Barış için düzenlenen mitinge yapılan insanlık dışı terör saldırısı Nobel Barış Ödülü üzerine yeterince düşünmemizi ve konuşmamızı engellememeli.
Arap Baharı denilen gelişmelerin ilk kibritinin yakıldığı Tunus, dinci parti badiresini, gene bu partinin liderinin de aralarında olduğu dört ana öge ve sivil hareketlerin katkısıyla atlattı. Arap dünyasında 2010’dan bu yana çalkantılar devam ederken, Tunus demokratik sayılabilecek seçimlerle kendini yeniden bulmaya başladı. Bu ortamı sağlayan dört önemli kişiliğe de Nobel Barış Ödülü verildi. Darısı Türkiye’nin başına!
Tunus’a hiç gitmedim ama bu ülke bende hep sanatla ilgili çağrışımlara yol açar. Ülkede düzenlenen festivallere katılmış pek çok klasik müzik sanatçımız var. Ama öncelikle aklıma “camaltı resimler” geliyor. Bizim daha çok anonim “şahmeran” figürüyle tanıdığımız bu geleneksel tekniği Tunuslu sanatçılar, Mustafa Kemal Atatürk ve İsmet İnönü'yü de konu alarak uygulamışlardı.
Tunuslu araştırmacı Mohamed Masmoudi'nin “Tunus’ta Camaltı Resmi” adlı kitabında; bu sanatın kökünün Türklere dayandığı, Tunuslu sanatçıların Amasyalı Hamdullah, Sufî, Karahisarî, Hafız Osman gibi ünlü Türk hattatların yazılarıyla, ibrikler , Ayasofya, Amentü Gemisi, Eshab-ı Keyf Gemisi, hayat ağacı gibi yazı-resim kompozisyonlarından, halk efsanelerinden esinlendiklerini yazar.
Ama Tunus camaltı sanatında, Batı emperyalizmi ve padişaha karşı koyan Kemal Paşa (Atatürk) ile yakın silah arkadaşı İsmet Paşa’ya (İnönü) sıklıkla yer verilmesi, Tunus'da en azından halkın gönlündeki rol modellerinin kimler olduğunu ortaya koyar. Arap ülkeleri arasında Atatürk ve devrimlerinin en çok bilindiği, örnek alınmaya çalışıldığı ülkedir Tunus.
Camaltı resmi, camın arka yüzüne resim çizilmesi ve kullanılan malzeme ile boyanın üst üste gelmesi ile üretilen bir halk resmi türü. Malzeme olarak canlı renklerde boya, elle düzeltilmiş çukulata yaldızları, varaklar kullanılıyor.
Resim camın arka yüzüne çizildiğinden, uygulamanın tersten yani mühür gibi yapılması gerekir. Bizde bazı cezaevi atölyelerindeki uygulamalarda bu ayrıntıya dikkat edilmeden yapılmış, dolayısıyle önden bakıldığında kullanılan yazının “ters” göründüğü uygulamalara bile rastlanır. Örneğin bende böyle “Şahmeran” yazısı ters yazılmış bir camaltı var!
Camaltı resimlerinde daha çok dinsel söylenceler, kahramanlık öyküleri işlenir. Kûfi yazı ile yapılmış cami ve tekne resimleri, Süleyman mührü, insan yüzü biçiminde yapılmış Hz. Ali yazıları, Kâbe, bunlar arasındadır. Tunus’ta ise konuların arasına Mustafa Kemal, Türkiye Cumhuriyeti, İsmet İnönü de katılmıştır. Unesco’da görev yaptığı yıllarda Tunus’a da sıklıkla giden meslek büyüğümüz Hıfzı Topuz’un koleksiyonunda Tunus camaltı resimlerinin bulunduğunu biliyorum.
Kenarları camaltı çiçek motifleriyle süslü aynalar da hayli yaygındır. Anadolu’da, camaltı resimlerinin asıldığı evlere bolluk getirdiğine, kem göze, doğal yıkımlara karşı koruduğuna inanılır.
Halk sanatçılarının halen devam ettirdiği bu gelenek, akademili ressamların da ilgisini çekmiş, Mevlut Akyıldız, Fikret Otyam başta olmak üzere, tuval resmiyle birlikte camaltı da yapan sanatçılarımız çıkmıştır. Ressam Neveser Aksoy da önemli camaltı toplayıcılarından biridir.
Acısı ve anısı halen yüreğimizde olan, Ankara katliamını duyduğu anda kaleme-kağıda sarılıp en ağır yazıyı yazacağına adım gibi emin olduğum Fikret Otyam’ın bendeki en önemli anılarından biri armağanı olan bir camaltı resmidir.
Konusu ne, biliyor musunuz?
Barış güvercini...