Bestecilerin eser yazdığı üçlü topluluklar daha çok piyano trio ve yaylı triodur. Diğer bireşimler için yapıt sayısı göreceli olarak daha azdır. Trio Dada flüt, klarnet ve piyanodan oluşan bir üçlü. Geçtiğimiz yaz Eğridir oda Müziği Yarışması'nda ikincilik derecesini elde ettiler. Üstelik, üçü de Bilkent kökenli olmasına karşın, yolları da değişik düzeylerdeki eğitim çalışmaları için bulundukları İsviçre'de kesişmiş, hazırlanıp yarışmaya katılıvermişlerdi. Trio Dada'yı Ankara'da Bilkent Müzik Günleri-4 programında 13 Mart 2019 gecesi izledik. Üçü de enstrümanlarında düzey tutturmuş bu gençlerin, birlikte ne yapabildiklerine tanıklık ettik.
Tümü de bu üç çalgının birlikteliği için yazılmış yapıtları bulup çalışmışlardı. Önce Fransız besteci Florent Schmitt'in (1870-1958), Opus.85 Trio için Sonatine'ini seslendirdiler. Ardından Amerikalı klasik ve caz bestecisi, saksofonist, fagotçu Russell Peterson'un (b. 1969) Triosunu dinledik. Son eser Fransız besteci Guillaume Connesson'un (d.1970) Technoparade başlıklı tek bölümüydü.
Hem klasik Schmitt eserinde, hem de daha çağdaş yazı içeren Peterson ve Connesson eserlerinde, üç müzisyenin çalgılarına egemenliği, tını güzellikleri ve fevkalade uyum içinde olmaları, oda müziğinde mükemmelliğe doğru yol alan müzisyenler olduklarını gösteriyordu. Üçünün de geçmişinde kazandıkları yarışmalar, çaldıkları çok sayıda yabancı orkestra bulunuyor. Flütçü Denizcan Eren,Bilkent sonrası Sibel Kumru Pencel ile Nice Konservatuvarında lisans, Basel'de de yüksek lisans yaptı. Bu dönem Berlin Filarmoni Karajan Akademi'de ve orkestranın bazı konserlerinde çalıyor. Tanınmış flütçü Emmanuel Pahud ile çalışıyor. Klarnetist Selin Gürol Nice ve Zürih Konservatuvarlarında lisans ve yüksek lisans eğitimini tamamladı. Liseyi bitirdiği Bilkent'teki hocası Selen Akçora, eski öğrencisinin ilerlemesinden ve aldığı sonuçlardan pek memnundu. Piyanist Buğra Yüksel da lisans ve yüksek lisansını Brüksel Kraliyet konservatuvarı'nda yaptıktan sonra, İsviçre'de konser solistliği diploması almış bir Bilkent liseli. Yenilerde İstanbul'a dönmüş durumda.
Bu düzeyli seslendirmeyi gördükten sonra, bizim bestecilere flüt,klarnet,piyano üçlüsü için yeni besteler yapıp Trio Dada'ya ithaf etmeleri çağrısında bulunuyorum. Gelecek eserleri çalışıp seslendireceklerini düşünüyor, bu üçlünün uzun ömürlü olmasını diliyorum.
Konserin ikinci yarısında ise, özellikle oda müziği alanında öne çıkan iki piyanist, Jerfi Aji ile Çağdaş Özkan'ı, klasik müzikteki dönüm noktalarından biri olarak bilinen I. Stravinski'nin İlkbahar Ayini'nde dinledik. Stravinski, orkestra için yazdığı bale müziğini dört el piyano için de düzenlemişti. Bu dört elin her iki elini Fazıl Say'ın ayrı ayrı çalıp sonra montajla bir araya getirttiğini anımsıyorum.
Aji ile Özkan ise, bu müziği tek piyanoda dört el yerine, iki piyano için düzenleyip, vurmalı çalgılarla desteklemeyi düşünmüşlerdi. Dört el piyano partisini, iki piyanoya Çağdaş Özkan uyarlamış, Alican Öztan da, hayli kısa sürede orkestra partilerindeki dört vurmalı çalgıcının partilerini tek başına çalabileceği biçimde düzenlemişti. Bir anlamda bu şekliyle bir ilk seslendirmeydi bu. Hem düzenleme, hem seslendirme alanında ortaya başarılı bir iş çıktı.
Bilkentli ve Juliard'lı Çağdaş Özkan, İTÜ-MİAM'lı ve Peabody'li Jerfi Aji ve Hacettepe ADK'lı Alican Öztan, Bilkent Müzik Günleri'nin önemli bir rengi oldular.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
14 Mart 2019, Ankara