Ankara Çoksesli Korosu’nun Uluslararası Müzeler Günü kapsamında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nde 18 Mayıs 2024 Cumartesi akşamı bir konseri vardı.
(Konsere geçmeden biraz tanıtım yapmakta yarar umuyorum.)
Uluslararası Müzeler Günü
Uluslararası Müzeler Konseyi 1946’da kurulmuş bağımsız bir kuruluş; UNESCO’dan İnterpol’e kadar pek çok örgütle yakın iletişimi var. 1977 Moskova toplantısında ‘her yıl 18 Mayıs (veya 18-24 Mayıs arasındaki bir günün) Uluslararası Müzeler Günü olarak kutlanması’na karar veriliyor. Türkiye 1982’den bu yana kutlamalara katılıyor. Amaç; ‘müzelerin toplumdaki işlevi ve önemi konusunda farkındalık yaratmak’. 2024 yılının teması ise ‘müzelerde eğitim ve araştırma’.
Ankara’mızın gurur kaynağı Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Uluslararası Müzeler Günü etkinliklerine Ankara Çoksesli Korosu’nun bir konseri ile katkı sunmak, farkındalık yaratmak istiyor.
Ankara Çoksesli Korosu
Koronun temeli 1960 yılında TRT Ankara Radyosu’nda Koro Şefi olarak göreve başlayan Prof. Muzaffer Arkan’ın (1923-2006), 1964 yılında radyoda bir Çocuk Korosu sınavı açması ve bu sınava katılan yüzlerce çocuk arasından seçilen öğrencilerin solfej, kulak ve ses eğitimine tabi tutulmasıyla atılıyor.
Ülkemizin ilk ciddi, çoksesli çocuk korosu yaklaşık on yıl Radyo Çocuk Saati Korosu olarak görev yapıyor. On yıl sonra, yaşları büyüyen çocuklar çalışmalarını Ankara Gençlik Korosu olarak sürdürmeye başlıyor; 1973’de İtalya’da düzenlenen yarışmaya katılarak ‘Cumhuriyet tarihimizde uluslararası bir koro yarışmasında ülkemizi temsil eden ilk Türk korosu’ oluyor.
Koro çalışmalarını 1973’de kurulan Ankara Çoksesli Müzik Derneği çatısı altında sürdürüyor.
Ankara Çoksesli Müzik Derneği
Prof. Muzaffer Arkan Ankara Devlet Konservatuarı’nın Kompozisyon ve Orkestra Şefliği bölümünden mezun olduktan sonra öğretim görevlisi olarak atanıyor. Ülkemizde çoksesli müziğin benimsenip yayılması için çeşitli müzik toplulukları kurarak bunlarla yurtiçi ve yurtdışında sayısız sanat etkinliklerinde bulunuyor.
Ünlü besteci, eğitmen Carl Orff’un geliştirdiği modern müzik eğitim yollarından birisi olan ‘Orff Schulwerk Für Kinder’ sistemini 1956’da enstrümanları ile birlikte Almanya’dan ülkemize getirip Türk Eğitim Derneği (TED) Ankara Koleji’nde uyguluyor. Prof. Muzaffer Arkan’ın Türk çocuk tekerlemeleri ve folklorundan yararlanarak hazırlamış olduğu yapıtları ve Orff’un eserlerini kapsayan bu program yurtdışında beğeni kazanıyor.
Aynı amacı paylaşan çeşitli müzik topluluklarını bir araya getirerek daha güçlü sanat etkinliklerine hazırlanmayı düşünen Prof. Arkan, ülkemizde çoksesli müziğin benimsenip yayılması için 1973 yılında Adnan Saygun, Cevad Memduh Altar, Mithat Fenmen, Cevza ve Cenap And, Saadet Berna ve Samim Bilgen’le birlikte Ankara Çoksesli Müzik Derneği kuruluşuna öncülük ediyor.
Dernek, ilk yıllarından buyana, çocuk, gençlik ve yetişkinlerden oluşan koroları ile yurtiçi ve yurtdışında sayısız konser ve sanat etkinliklerinde bulunuyor. Katılmış oldukları uluslararası koro festival ve yarışmalarında ülkemize (9 kez dünya birinciliği olmak üzere) pek çok ödüller kazandırıyorlar.
Uluslararası Müzeler Günü kapsamında Anadolu Medeniyetleri Müzesi’ndeki konser Ankara Çoksesli Müzik Derneği çatısı altında kurulmuş olan Ankara Çoksesli Korosu tarafından verildi.
Müzik dışındaki mesleklerden de üyelerin bulunduğu koronun şefliğini Nilgün Tuzkaya yapıyor. Tuzkaya Hacettepe Üniversitesi Kimya Mühendisliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra ayni üniversitenin Devlet Konservatuarı bölümünde koro ve piyano eğitimi almış. Pek çok koronun kurulmasında, çalıştırılmasında katkısı, yarışmalarda ödülleri var.Koro şefi Nilgün Tuzkaya ile koroya piyanoda eşlik eden Banu Arkan Manap, kemanda eşlik eden Özlem Arkan Sümer, üç kızkardeş, Prof. Muzaffer Arkan’ın
kızları; bu özel konser için biraradaydılar.
Koro, Anadolu Medeniyetleri Müzesi’nin Taş Eserler Salonu’ndaki konserde aşağıdaki eserleri seslendirdi:
Sevgilim
İngiliz besteci Orlando Gibbons’un (1583-1625) ‘madrigal (dini olmayan vokal müzik)’ formundaki bir eserine müzikolog Halil Bedii Yönetken (1899-1968) tarafından yazılan sözler ile
Sei, lieber Tag, Willkommen / Sen, Sevgili Gün, Hoşgeldin
Barok dönem Alman besteci Johann Michael Bach (1648-1694)
Ave Verum Corpus / (Dua: Selam Sana Gerçek Kişi) (1791)
Klasik dönem Avusturyalı besteci Wolfgang Amadeus Mozart’ın (1756-1791) ‘motet’ (dini vokal müzik) formundaki versiyonu
Requiem / Cenaze için Ağıt (1874)
İtalyan besteci Giuseppe Verdi’nin (1813-1901) eserinden bir bölüm. Bu parçada solo bölümleri soprano Tuna Gürsu seslendirdi. (Kilisede kadın koro elemanı kullanılmasına izin verilmeyen bir dönemde Verdi’nin yasağa karşı çıkarak soprano sesi için kadın sanatçıya yer vermesini bir kez daha takdirle analım.)
Lacrimosa / (Meryem Ana isimlerinden biri) Gözü Yaşlı (1791)
Wolfgang Amadeus Mozart’ın (1756-1791) tamamlayamadan öldüğü (sipariş bir eser olmasına rağmen belki de kendi ölümünü düşünerek yazdığı düşünülen) Requiem’den bir bölüm.
Letztes Glück / Son Mutluluk (1888)
Romantik dönem Alman besteci Johannes Brahms’ın (1833-1897) ‘Fünf Gesange / Beş Şarkı’ isimli eserinden hüzünlü, nostaljik bir parça.
Locus İste / Bu Yer (1869)
Avusturyalı besteci Anton Bruckner’in (1824-1896) ‘motet’ formunda bir parçası. Bruckner doğduğu yer olan Linz kenti yeni katedrali için bir eser isteği alır. Eski katedralde 13 yıl org sanatçısı olarak çalışan Bruckner heyecan ve duygularını bu eserde sergiler.
Alleluia / Haleluya ‘Şükürler Olsun’ (1940)
Amerikalı besteci Randall Thompson’dan (1899-1984) eğlenceli bir festival parçası istenir. Ancak, 2. Dünya Savaşı ve Fransa’nın işgali günlerinde neşeli notalar yerine duygusal, hüzünlü bir parça bestelenir.
Ne Güzelsin
Sırp besteci Stevan Stojanovic Mokranjac (1856-1914) için doğduğu kent olan Negotin’de 1965 yılından bu yana ‘Mokranjac Günleri’ adı ile festival düzenleniyor. Mokranjac 2. Abdülhamit’in davetiyle 1895’de İstanbul’da bir süre kalmış. Bu süre içinde Türkçe sözlü eserler bestelemiş. ‘Ne Güzelsin’ bunlardan biri. Eylül 2023’de yapılan 57. festivalde Ankara Çoksesli Korosu bu Mokranjac bestesi ile birinci olmuş. Soprano Tuna Gürsu ve tenor Uğur Şahinkaya parçada solo bölümleri seslendirdiler.
Katip / Üsküdar’a Gider İken
Son olarak bu halk türküsü besteci, eğitmen Muzaffer Arkan (1923-2006) düzenlemesi ile seslendirildi.
Koro beğeni ve alkışlar üzerine Sinop yöresinden ‘Bir Batum Türküsü / Ben Giderim Batum’a’ ile seyirciyi ödüllendirdi.
Anlamlı bir günde, anlamlı bir mekânda yapılmış hoş bir konserdi. Bir yanınızda Hitit stelleri olan, diğer yanınızda müzeyi gezenlerin bir süre durup sessizce dinlediği, güzel akustik özelliklere sahip bir yapı içinde, müzik heyecanını bizlerle paylaşan koroya ve emeği geçenlere teşekkürler.
Levent TOSUN
23 Mayıs 2024, Ankara