Ankara’nın Cumhuriyet Dönemi’nde yapılan kimi binalarının duvarlarındaki seramiklere, bu sütunlarda 8.10.2017’de “Anafartalar Çarşısı Müzesi” ve 28.12.2017’de “Yine Anafartalar Çarşısı” başlıklarıyla yer alan yazılarımdan sonra merak salmıştım. Sayın akademisyen-sanatçı-araştırmacı Özgür Ceren Can’ın VEKAM’da 17.11.2017’de yaptığı “Ankara’da Kamusal Alanlardaki Seramik Duvar Panoları 1960’lı ve 1970’li Yıllar” başlıklı araştırma sunumu ve yine VEKAM aracılığıyla TAD’da 21.11.2019’da verdiği “Ankara’nın Sır’lı Duvarları” konulu konferansı , bu merakımı yeniden tetikledi. Sınırlarımı Anafartalar Çarşısı’nın dışına taşırmaya karar verdim. Bu doğrultuda edindiğim bilgileri, gezip gördüklerimle kendimce yoğurarak özetlemeye çalışacağım. Yazacaklarımın tam bir liste olmadığını, geliştirilerek genişletilebileceğini baştan söylemek isterim.
Anafartalar Çarşısı’nın her iki girişindeki büyük boyutlu Füreya Koral (1910-1997) ve Attila Galatalı (1936-1994) panolarına, Cevdet Altuğ 'un (1925-1994) binanın 5 katına yayılan ancak yürüyen merdivenler önünde kaybettirilen seramikli duvar kaplamasına, binanın tüm katlarına yayılan 8’er adet Füreya Koral ve Seniye Fenmen (1918-1996) panolarına, yukarıda sözünü ettiğim yazılarımda değinmiştim.
Anafartalar Çarşısı’nı aratmayacak bir başka seramik hazinesi Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Hastanesi. 10 Aralık 2019’da dolaştığım zemin kat koridorlarının genellikle orta duvarlarında; Füreya Koral’ın 1965 tarihli 2, Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun (1911-1975) 1965 tarihli 2, Cemil Eren'in (1927-2016) 1965 tarihli 2, Attila Galatalı’nın 1965 tarihli ve 4 yüzlü 1, Cevdet Altuğ’un 1965 tarihli 2, Ömür Bakırer'in(1939) o gün için temizlik arabasına fon oluşturan 1978 tarihli 1, Eren Eyüboğlu'nun (1913-1988)’nun 1965 tarihli 2 olmak üzere toplam 12 panoyu belgeliyorum. Sanatçısını saptayamadığım, BTB mozaiğini andırır seramik parçalarından oluşan 2 yüzlü bir pano ile bu miktar 14’e ulaşıyor. Ayrıca hastanenin girişindeki büyük dairesel pano ile, ilerideki koridorda bulunan 3 kompozisyondan oluşan pano 2019 tarihli ve Hüseyin Özçelik’e ait. Bu üçlü panonu yanındaki imzasız yapıtı da hesaba katarsak, hastanenin seramik pano sayısı 19’u buluyor.
Aynı gün dolaştığım Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi İbni Sina Hastanesi’nin iki ayrı girişinin duvarlarında tarihsiz, büyük boyutlu Müfide Çalık (1939) seramik panoları var. Hastanenin Başhekimlik koridorlarında ayrıca, biri Hamiye Çolakoğlu Atölyesi armağanı, biri imzasız, diğeri ise imzası okunamayan ama tarihi 93 olan 3 pano daha yer alıyor.
Yapı Kredi Bankası’nın Kızılay Şubesi zemin katının merdivenli köşesinde Erdinç Bakla'nın (1939) 1970 tarihli, daha da yıpranmadan esaslı bir onarımı gereksinen duvar kaplamaları, yemekhanesinin üst duvarlarında ise Ruzin Gerçin Galatalı'nın (1929-2011) çepeçevre panoları var. Aynı bankanın Sefaretler Şubesi’nin iki duvarında ise imzasını göremediğim, ancak Attila Galatalı’nın olduğunu okuduğum seramik panolar yer almakta.
Bunların dışında 13-16 Aralık 2019 günlerinde görüp resimlediğim seramikler arasında; Öncüoğlu Mimarlık'daki (eski RV Restoran) Ülkü Bora'nın (1942) seramik panosu ile bar bankosunu, Şinasi Sahnesi’nde Hamiye Çolakoğlu'nun (1933-2014) 1973 tarihli panelini, Akün Sahnesi’nde Attila Galatalı’nın seramik duvar panolarını, Soysal Çarşısı ve İş Hanı’nda Ülkü Bora’nın 1971’e tarihlenmiş duvar kaplamalarını ve çekme kat kolonlarını sayabilirim.
16 Aralık günü dolaşmalarımda, çeşitli kaynaklarda okuduğum kimi pano, panel ve kaplamaları ise yerlerinde bulamadım. Yerinde rastlaştığım ilgililerle yaptığım soruşturduğum bu yapıtlardan; Büyük Ankara Oteli'ndeki (şimdiki Grand Hotel Ankara) ve TMO Kafeteryası’ndaki Erdoğan Ersen (1931-2008) panolarının, Şekerbank Genel Müdürlüğü (şimdiki Belediyeler Birliği) Sadi Diren (1927-2018) panosunun, Osmanlı Bankası'ndaki (şimdiki Garanti Bankası) Nasip İyem(1921-2011) panosunun, Talip Sineması’ndaki film şeritlerinden esinlenmiş 1970 yapımı Hamiye Çolakoğlu panosunun, SET Kafeterya'daki (şimdiki Moda Cafe Bistro) 1966 yapımı Jale Yılmabaşar (1939) panosunun, eskiden Gökdelen diye adlandırılan Emek İş Hanı’nın altındaki Ziraat Bankası şubesi(şimdiki KOTON) duvarlarındaki Gencay Kasapçı (1933-2017) panosunun, EİEİ Genel Müdürlüğü' (şimdiki Ziraat Odaları Birliği) Seniye Fenmen panosunun; binaların 2000’li yıllarda el değişimleri sırasında gördükleri esaslı tadilatlar sonrasında “kaldırıldıklarını-büyük bir olasılıkla yok edildiklerini-akıbetlerinin bilinmediğini” öğrendim.
13 Aralık günü ise iş saatlerinde Bahçelievler ARI Sineması'nda (şimdiki TRT Arı ve Orkut Stüdyoları) var olduklarını öğrendiğim seramiklerin peşine düştüm. Edindiğim bilgilere göre Orkut’ta Bingül Başarır'ın (1939) 1968’de yaptığı pano, Arı’da ise Cemil Eren’in 1968 tarihli panosu, Ülkü Bora’nın fuaye panosu, Bingül Başarır’ın kolon seramikleri ve Hamiye Çolakoğlu’nun seramik kapı kolu vardı. Ne yazık ki “canlı” ya da “kayıt” programları akşamları herkese açık olan stüdyoları dolaşıp seramikleri fotoğraflama isteğim, “fazlaca görevli” biri tarafından “telif hakkı sorunları”(!) bahanesiyle kabul görmedi. Dolayısıyla bu seramiklerin halen var olup olmadıklarını ve bunların dışında başkaca seramikler de olup olmadığını saptayamadım.
Özgür Ceren Can sunumlarında, AOÇ Marmara Oteli’ndeki Füreya Koral panosunun, Sadi Diren’in duvar kaplamasının, Erdoğan Ersen’in panellerinin yok edildiğini söylemişti. Yine onun sunumlarında söz ettiği, Ülkü Bora’nın “Uzay Sineması-Hülya Restoran-Akman Oteli-Karayolları Genel Müdürlüğü-Pakistan Sefareti-PTT Eğitim Müzesi”ndeki türlü seramiklerini, Cevdet Altuğ’un GATA Hastanesi’ndeki, Hamiye Çolakoğlu’nun Cemil Özgür Tuğla Fabrikası’ndaki , Beril Anılanmert(1963)’- Kara ve Hava Kuvvetleri Komutanlıkları’ndaki, Attila Galatalı’ nın TPAO binasındaki eserlerini gidip göremediğim için halen var olup olmadıklarını bilemeyeceğim.
Bu sunumların soru-yanıt kısmında eski AŞTİ binası önünde, büyük olasılıkla Jale Yılmabaşar’a ait büyük duvar seramiğinin garajla birlikte yok edildiğini öğrendim. ODTÜ Mimarlık Fakültesi holündeki Gencay Kasapçı panosunun daha sonra yapılan eklemeyle muhafaza edildiği de aynı bölümde ifade edildi. Ayrıca Kaya Özsezgin’in 1994 baskısı Türk Plastik Sanatçıları kitabında söz ettiği Hamiye Çolakoğlu’nun Kara Kuvvetleri Komutanlığı, Bingül Başarır’ın TPAO ve Çankaya Köşkü seramiklerini; keza Etibank ve İller Bankası duvarlarında da olduğu dillendirilen seramikleri araştırmadım.
Bu yazımda Ankara yapılarının duvarlarındaki 92 seramik pano, panel ve kaplamadan söz etmiş oluyorum. Geçmişleri ancak 1963’lere tarihlenebilen bu gencecik seramiklerden 59’u halen varlıklarını sürdürüyor. Ama bunlardan çoğunun korunma koşulları elverişsiz, daha doğrusu korunmuyorlar (Anafartalar Çarşısı, Hacettepe İç Hastalıkları Hastanesi). Bir kısmındaki yıpranmalar, onarım gerektiriyor (Yapı Kredi Bankası Kızılay Şubesi, Akün Sahnesi). 12 seramik yok edilmiş (Set Kafeterya, Büyük Ankara Oteli). 21 seramiğin ise bence sonları meçhul. Kimilerinin dönüştürüldükleri binalar içinde halen olup olmadıklarının izini sürmedim (Uzay Sineması, Akman Oteli, Hülya Restoran), büyük olasılıkla var olan bazılarını ziyaretim engellendi (TRT Arı ve Orkut Stüdyoları), yine var olabilecek bazılarına ise “amatör bir araştırmacı” olduğum için gidemedim (GATA, Kara ve Hava Kuvvet Komutanlıkları). Umarım bu konuyla ilgilenecek başka meraklılar da seramiklere ilişkin saptamalarda bulunurlar.
SAVAŞ SÖNMEZ
19 Ocak 2020, Ankara