Tartışmalı bir doğum günü: Beethoven 16 Aralık'ta mı, yoksa 17 Aralık 1770'te mi doğdu? İyi ki doğdun demek için bir günün ne önemi var?
Herhalde doğup 3.5 yaşına kadar geldiği, şimdi adını taşıyan müze olan evin alnında asılı mermer levhadaki tarihi doğru kabul etmek en doğrusu. Yani 17 Aralık 1770 tarihini... Zaten, Daniel Barenboim yönetimindeki Doğu-Batı Divani Orkestrası da 250. yaş konserini Bonn Operası'nda 17 Aralık 2020 akşamı verip, 5. Senfoni'yi seslendirecek.
2020'ye girdiğimizden bu yana Beethoven'in 250. Doğum Yılı nedeniyle, büyük besteciyi hem epey konuştuk, hem de yapıtlarını yeniden dinledik. Salgın nedeniyle çoğunu kayıtlardan da dinlesek, yıl boyu bestecinin müziğe getirdiği yenilikleri, derinliği tekrar algıladık. Avrupalı müzikologlar, bestecinin kalıtını yeniden inceleyerek saklı kalmış kimi ayrıntılara ulaşmaya çalıştılar. İcracılar bilinenlerle birlikte, en az seslendirilmiş, kıyıda-köşede kalmış bazı çalışmalarını seslendirdiler. Kimileri mevcut Beethoven kayıtlarına yenilerini kattı.
Beethoven hakkında yazılmış kitap bağlamında ise yerli iki yeni yayın yapıldı Türkiye'de.
Bunlardan ilki müzikolog Fırat Kutluk'un h2Okitap'tan yayınlanan “beethoven” başlıklı çalışması1... Yıllar içinde Beethoven'a ait çeşitli belgeleri gezileri sırasında görmüş, kitapları okumuş olan Kutluk, kendisine 250. Yıl nedeniyle bir radyo programı önerilip bunu yayıncısı duyunca, bu kez bir de kitap yazma önerisi alarak kolları sıvamış. Besteciyi yaşadığı dönemin tarihsel ve siyasal olayları içinde değerlendiren Kutluk'un müzik tarihi ve siyasal tarih bağlamındaki anlatılarının yanında “Beethoven Yazını” ile “Beethoven ve Dönemin Müzik Pazarı” başlıklı bölümler ve hemen ardından gelen “Politik Bir Figür Olarak Beethoven” bölümü, sıradan bir okuyucunun besteciyi ve onun devrimci kişiliğini anlaması bakımından, yalın, iyi toparlanmış ve hamasi övgüler yerine gerçekleri yorumlayan bölümler.
Müzik terimleri hakkında fazla bilgi sahibi olmayan okurlara yardımcı olmak amacıyla kitabın sonuna yararlı bir sözlük ekleyen ve geniş kaynakçayı da veren yazarın kitabı, besteciyi merak eden herkesin rahatlıkla okuyup, eserlerini daha kolayca anlayabilmesine yardımcı olacak türde.
Tarihsel gelişim ve kapitalizmin müzik üzerindeki etkisini de hesaba katarsak, Kutluk'un vardığı sonuca katılmamak mümkün değil: “ Değişim ya da dönüşüm kaçınılmazdır ve kesin olan şey, herkesin bir Beethoven'i olması ama her Beethoven'in farklı olmasıdır.”
*
İkinci kitap ise, bir “mühendislik ve fen bilimleri insanı” olan, ancak gençliğinden beri sanatla ve müzikle içiçe olup, bu konularda okuyan, izleyen, yazan Dr. Erhan Karaesmen'in Pan etiketiyle yayımlanan, “Beethoven'in Son Dönem Yapıtlarına Bütünleşimci Bir Bakış Denemesi” üstbaşlığını taşıyan “Uuçsuz Bucaksız Bir Dünyada Gezinirken” adlı kitabı2.
Yaşça benden büyük olmasına karşın, uzun yıllardır dostlarım arasında yer alan, ilk tanışıklığımız 60'lı yılların sonunda ODTÜ'de düzenlediği plak dinleme toplantılarına kadar uzanan Karaesmen, Beethoven'i Himalayalar ile betimliyor, nitekim kitabın kapağında da bu dünyanın en yüksek dağlarının görseli kullanılmış. “İçses”, “Kudret” ve “Derinlik” sözcüklerine özellikle vurgu yaparak, besteciyi, “Beethoven deha ile kaos arasındaki o nazik bütünleşmenin yarattığı depreşmeli ve çileli üretim sürecinin adamıydı” diye tanımlıyor. 186 sayfalık kitabın ilk 116 sayfası, yazarın esas amacı olan, bestecinin son yapıtlarına “bütünleşimci / fraktal bakış” denemesine bir girizgah niteliğinde. Mütevazi bir yaklaşımla ve edilgen bir dille kaleme alınmış kitapta, bestecinin sınıflandırılmış yapıtlarına toplu bakışlar, teknolojik gelişmenin Beethoven müziğine getirdiği yenilikler, müzik yapıtlarının diğer sanat dallarındaki verimle olan benzeşimleri gibi değiniler, “mühendis gözüyle” yapılan analitik çözümlemeler, besteciyle ilgili Türkçedeki okumalara önemli bir katkı niteliği taşıyor.
Görünen, hangi nedenle olursa olsun, Beethoven'in araştırmacıların, müzikologların, müzisyen ve müzikseverlerin ilgi odağında yer almaya devam edeceği... Nice 250 yaşlara Ludwig...
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
16 Aralık 2020, Ankara
1 h20 kitap, 13,5 x 19,5 cm, 2. Hamur kağıt, 152 sayfa, İstanbul 2020, Raf fiyatı 25.00 TL, internette indirimli 19.5 TL
2 Pan Yayıncılık, 13,5 x 19,5, 70 gr. Kitap kağıdı, 186 sayfa, İstanbul 2020. Raf fiyatı 45.00 TL, internette 36.00 TL-
Beethoven'le ilgili önceki yazılar:
http://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/sefik-kahramankaptan/beethoven-ve-turkiye/2372/