LAİKLİĞİN KISA SÜREN BAŞLANGICI
ile
DİBE VURUŞUNA GİDEN YOLUN DÖŞEME TAŞLARI (1924-1958)
SBF’den iki dönem büyüğüm sayın Emre Kongar ile SBF-BYYO’dan bir hayli dönem küçüğüm sayın Zülal Kalkandelen’in, özenle hazırladıkları vazgeçilmez bir “göz önü-elaltı-başucu” kitabı olacak kertede değerli, “Devrimin ve Karşı Devrimin Yüz Yılı 1, Savaş Devrim ve Tepkiler 1919-1971”i henüz bitirdim.
Birbirleriyle ilintili bulduklarımdan atlamamaya çalıştığım kimi tarihleri ve açıklamaları “aynen” alıntılayıp aşağıda sıralıyorum. Tarihler arasında illiyetler kurmayı ya da kurmamayı, nerelerden nerelere gelebilecekken nasıl savrulduğumuzu,” özümseme-benimseme-bellenme” aşamaları yerleştirilemeden daha üst basamaklara atlanmaya çalışılıp nasıl tökezlendiğini, bu savrulmaların siyasal –kurumsal-toplumsal sorumlularını ve sorumluluklarını, kritik kavşaklarda kimlerin nasıl davrandıklarını ya da davranmadıklarını… yorumlamayı sizlere bırakıyorum:
3 Mart 1924: Hilafet kaldırıldı… Şeri’ye ve Evkaf Vekaleti kaldırıldı (Laik devlete doğru ilk adım)… Tevhid-i Tedrisat Kanunu kabul edildi…Diyanet İşleri Başkanlığı kuruldu…
4 Mart 1924: İstanbul Müftülüğü yayınladığı bir bildiriyle, bundan böyle Cuma namazlarında okunan hutbede, halifenin adı yerine millet ve Cumhuriyet’ten söz edilmesi ve milletle Cumhuriyet’in saadet ve tealisi (yükseltilmesi) için dua edilmesi gereği ilgililere bildirildi. Halife Abdülmecit ve yakınları sınır dışı edilerek İsviçre’ye gönderildi.
17 Kasım 1924: 10 milletvekili, Cumhuriyet Halk Fırkası’ndan ayrıldı. Kazım Karabekir (8 Aralık’ta başkan seçilecek. SS), Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay, Refet Bele, Dr. Adnan Adıvar, Cafer Tayyar, Bekir Sami tarafından Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kuruldu.
13 Şubat 1925: Şeyh Sait, Kürt isyanını başlattı.
25 Şubat 1925: Hıyanet-i Vataniye Kanunu’nda değişiklik yapılarak dinin siyasette bir araç olarak kullanılması yasaklandı, bunun vatana ihanet suçu olduğu kabul edildi.
4 Mart 1925: Takrir-i Sükun Kanunu kabul edildi… İki ayrı İstiklal Mahkemesi kuruldu.
15 Nisan 1925: Doğu isyanının lideri Şeyh Sait ele geçirildi.
3 Haziran 1925: Ankara İstiklal Mahkemesi’nin teklifi ile Takrir-i Sükun Kanunu’na dayanarak irticayı körüklemesi gerekçesiyle Terakkiperver Fırkası’nın kapatılması hakkında Bakanlar Kurulu kararı alındı.
28 Haziran 1925: Diyarbakır İstiklal Mahkemesi Şeyh Sait ve 46 yandaşını ölüme mahkum etti. Güney bölgesinde tekkeler kapatıldı, idam kararları ertesi gün yerine getirildi.
30 Ağustos 1925: (BEN EKLİYORUM) Kastamonu Türkocağı’nı ziyaret sonrasında, Cumhuriyet Halk Fırkası Merkezi’ne gelişinde Mustafa Kemal Paşa’nın söyledikleri: “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, mensuplar memleketi olamaz. En doğru ve en hakiki tarikat, tarikat-ı medeniyyedir.”
2 Eylül 1925: Tekke ve Türbelerin Kapatılmasına Dair Bakanlar Kurulu kararı yayınlandı.
30 Kasım 1925: Tekke, zaviye ve türbeler kapatıldı. TBMM’ye “Hakimiyet milletindir” levhası asıldı.
17 Şubat 1926: Toplumu din esasları yerine laik kurallara göre düzenleyen Medeni Kanun TBMM’de kabul edildi.
1 Eylül 1926: Medeni nikah zorunlu kılındı.
10 Nisan 1928: Devlet hukuksal olarak laikleştirildi. İsmet Paşa ve 120 milletvekilinin teklifi ile anayasadan dini terimlerin kaldırılması hakkındaki kanun kabul edildi.
4 Haziran 1928: Kapatılan tekkelerin dinsel görevlilerinin kadroları da kaldırıldı.
1 Kasım 1928: Latin Harflerinin Kullanılması Kanunu çıkarıldı, bu harflerin kamu iletişiminde 1 Ocak 1929’dan itibaren zorunlu olması kararı alındı.
11 Kasım 1928: Millet Mektepleri Teşkilatı Kararnamesi , Bakanlar Kurulu tarafından onaylandı. İlmi terimler için 15 üyeli kurul oluşturuldu.
1 Ocak 1929: Latin harfleriyle yapılan yeni alfabeyi öğretmek için “Millet Mektepleri” yurt çapında açıldı (1936 yılında kapandı).
4 Mart 1929: Hükumete olağanüstü yetkiler veren Takrir-i Sükun Kanunu kaldırıldı.
1 Eylül 1929: İlk ve orta öğrenim okullarında Arapça ve Farsça dersleri kaldırıldı.
3 Nisan 1930: Kadınlara yerel seçimlerde seçme ve seçilme hakkı tanındı.
9 Ağustos 1930: Mustafa Kemal’in teşviki ile parti kurmaya karar veren Fethi Okyar, ona bu kararını bildiren bir mektup yolladı.
10 Ağustos 1930: Mustafa Kemal Paşa, Fethi Okyar’ın mektubuna yanıt verdi: “…Memnunlukla görüyorum ki Laik Cumhuriyet esasında beraberiz… Laik Cumhuriyet esası çerçevesinde partinizin her türlü siyaset faaliyetlerinin bir engele uğramayacağına güvenebilirsiniz.”
12 Ağustos 1930: Serbest Cumhuriyet Fırkası Mustafa Kemal’in desteğiyle kuruldu. Fethi Okyar başkan oldu.
17 Kasım 1930: Serbest Fırka dincilerin kuşatması altına girince, Gazi Mustafa Kemal’in, “Gerekirse Cumhurbaşkanlığından istifa eder, CHP’nin başına geçer, seçimlerde mücadele ederim” demesi üzerine, kurucuların partiyi terk etmesiyle fiilen kapandı.
10 Aralık 1930: Diyanet İşleri Reisliği bilgisi dahilinde, İstanbul Müftülüğü’nün 10 Aralık 1930 tarihli tamimi ile İstanbul’da “12 yaşından küçüklere hiçbir şey öğretilmemek, büyüklere ise sadece Kur’an-ı
Kerim ve namaz sure ve dualarını öğretebilmeleri için bazı hocaefendilere izin verildi.
23 Aralık 1930: Menemen’de mehdi olduğunu iddia eden Derviş Mehmet liderliğinde gericiler ayaklandı. Şeriat yanlıları, Asteğmen Öğretmen Kubilay’ı ve iki bekçiyi (Hasan ve Şevki. SS) öldürdü. İsyan Derviş Mehmet ve iki adamı öldürülerek bastırıldı.
15 Ocak 1931: Menemen Ayaklanması sanıklarının yargılanmasına başlandı. (28 idam kararı verildi. Meclis onayı üzerine 3 Şubat’ta karar infaz edildi).
22 Ocak 1932: İstanbul’da Yerebatan Camisi’nde ilk defa Hafız Yaşar (Okur) tarafından Türkçe Kur’an okundu.
3 Şubat 1932: Tekbir, Kur’an ve Kamet Türkçe tercümeleriyle okunmaya başlandı.
19 Şubat 1932: Halkevleri kuruldu. İlk halkevi Ankara’da açıldı.
18 Temmuz 1932: Diyanet İşleri Başkanlığı, ezanın Türkçe okunacağını bir genelge ile duyurdu. (16 Haziran 1950’de DP iktidarında TCK’da değişiklik yapılarak ezan tekrar Arapça okunmaya başlandı).
6 Mart 1933: Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi’nin yayımladığı tebliğ ile, Hz. Muhammed’e saygı ifade eden sözlerin yer aldığı selanın Türkçe okunmasına karar verildi.
31 Mayıs 1933: 31 Mayıs 1933 tarih ve 2252 sayılı kanunla gerçekleşen üniversite reformu ile birlikte İstanbul Darülfünunu İlahiyat Fakültesi lağvedildiğinde burada görevli olan öğretim üyelerinden bir kısmı emekliye ayrıldı, bir kısmı İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü’nde, bir kısmı da bu bölüm bünyesinde kurulan ve öğrencisi olmayan İslam Tetkikleri Enstitüsü’nde görevlendirildi.
27 Mayıs 1935: Hafta sonu tatili cumadan pazara alındı.
20-21 Mart 1937: …Dersim İsyanı ve isyanı bastırma harekatları başladı.
15 Kasım 1937: Dersim-Tunceli Ayaklanması’yla ilgili yargılama sona erdi. Seyit Rıza ile 6 kişi idam edildi.
17 Nisan 1940: 3803 sayılı “Köy Enstitüleri Kanunu” çıkarıldı ve bu kanuna dayanarak Köy Enstitüleri açılmaya başlandı. Bu okulların programlarında din dersleri yer almadı.
14 Kasım 1941: Türkçe Terimler Cep Kılavuzu yüksekokul öğretmenlerine dağıtıldı.
15 Nisan 1942: Türk İnkılap Tarihi Enstitüsü kuruldu. İnkılap Tarihi dersi zorunlu oldu.
11 Haziran 1945: Çiftçiyi Topraklandırma Kanunu kabul edildi.
21 Temmuz 1946: Muhalefetin de katıldığı ilk tek dereceli genel seçimler yapıldı. Seçim açık oy, gizli sayımla ve çoğunluk esasına göre yapıldı (CHP 197, DP 61, Bağımsızlar 7 milletvekili kazandı).
26 Aralık 1946: …CHP milletvekilleri Muhittin Baha Pars ve Hamdullah Suphi Tanrıöver, “komünizme karşı manevi direnci sağlamak” gerekçesiyle TBMM’ye din eğitimi ile ilgili önerge verdi
27 Ocak 1947: Okullar dışında din eğitimi yapılmasına izin verildi. Buna göre, okul dışı din eğitimi, hükumetin gözetiminde yapılacaktı.
12 Temmuz 1947: …Milli Eğitim Bakanlığı’ndan izin almak şartıyla özel din bilgisi dershanelerine izin verildi. Dershanelere ilkokulu bitiren öğrenciler devam edebilecekti. Ayrıca imam yetiştirmek amacıyla özel kişiler ortaokul mezunlarına 5, lise mezunlarına ise 2 yıl eğitim veren seminerler oluşturabilecek.
19 Şubat 1948: CHP Meclis Grubu tarafından oluşturulan komisyonda ilkokulların 4. Ve 5. Sınıflarına program dışı ve isteğe bağlı okutulmak üzere din bilgisi dersleri konulması, Ankara’da bir İlahiyat Fakültesi kurulması, İmam Hatip Okullarının açılması ve Türk büyüklerine ait türbelerin ziyarete açılması konularında mutabakata varıldı.
8 Temmuz 1948: Topraksız çiftçilere hazine topraklarının dağıtımı yasallaştı.
9 Temmuz 1948: Gizli oy, açık sayım sistemini getiren yeni Seçim Kanunu çıktı
1 Kasım 1948: Milli Eğitim Bakanlığı, isteyenlerin okullarda 15 Şubat 1949’dan itibaren din dersi izleyebileceklerine karar verdi.
25 Kasım 1948: Milli Eğitim Bakanlığı Talim ve Terbiye Heyeti’nin kararı ile, din bilgisi dersinde, “sevgi, Müslümanlık, ahlak” konularının 4. Sınıfta, “iman ve imanın şartları, Allah’a karşı kulluk görevlerimiz” ünitelerinin 5. Sınıfta okutulmasına karar verildi.
30 Aralık 1948: Maarif Vekilliği Milli Talim ve Terbiye Heyeti’nin 30 Aralık 1948 tarih ve 247 sayılı kararı ile 10 haftalık imam ve hatip kursları resmen faaliyete geçti.
15 Ocak 1949: 1948’de Milli Eğitim Bakanlığı’na verilen hızlandırılmış imam hatip kursu açılması görevi uyarınca, İstanbul ve Ankara’da on aylık iki kurs açıldı.
1 Şubat 1949: İlkokullara ihtiyari din dersi kondu.
15 Şubat 1949: Öğrenci velilerinin veya anne babaların yazılı müracaatı şartıyla ders saatleri dışında ve sınıf geçmeyi etkilemeyecek şekilde ilkokulların 4. Ve 5. sınıflarına konulan, haftada iki saatlik isteğe bağlı din bilgisi dersleri okutulmaya başlandı. Bu din dersleri öğretmenlerin okutmasının da isteğe bağlı olduğu bildirildi.
24 Nisan 1949: Mareşal Fevzi Çakmak, çocuklara din dersi verilmesi istediğini bildiren bildiri yayınladı.
8 Mayıs 1949: Ankara’da İlahiyat Fakültesi kurulması, TBMM’de kabul edildi.
4 Haziran 1949: Ankara’da İlahiyat Fakültesi kurulmasına ilişkin kanun Resmi Gazete’de yayınlandı.
11 Temmuz 1949: Sultan Vahdettin’in eşi TC. vatandaşlığına kabul edildi.
31 Ekim 1949: Yeni kurulan İlahiyat Fakültesi’ne 70 öğrenci kayıt yaptırdı.
21 Kasım 1949: Ankara Üniversitesi’ne bağlı olarak kurulan İlahiyat Fakültesi, öğretime başladı. Okula sadece genel lise mezunları kabul edildi.
14 Şubat 1950: Yeni Seçim Kanunu, ikinci defa görüşülerek kabul edildi (Yeni kanun tek dereceli, genel, eşit ve gizli oy, açık tasnif ilkelerini getirdi. Seçimlerin çoğunluk sistemine göre ve adli teminat altında yapılacağı bildirildi).
14 Mayıs 1950: Türkiye’de serbest seçimler yapıldı. 27 yıllık CHP iktidarı son buldu. DP %55.2 oy ile 416 milletvekilliği, CHP % 39.6 oy ile 69 milletvekilliği aldı. Millet Partisi 1, bağımsızlar 1 milletvekili çıkardı.
14 Haziran 1950: Müslümanların istedikleri gibi ibadet etmelerini engellediği ve vicdan hürriyetine aykırı olduğu gerekçesiyle, Arapça ezanı yasaklayan TCK’nın ilgili maddesinin son cümlesinin kaldırılması teklif edildi.
16 Haziran 1950: Ezanın Arapça okunma yasağı kaldırıldı.
4 Kasım 1950: Milli Eğitim Bakanlığı genelgesi ile din dersleri ilkokullarda normal programa dahil edildi. Artık din dersi almak isteyenlerin değil, istemeyenlerin dilekçe vermesi kararı verildi.
3 Ocak 1951: Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri, İmam Hatip Okulları açılmasının zorunlu olduğunu düşündüklerini açıkladı.
12 Mart 1951: Demokrat Parti Konya İl Kongresi’nde fes, çarşaf ve Arap harflerinin serbest bırakılması istendi.
2 Temmuz 1951: Dini Yayınlar Döner Sermayesi Hakkında Kanun ile Dini Yayınlar Döner Sermayesi kuruldu.
8 Ağustos 1951: Halkevlerinin Kapatılmasına İlişkin Kanun çıktı.
11 Ağustos 1951: Halkevlerinin bütün malları ve binaları Hazine’ye devredildi.
13 Ekim 1951: Milli Eğitim Bakanlığı “Müdürler Komisyonu”, 601 sayılı kararı ile “İmam Hatip Okulu” adıyla din eğitimi ve öğretimi yaptıracak okulların açılmasını kararlaştırdı. Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri kararı onayladı.
17 Ekim 1951: İlk 7 İmam Hatip Okulu öğretime başladı (İlkokul sonrası 4 yıl olarak Ankara, Adana, Isparta, İstanbul, Kayseri, Konya ve Maraş’ta açıldı).
16 Haziran 1952: Osmanlı Hanedanı kadınlarına Türkiye’ye dönme izni çıktı.
24 Aralık 1952: 1945 yılında Türkçeleştirilmiş olan Anayasa metninin dili değiştirildi. Metin Osmanlıca terimlerle yeniden yazıldı.
14 Şubat 1953: …İlk öğretmen okullarının 9. Ve 10. sınıflarında haftada birer saat ve mecburi din bilgisi dersine yer verildi.
16 Mart 1953: İlk kez Ankara Radyosu’nda “Din ve Ahlak Saati” programı yapıldı.
8 Temmuz 1953: Millet Partisi’nin (MP) faaliyetleri, “dini kendi çıkarlarına alet etmek ve Atatürk devrimlerini yok etmek istediği”, iddiasıyla başlatılan soruşturmanın ardından durduruldu. Partinin mallarına el kondu.
27 Ocak 1954: Köy Enstitüleri kapatıldı.
2 Mayıs 1954: Milletvekili genel seçimleri yapıldı. DP %57.6 oy ile parlamentoda 503 sandalye elde ederken, CHP %35.4 ile 34 milletvekilliği aldı. CMP 5, bağımsızlar 2 milletvekili çıkardı.
29 Kasım 1954: DP tarihinin en fırtınalı grup toplantısını yaptı. Milletvekilleri hükumeti eleştiri yağmuruna tuttu. Menderes, meşhur, “Siz isterseniz hilafeti bile getirebilirsiniz…” sözünü milletvekillerine bu toplantıda söyledi.
28 Mart 1956: Milli Eğitim Bakanı, din bilgisi dersinin ortaokullara da konulacağını söyledi.
13 Ağustos 1956: Bakanlar Kurulunca ortaokullarda din dersi okutulmasına karar verildi.
17 Eylül 1956: Milli Eğitim Bakanlığı’nın genelgesi ile, ortaokullar ile dengi okulların 1. Ve 2. sınıflarına
din bilgisi dersi kondu. Dersin verilmesi, velilerin isteğine bağlı olacak, istemeyen veliler ders yılı başında muafiyet için dilekçe verecekti.
3 Ocak 1957: Bütçe komisyonunda liselere de din dersi konulması istendi.
20 Ekim 1957: Menderes, Adana’da yaptığı seçim konuşmasında, “İstanbul’u ikinci bir Mekke, Eyüp Sultan Camisi’ni de ikinci bir Kabe yapacağız” dedi.
27 Ekim 1957: Genel Seçimler yapıldı. Oyların %48.6’sını alan DP 424, %41.4’ünü alan CHP 178, %6.5’ini alan CMP 4, %3.5’ini alan HP 4 milletvekili çıkardı.
10 Mart 1958: Demokrat Parti örgütlerinin ramazan ayı boyunca camilerde düzenlediği mevlitlerin radyodan naklen yayınlanması başlatıldı.
Önümüzdeki çok kritik günler için uyarılar ve dersler içeren bu satırları, daha öncelerden de çok iyi bildiğinizden hiç kuşkum yok. Ben, yeniden aydınlık günlere kavuşup, bir daha yolumuzu şaşırmamamıza yardımcı olabilmek için, sadece toparlamak ve anımsatmak istedim. Sevgili “okuldaşlarım” Emre Kongar ve Zülal Kalkandelen’e bu çok önemli çalışmalarından ötürü teşekkürlerimi sunuyor, kitabın yeni ciltlerini heyecanla bekliyorum.
SAVAŞ SÖNMEZ
18 Ağustos 2022, Ankara