel'in içinde caz etkileri de bulunan 20. yüzyıl eğilimlerini temsil eden Sol majör konçertosunda kendini daha iyi gösterdi.
Salon tıklım tıklım doluydu ve piyanist ile başkemancı sandalyesinde, Amerikalı solist ve pedagog Ellen Jeweet'in oturduğu orkestra çok da alkış aldı. Şef, konçertonun final bölümünü Kadouch'a yeniden çaldırarak dinleyiciyi ödüllendirdi. Kadouch'u önümüzdeki yıllarda BSO'nun sezon programlarında görürsek şaşırmayacağız. Bakalım bir dahaki gelişine 31 yaşındaki sanatçı, eski haliyle kıyaslandığında kendisine hiç yakışmadığını düşündüğü sakalını kesmiş olacak mı?
Konserin ikinci yarısında Claude Debussy'nin (1862-1918) Noktürnler başlıklı, üçüncü bölümü kadınlar korosunun katılımıyla seslendirildiği için bizdeki orkestraların sıkça seslendirmediği “Noktürnler” başlıklı üç bölümlük senfonik eseri vardı.
Bulutlar ve Festivaller başlıklı ilk iki bölümde Debussy'nin kendine özgü tınısal dokusunu BSO gereğince örgülerken, üçüncü bölüm Sirenler'de Çiğdem Aytepe'nin hazırladığı Saygun Filarmoni Korosu'nun kadınlar kesimi, deniz kızlarının şarkısını sözsüz olarak orkestrayla birlikte söyledi.
Fransız bestecilerin eserlerinde kullanmayı sevdikleri arp ve korangle (İngiliz kornosu), bu akşamın eserlerinde de yeterince yer alıyorduı. Koranglede Viktoria Tokdemir, fagotta Ozan Evruk, eserlerin kritik sololarında tertemiz üfleyerek alkışı hak ettiler. Bakır ve tahta üflemeliler, eserlerin ruhunu yansıtan küçük sololarda ve eserlerin bütününde, şef Mueller'in batonu altında dengeyi tutturup seslendirmenin başarısına önemli katkıda bulundular.
Şefik Kahramankaptan
11 Mart 2017