Ankara Kızılay Metrosu Sanat Galerisi’nde 6 Mayıs 2024 Pazartesi günü başkentin ve Cumhuriyet’in en önemli simgelerinden biri olan Ulus Zafer Anıtı konulu bir sergi açılışı yapıldı.
Sergi; Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanlığı, Koleksiyoncular Derneği, Koç Üniversitesi Vehbi Koç Ankara Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (VEKAM) ve Cumhuriyet Gazetesi’nin ortak çalışmasının değerli bir ürünü.
Atatürk tarafından ‘Cumhuriyet ve demokrasi ilkelerinin korunması ve savunulması için’ kurulması istenen, adı bile Atatürk tarafından verilen Cumhuriyet Gazetesi 7 Mayıs 1924 tarihinde yayına başlamış. Bu yıl 7 Mayıs günü 100 yaşını kutladı. . Ulus Zafer Anıtı Sergisi gazetenin 100. Yıl Kutlamaları anısına düşünülmüş bir etkinlik.
Başkent Ankara’ya Cumhuriyetin kuruluşu ve ulusal kurtuluşu simgeleyecek bir anıtın ‘halkın destekleri ile’ yapılması ilk kez 1923 yılında Yeni Gün gazetesinin bir kampanyası ile duyurulur. Gazetenin sahibi Yunus Nadi beydir. Bu kampanya, Yunus Nadi bey tarafından sonradan kurulan Cumhuriyet Gazetesi tarafından sürdürülür. Yunus Nadi bey ‘Abide Komitesi Reisi’ olarak atanır.
Anıt için 1924’te açılan yarışmayı Avusturyalı ünlü heykel sanatçısı Heinrich Krippel kazanır; anıt 24 Kasım 1927’de açılır. Başbakan İsmet (İnönü) Paşa’nın katıldığı açılış töreninde Yunus Nadi bey bir konuşma yapar; Abide Komitesi’nin ‘görevini iyi yapmak için, iyi niyetli çalışmış olmakla övündüğünü’ belirtir, ‘gördüğü içten yardımlardan ötürü tüm ulusa bütün içtenliği ile şükranlarını sunar’.
Şair Mehmet Emin (Yurdakul) bey bu tören için yazdığı ‘Zafer’ şiirini okur. Meclis Başkanı Kazım (Özalp) Paşa anıtın kurdelesini keser.
100 yıllık ömrü boyunca pek çok olaya şahitlik etmiş olan Cumhuriyet Gazetesi adına Işık Kansu, yapımına öncülük ettikleri bu anıt ile ilgili serginin açılış töreninde ilk konuşmayı yaptı. Ulus Zafer Anıtı ile ilgili yukarıda özetlediğim bilgileri paylaştı. Sergide emeği geçen kişi ve kuruluşlara tek tek teşekkür etti. Bu serginin ‘Cumhuriyet Gazetesi’nin 100. yılı boyunca Anadolu’nun çeşitli kentlerinde sergilenmesi konusunda Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin katkısını esirgemeyeceğine olan inancını’ dile getirdi.
(Sergiyi konuşmalar öncesi izler ve fotoğraflarken ben de ayni şeyi düşünmüştüm; ‘keşke sergi panolarının birkaç kopyası yapılabilse, böylece birkaç koldan önce Ankara’daki tüm okullar olmak üzere, birer haftalık sürelerle dolaşımı, hatta öğretmenlerin anlatımı ile öğrencilerin bilgilenmesi sağlanabilse’ diye aklımdan geçirmiştim.)
Sergi açılış töreninde ikinci konuşmayı Koleksiyoncular Derneği kurucu başkanı ve bu sergiye doküman ve metin bakımından en yoğun katkıyı sunanlarda Korkut Erkan yaptı. Erkan, ‘Zafer Anıtı’nın Cumhuriyet devrimi ve karargahı Ankara’nın tunça ve taşa yazılmış tarihi bir simgesi’ olduğu düşüncesini paylaştı. ‘Bu nedenlerle Cumhuriyet düşmanlarının maddi ve manevi saldırılarına, unutturma, değersizleştirme ve fiziki yok edilme çabaları ile karşı karşıya kaldığını’ vurgulayan konuşmacı 25. yıl pullarında ‘Mehmetçik’ figürünün, anıtın taşınması sırasında ‘Ankara Kalesi’nin, ‘bozkurt figürleri’nin anıt görüntüsünden nasıl çıkarıldığını örnek olarak anlattı.
Ankara Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Tabiat Varlıkları Dairesi Başkanı Bekir Ödemiş konuşmasında Ulus Zafer Anıtı ve diğer benzer anıtların restorasyonu sırasında birlikte çalıştıkları, uzman katkısı aldıkları Ankara Kent Konseyi Kale Çalışma Grubu’na, Kültür Bakanlığı Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüğü yetkililerine teşekkür etti. ‘Bugün burada bir sergi açmadık; bir anıttan yola çıkarak bir ulusun kuruluş ve kurtuluş sürecini anlatan bir müze açtık’ sözleri ile tüm izleyicilerin düşüncelerine tercüman oldu.
50 panodan oluşan sergide Cumhuriyet devrimlerinin karargâhı Ankara, anıtın yeraldığı Hakimiyet-i Milliye Meydanı, Yunus Nadi, Yeni Gün ve Cumhuriyet Gazeteleri, anıtın yapım süreci, heykeltraş Krippel, açılış töreni, anıttaki yazı ve simgeler, sonraki yıllarda anıttaki değersizleştirme çabaları detaylı bir şekilde (çoğu Korkut-Nurhan Erkan koleksiyonundaki görseller eşliğinde) anlatılıyor.
Kızılay metro istasyonu sergi izlemeye gelenler için, ulaşım açısından, çok uygun bir mekân. Yoğun kullanımı olan bu istasyon serginin geniş bir kitle tarafından farkedilmesi bakımından da uygun bir ortam sunuyor. Sadece görsel içeren, tekil panolu sergiler, istasyon kullanımı sırasında yolcuların dikkatini çekmesi açısından uygun bir seçenek. Ancak, sıra takip edilerek okunması gereken yazılı panoları olan sergilerde metro istasyonu koridoru bu amacı biraz zorluyor. Keşke metro istasyonu içinde, örneğin mevcut kitapevi benzeri ‘tanımlı bir mekan’ sergi alanı olarak ayrılmış olsa diye düşünmeden edemiyor insan.
22 Mayıs 2024’e kadar açık kalacak sergiyi görmenizi, izlemenizi, okumanızı öneririm. Konuşmacıların da dile getirdiği gibi tüm ülkede sergilenmesinin sağlanması benim de dileğim. Koleksiyoncular Derneği, VEKAM, Ankara Belediyesi ve Cumhuriyet Gazetesi’ne bu yararlı etkinlik için sonsuz teşekkürler; serginin elektronik bir kopyasının bu kuruluşların sitelerinden izlenebilmesi bir diğer önerim.
Cumhuriyet Gazetesi’nin 100. yaşı kutlu olsun. Sergide emeği geçenlerin yüreğine sağlık.
Levent TOSUN
09 Mayıs 2024, Ankara