32.Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde iki ilginç gösteri yer aldı. 27 Nisan 2015 tarihinde JOC, Moldova Ulusal Dans ve Müzik Topluluğu renkli, neşeli, coşku dolu bir dans gösterisi sundu. Topluluğun şefi ünlü pan flüt sanatçısı Marian Gheras idi. Dansçılar kostüm değiştirmek için sahneden ayrıldıkları zaman, izleyiciler Moldova Halk Müzikleri dinleme olanağı buldular. Belki çalgı aletleri elektronik ortamdan uzak bir şekilde doğal tınılarıyla sunulsaydı, dansçıların da kendi sesleri duyulsaydı daha etkileyici bir gösteri gerçekleşmiş olurdu.
29 Nisan 2015 tarihinde (Dünya Dans Günü) CIRCA ve Debussy Quartet, “Opus” adlı gösterilerini sundular. CIRCA Yaron Lifschitz’in yönettiği Avustralya’nın Brisbane şehrinden gelen bir “Vücut Mimarları” topluluğu. Topluluk gösterilerinde “sirk” ve “akrobasi” yi birleştirerek insan vücudu ile neler yapılabileceğini görüntüye getiriyorlar.
“Sirk” kelimesi akla İngiltere’de Philip Astley’i (1742-1814) getiriyor. Aslında Philp Astley, 1756-63 “7 Yıl Savaşları”nda at eğiticisi olarak ünlenmiş bir asker. 1768 yılında Londra’da bir binicilik okulu açıyor ve sonra da atlarla gösterilerine başlıyor. Biniciler at sırtında dengelerini sürdürmek zorunda.
1919 yılında ise Amerika’da Barnum ve Bailey Sirki ün kazanıyor. Onların kurucuları ise 1899 yılında ün yapmış olan Ringling Kardeşler.
Sirk dünyasının bir başka ünlü ismi ise Cirque du Soleil (Güneşin Sirki). Bu Kanadalı gösteri topluluğunun özelliği, sirklerinde hayvan kullanmadan yalnızca insan vücudu, ışık, renk, müzik karışımından oluşan gösteriler sunmak. Şu aralar (25-26 Nisan 2015 haberlerine göre) yöneticileri ve Kanada’nın en zengin adamı (Güneş Kral diye anılıyor) Guy Laliberte topluluğu, Amerikalı, Çinli, Kanadalı yatırımcılara satmış.
İnsan vücudu yalnızca anatomi derslerinde incelenmiyor. Vücudun enerjisi, şekilden şekile girişi, duruşu, hareket edişi devamlı keşfe açık bir durum. Dansçı vücudu devamlı gözlem altında. Bu hareket eden vücut ile daha neler yapılabilir? Akrobasi yalnızca sirk gösterilerinde mi olur? İzleyicileri heyecana sürükleyen ne gibi görüntüler yaratılabilir? Bir vücut ne kadar zorlanabilir? Bu sorular CIRCA topluluğunun devamlı yanıtlamaya çalıştığı sorular. Araştırmalarını vücutlarıyla yapan bir topluluk. Sanki bir “hareket laboratuvarı”nda deneyler yapıyorlar ve veri topluyorlar.
Fiziksel tiyatro, çağdaş koreografik çalışmalar, güç gösterisi, esneklik, sahne zeminine bağımlı olmama, akrobasi, güldürü ögeleri, şaşırtmacalar, doğaçlama bir araya gelmiş ve yeni bir hareket gösterisi ortaya çıkmış.
Bu şekilde sirk çadırı olmadan da sahnenin üst kısmından aşağı bir salıncak, bir halat, bir kumaş yığını sarkabiliyor ve dansçılar vücutlarıyla bu ögelerle bütünleşebiliyorlar. Sahne zemininde bol bol takla, ters takla, perende atarlarken vücutları yere değmiyor. En nefes kesici tablolarını ise birbirlerinin omuzlarından destek alarak oluşturdukları kulelerle yaratıyorlar. En dikkat çekici özellikleri olağanüstü denge yetenekleri. Hiçbir hareket kontrolsüz değil ve hiçbir zorlama izlenmiyor. Belki de dansçılar için en zor tablo, gösteri bitiminde tek çizgi haline sıralanıp selam vermek. Ne de olsa selam verirken perende atamıyorlar, birbirlerinin omuzlarına tırmanamıyorlar, bir doğaçlama yapamıyorlar, bir hınzırlık düşünemiyorlar.
Gerçekten bu gösteri insan vücudu ile neler yapılabileceğini görüntüye getirirken izleyicilere de nefes kesici dakikalar yaratıyor.
4 Mayıs 2015
Doç. Dr. Necla Çıkıgil