11 Ocak 2020 tarihinde ADOB Modern Dans Topluluğu (MDT 1992 sonlarında ADOB bünyesinde kurulmuş ve ilk temsilini 13 Şubat 1993 tarihinde gerçekleştirmiştir) 2 Perdelik bir Modern Dans çalışması sunarak izleyicileri 1930 ların sancılı Amerika’sına götürdü. 1930 ların krizi Amerikan halkını olumsuz şekilde etkilerken, insanlar ekmek almak için bile kuyruklara girerlerken, parasızlık bazı bireyleri iyi bir hayat sürdürebilmek için kanun dışı işlere sürüklemiş, “para” iyice ön plana çıkmış, gangster çeteleri türemişti. Chicago, gangsterler yatağı haline gelmiş, Al Capone (1899 - 1947) gibi ünlü gangsterler etrafı sarmıştı. Bunlar arasında Ortaçağ İngiltere’sinin Sherwood Ormanları’ndaki kanun kaçağı Robin Hood’u çağrıştıran John Herbert Dillinger (1903 – 1934) de vardı.
MDT de Gangster adlı 2 Perdelik modern dans çalışmasıyla John Dillinger’in hızlı banka soygunculuğuyla geçen hayatını dans-müzik-tiyatro ögeleriyle izleyicilere sundu. John Dillinger’in en önemli özelliği çok hızlı oluşu, çabuk hareket edip işini bitirip hemen ortalıktan kayboluşuydu. Hapise atılsa bile kaşla göz arası hapishaneden kaçıveriyordu. Hırsızlığa küçük yaşlarda başladığı için, bu konudaki deneyimleri onu uzmanlaşmış bir soyguncu haline getirmiş, kendi gibi soyguncu arkadaşlarıyla donanımlı bir çete kurmuş, planlı-programlı hareket ederek, zamanlamayı en iyi şekilde ayarlayarak, zekice geliştirilmiş stratejileriyle onu bir türlü yakalayamayan polisleri çıldırtmıştı. 1908 de kurulan BOI (Bureau of Investigation)(Soruşturma Bürosu) yeterli olamıyordu. Büronun 1935 yılında daha donanımlı FBI ‘ a ( Federal Bureau of Investigation) (Federal Soruşturma Bürosu) na dönüşmesi bir yerde bu ele avuca sığmayan gangster yüzündendir. Polislerin “halk düşmanı” ilan ettiği, halkın ise “kahraman” olarak gördüğü Dillinger’in hızlı hayatı nasıl dans diline dönüşecekti ?
Gangster temsilinin koreografı Nilgün Bilsel Demireller, Dillinger’in çabukluğunu, kıvraklığını, kurduğu çeteden oluşan takım çalışmasını, eserin Program Kitapçığı’nda belirttiği gibi “Tap Dans” koreografisiyle görüntüye getirmişti (Gangster Program Kitapçığı 7). Bu dans için de dans adımlarının, ayak hareketlerinin çabuk; zamanlamanın yerinde olması gerekiyor. Çeteyi oluşturan dansçıların vücut kıvraklığı, esnekliği, çabuk dans adımları, başların – kollarını aynı anda hareket edişleri, başlarındaki şapkaları, ellerindeki silahları kullanışları, yüz ifadeleri, bu gangster çetesinin neden bu kadar başarılı olduğunu dans diliyle görüntüye getirdi.
Gangsterler daha eser başlamadan önce salonda geziniyorlar, ara sıra oldukları yerlerde kalıyorlar, şapkalarını düzeltiyorlar, izleyicilere bakışlar fıraltıyorlardı. Onları kimse yakalıyamıyordu ama onlar herkesi avuçları içinde tutacaklardı.
Dillinger’i dans diliyle başarılı bir şekilde canlandırabilecek dansçı da Kerem Ünal İnanç' tı. Onunla birlikte çete elemanları olan Hakan Özenalp (Nelson), Mustafa Özçelik (Pete), Oğulhan Öztürk (Red), Özgür Ayyıldız (Floyd) bu zor yakalanan ele avuca sığmayan, köşe bucaktan kayıp gidiveren, iyi organize olmuş, eli-ayağı çabuk gangsterleri kıvrak dans adımlarıyla izleyicilere iyice tanıtmış oldular.
Bu dans çalışmasında, gangsterlerin dans edercesine giriştikleri banka soygunculukları dışında kız arkadaşlarıyla yaptıkları danslar da var. Nilgün Bilsel, Diilinger’e eşlik eden iki ana karakter seçmiş. Biri Dillinger’in büyük aşkla bağlandığı Kate, diğeri öylesinde birlikte olduğu ama hiç sevmediği Rita. Gerçek hayatta Dillinger, 1924 yılında Beryl Ethel Hovius ile evlenmiş ama hızlı hayatı bu evliliği fazla yürütmemiş (John Dillinger, History.comEditors 2).
Kate’i canlandıran İlke Sayıner, Rita’yı canlandıran Beste Üstün hem dansçılıklarıyla hem oyunculuklarıyla çok etkileyiciydiler. Dillinger’in onlarla yaptığı ikili danslar gerçekten başarılıydı. Kate’ e olan yoğun duyguları (gangsterlerin de duyguları olabiliyor) nedeniyle Dillinger’in Kate ile olan ikili dansları yumuşak, akıcı aralarındaki sevgi bağını görüntüye getiren adımlardan ve hareketlerden oluşmaktaydı. Rita ile olan ikili danslarda kontrol Rita’daydı. Dans adımları daha sert, vücut hareketleri daha karmaşıktı.
Rita, Dillinger’in Kate ile olan ilişkisini görünce iyice kırılıyor ve tir tir titreyerek istemese de intikam hırsıyla Dillinger’i ele veriyor. Burada İlke Sayıner’in başarılı oyunculuğu da görüntüye geliyor.
Eserin topluluk danslarında, Sokak Sahnesinde Kızlar ve Erkekler, 1.Perde Kabare Kızlar, 2.Perde Broadway Show kızlar, Şerif Yardımcıları matematik denklemlerini andıran dans hareketleriyle koreografik çalışmanın başarısını yansıtıyorlardı. Her dans için değişik adımlar kullanılmış, hareketlerin berraklığı, akıcılığı, devamlılığı hemen dikkati çekiyordu. Bu renkli danslar, 1930' ların sancılı Amerika’sında hayatın yalnızca gangsterlerle geçmediğini de gösteriyordu.
Nilgül Bilsel, bu çalışmasında müzik düzenlemesini Bilgehan Erten’in yaptığı değişik müzik parçalarını kullanmış, aynı zamanda “Big Band” dönemini de canlandırmış. Müzik topluluğu bu dönemi yansıtırken dansçılara da eşlik ediyor. Özellikle vurmalı sazların eşliğinde gangster çetesinin kaçışı, polislerin gangsterleri kovaladığı sahnelerde, silahların patlamasını andıran yoğun müzik temposu gerçekten etkileyici.
Bu dans çalışmasında “Solistler” (Nihan İnan, Zeynep Burcu Altınel, Oğuz Sırmalı, Yunus Emre Özorhan, Emre Uluocak, Umut Kosman) başarıyla değerlendirilmişler. Değişik sahnelerde esere 1930'ların ve sonrasının şarkılarıyla katkılarda bulunuyorlar, hatta sahnelere yorumlar bile getiriyorlar.
Bu çalışma yalnızca müzik ve danstan oluşmuyor, zaman zaman dansçılar seslerini de kullanarak bir tiyatro yaratıyorlardı.
Bu dans-müzik-tiyatro ögelerinin dengeli bir şekilde kaynaştırıldığı eserde kostümler (Gazal Erten), dekor tasarımı (Mustafa Kemal Çağda Çitkaya) da dikkati çekiyordu. Kostümlerin kesimleri, dansçıların hareketlerini engellemeyen çizgileri, canlılıkları, kostümleri tamamlayan aksesuarlar başarılı bir çalışmayı yansıtıyordu. Dekorda, sahnenin dönen-sahne kısmı sahne değişmelerini kargaşaya ve zaman kaybına yol açmayacak şekilde kullanılmıştı. Banka Sahnesi, S.Franklin Street Sahnesi, 218561 Plakalı kırmızı araba (ki bu arabaya hızla biniliyor, büyük bir çeviklikle arabadan iniliyor, araba hareket ettiriliyor), İç Mekanlar ana sahnedeki hareket alanını engellemeyecek şekilde değişiveriyordu (Belli ki onlara da mini bir koreografik düzenleme yapılmıştı).
Bu renkli, canlı çalışma 2002 Steven Spielberg yapımı Catch Me If You Can (Sıkıysa Yakala) adlı filmi çağrıştırıyordu ki bu film de bir türlü yakalanamayan, FBI ı çıldırtan ünlü çek dolandırıcısı Frank Abagnale Jr. (1948- ) ın hayatını anlatıyor. Abagnale Jr ‘u Leonardo di Caprio, FBI Ajanı Carl Hanratty’i de Tom Hanks canlandırmışlardı. Özellikle film başlamadan önceki “jenerik” kısmındaki çizgilerden, renklerden oluşan konu tanıtımı sanki bir koreografik çalışmaydı.
Bu da gösteriyor ki FBI'ı da hem şaşırtmış hem adam etmiş “gangsterler” bir koreografik çalışmaya da esin kaynağı olunca ADOB MDT dansçıları da bu “kaçma-kovalamaca” enerjisini dans-tiyatro-müzik dilleriyle izleyicilere yaymış oluyorlar.
Bu eserdeki “takım çalışması”nı oluşturan bütün değerli ve özverili sanatçıları kutlarken bu çalışmanın Sezon boyunca izleyicilerle buluşması gerektiğini belirtmek gerekir.
Doç. Dr. Necla Çıkıgil
13 Ocak 2020, Ankara
Canlı temsil fotoları: Ş. Kahramankaptan
KAYNAKLAR
Gangster Program Kitapçığı, Ankara Devlet Opera ve Balesi Yayınları, 2019-2020 Sezonu, Sayı:4, 1-36.
“John Dillinger”, History.comeditors, 1-9
(https://www.history.com/topics/crime/john-dillinger) (Kullanım Tarihi: 10.01.2020).