6 Kasım 1814 saksofonu ‘icat eden’ ve patentini alan Belçikalı Adolphe Sax’ın doğum tarihi olduğu için 6 Kasım ‘Dünya Saksofon Günü’ olarak kabul edilmiş. CSO’daki konser (iki gün ara ile olsa da) bir çeşit kutlama gibi oldu.
1960 yılı Detroit doğumlu Kenny Garrett modern cazın parlak, etkileyici ve en ünlü caz saksofon ustaları arasında kabul ediliyor. Üvey babası hobi olarak tenor saksofon çalan sanatçı bir söyleşide ‘önce enstrüman kutusundaki kadife kokusunun kendisini cezbettiğini’ anlatıyor.
Garrett 1978 yılında Duke Ellington orkestrası ile kariyerinde önemli bir adım atıyor. Sonra Miles Davis gibi pek çok ünlü ile birlikte çalışıyor. 1984 yılında kaydettiği ‘Introducing Kenny Garrett’ albümü ile kendi grubunu oluşturup o tarihten bu yana 16 stüdyo albümü çıkarıyor.
8 Kasım Çarşamba akşamı CSO’daki konseri 2021 tarihli ‘Sounds From The Ancestors (Atalarımızdan Sesler)’ albümü ile ayni adı taşıyan turnenin bir ayağı idi. Klasik ‘caz’ terimi içine sığmayan bu albüm için Garrett şunları söylüyor: ‘Bir çocuk olarak büyürken duyduğum müziği, sesleri hatırladım; Aretha Franklin’den ‘Amazing Grace’, Marvin Gaye’den ‘What’s Going On’ gibi ruhunuzu yücelten sesleri ve kilisenin ruhani seslerini hatırladım. Düşündükçe de anladım ki bunlar atalarımızın ruhları/sesleri idi. Bu nedenle Sound From The Ancestors albümü zengin caz, R&B ve Afro Amerikalıların kilise müziğini içeriyor.’
Keith Brown (piyano), Kenny Garrett (saksofon), Corcoran Holt (bas), Melvis Santa (vokal), Ronald Bruner (davul), Rudy Bird (perküsyon)
Yakın zamandaki konserlerinde olduğu gibi CSO konseri de 2012 Seeds From The Underground albümünden ‘Haynes Here’ parçası ile başladı. Daha ilk parçada sanatçılar, soloları ile, hünerlerini sergilediler, kalitelerini tüm salona kabul ettirdiler. Sonraki ‘Hargrove’ son albümde de yer alan dinamik bir parça idi; bu beste ile Garrett sanat hayatında etkisi olan (atasını) ünlü trompetçi ve besteci Roy Hargrove’ı anmış oluyordu.
Albümün adını aldığı Sounds From The Ancestors parçası Afro-Küba ritimleri taşıyan ve yumuşak, melankolik piyano ile başladı. Garrett’in sözleri ile anlatırsak; ‘Atalarımızın ruhlarının seslerini hatırlıyorum; kilisedeki dua sesleri, tarlalarda söyledikleri şarkılar, çaldıkları Afrika davulları, Nijerya Yoruba aşireti deyişleri.. hepsi bu parçasının temelini oluşturuyor.’
CSO konseri, diğer konserlerinde olduğu gibi, ‘Happy People’ ve ‘Wayne’s Thang’ parçaları ile sona erdi.
Bir söyleşisinde Garrett ‘Ben ‘spiritual jazz (manevi/ruhani caz)’ yapıyorum. Kendimi elinde saksofon olan bir ‘vaiz’ gibi hissediyorum. Notalarımla sanki dua ederek insanların ruhsal durumlarını iyileştirmek/yüceltmek, onları heyecanlarını canlı tutmak istiyorum’ diyordu.
Belki bu amaçla olacak son iki parçada dinleyicilerin kendisine eşlik etmesini istedi. Salon, avant-garde/yenilikçi kabul edilebilecek caz türü için önce biraz duraksadı, sonra ürkek, daha sonra canlı alkışlarla karşılık verdi. Ama Garrett salonun ayağa kalkmasını ve bazı nakaratlara katılmasını da istedi. Ve konser bu ‘eller havaya coşkusu’ içinde tamamlandı; dinleyiciler ‘vaizin’ beklediği gibi yüksek bir ruh hali/ motivasyon ile salondan ayrıldılar. Konser sonrası bir arkadaşımın deyişi ile ‘Kenny Garrett Ankara’yı salladı’ geçti.
LEVENT TOSUN
10 Kasım 2023, Ankara