Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü bünyesinde, Ankara’da 1992 yılında kurulmuş olan Modern Dans Topluluğu, Türk ve yabancı koreograflarla 60 dan fazla eser sahneye koymuş, yurt içi ve yurt dışı turneler düzenlemiş, gençlere modern dansı tanıtan etkinlikler gerçekleştirmiş başarılı bir topluluk. Topluluk 2014-2015 Sezonunda Ankara’da sahnelediği Cinderella eseri ile büyük beğeni kazanmıştı. 2015-2016 Sezonunda ise klasik baleler arasında “Yılbaşı Balesi” diye anılan ünlü Fındıkkıran balesine modern ve neşeli bir yaklaşım getirerek bu eseri yeni bir öyküyle yorumlamışlar.
İlk temsil, 21 Kasım 2015 tarihinde Ankara’da gerçekleşti. Bu yeni Fındıkkıran 1 perdelik olunca Tchaikovsky’nin müziğinin de bazı bölümleri çıkarılmış ancak müzikte bir kopukluk oluşmamış.
MDT’nin yarattığı öyküde yer yer klasik Fındıkkıran balesini hatırlatan kısımlar da var. Hem bu kısımlarla hem de yeni yorumu ve modern dans adımlarıyla, Tchaikovsky’nin müziği eşliğinde yeni bir kısa esercik ortaya çıkmış.
Eser başladığı zaman terkedilmiş bir depoyu andıran mekanda sırt çantalı gençler kurumuş bir ağaca bakmaktadırlar. Ağacın arkasındaki büyük yuvarlak pencerede bir havalandırma pervanesi dönmektedir. Gençler hareketli hareketli bu kuru ağacı süslemek isterler, kendi aralarında şakalaşırlarken dans ederler. Ağacın iki yanında metal barlar vardır. Dançılar zaman zaman barların üzerinde, altında, etrafında değişik şekillere girerler, baş-aşağı sallanırlar. Bu arada, sahneye pırıltılı kostümüyle bir Laternacı gelir. Laternanın üzerinde yine pırıltılı bir perdeyle kapalı gizemli bir bölüm vardır. Perde açılınca klasik Fındıkkıran balesinin Fındıkkıran’ı ortaya çıkar.
Ancak, gençlerin keyfi geçici olarak bozulur. Sahneye, montlarının sırtlarında fare şekilleri olan çete üyeleri gelip tehdit edici hareketler sergilerler. Bu sahne Fındıkkıran Balesindeki Fareler Kralı ile Fındıkıran’nın çatışmalarını hatırlatır. Gençler başarılı bir şekilde fareli montları olan çete üyelerini uzaklaştırırlar ve bu şekilde saldırıya uğramış olan Laternacı’yı da kurtarırlar. Laternacı da gençlere 3 sihirli fındık (Hindistan cevizi büyüklüğünde) verir.
Gençler bu “fındık” larla dans ederler. Dilekte bulunurlar. Birinci dilekleri onları karlar ülkesine götürürken, sahnede ışık oyunlarıyla kar tanelarinden oluşan çeşitli şekiller belirir ve Tchaikovsky’nin “Kar Fıtınası” sahnesini hatırlatan bir sahnede dansçılar dans ederler. Bu arada kuru ağacın etrafında yılbaşı süsleri belirir. Gençlerin ikinci dilekleri bu süslere uygun yeni kıyafetlerin oluşmasıdır. Yeni kıyafetleri oluşturan dansçıların şaka dolu, neşeli dansları devam eder. Özellikle “Cupcake” adlı dansı gerçekleştiren İlke Sayıner Güleç, Nazlı Dirin, Aslı Güneş Sümer renkli kostükleriyle ilginç bir gösteri sunuyorlar. Üçüncü dileğin gerçekleşmesiyle de bir “Yılbaşı” ağacı belirir. Danslar iyice coşkulu olur.
Bu bir perdelik renkli, neşeli dans çalışması, Fındıkıran’ıyla, Fare şekilli montlar giyinmiş çete üyeleriyle, kar tanelerini oluşturan , çeşitli kurabiyeleri, şekelemeleri canlandıran dansçılarıyla; Tchaikovsky’nin de görkemli müziğiyle klasik Fındıkkıran balesini hatırlatıyor.
Ancak, zaman zaman koreografik düzenleme, Tchaikovsky’nin görkemli müziğinin gölgesinde kalıyor.
Dansçılar, bu yeni yaklaşımı görüntüye getirmek için büyük bir coşkuyla sahneyi kullanıyorlar; renkli kostümler, hareketli ışık oyunları da bu değişik çalışmayı canlandırıyorlar.
23 Kasım 2015 Doç.Dr.Necla Çıkıgil