Anıtsal piyanistimiz, T.C. Devlet Sanatçısı İdil Biret (d.1941) bugün, yani 21 Kasım günü 81. yaşını kutluyor. Eşi Şefik Büyükyüksel, 46. evlilik yıldönümü armağanı olarak, tamamlanan 12 DVD'den oluşan kutuyu eşine bir pasta eşliğinde sundu. Kutunun kapağının resmedildiği pastayı keserek, hem yıldönümünü, hem de kutuyu kutlamış oldular.
Kutunun dış yüzeyinde lacivert fon üzerinde İdil'in, büyük heykeltraş, büst ustası Gürdal Duyar tarafından 1985'de yapılmış büstünün fotoğrafı bulunuyor. Kutunun kitapçığının kapağında ise 11 Haziran 1958'de Almanya'da Bad Godesberg'de verdiği resital sırasında bir dinleyici tarafından yapılıp kendisine armağan edilmiş karakalem portre yer alıyor. Ancak bu hanım ressamın imzası tam olarak okunamıyor.
Gürdal Duyar'ın (1935-2004) yaptığı büstün öyküsü ilginçtir.
Büstün dökümünü yaptıramadan vefat eden Duyar'ın geride bıraktıkları arasında mirasçıları tarafından satılmış mıydı? İdil'in eşi Şefik Büyükyüksel, bir dedektif gibi iz sürdü, internet araştırmaları yaptı ve sonunda büstün bir koleksiyoner tarafından korunduğunu saptadı. Koleksiyoner Baha Torgay büstü Asmalımescit'te Cavit lokantasında görmüştü. Büstün rahmetli Ahmet Say'ın ablası Emel Hanıma ait olabileceğini düşünüyordu. Baha Torgay büstü kendi koleksiyonuna kattı. Ne zaman ki adaşım Şefik, internette görerek kendisine ulaştı, o zaman büstün İdil'e ait olduğunun ayırdına vardı.
Şefik Büyükyüksel, büst öyküsünü bana aynen şöyle anlattı:
“Gürdal 3 saatte bitirdi büstü ve bugünkü haline geldi kil olarak. Hürriyet gazetesinde bu büst konusunda çıkan yazıda yer alan ıslak kil çatladı, çıkan istediği sonucu elde edemedi lafı hayal mahsulü.. Islak kil çatlamaz. Bir sene kadar bizde durup iyice kuruyunca arka tarafta çatlak oldu. Büstü alıp götürmedi, 10 yıl bizde kaldı. Sonra alıp alçı dökümünü yaptı. Bronza dökeceğim diye alçıyı bize gösterip geri götürdü 1997'de. Sonra onu bir daha görmedik. Asmalımescit'te Cavit'in lokantasına bırakmış sonra da orada unuttu herhalde. Baha Bey'deki büst bu alçı döküm.”
12 DVD'de 37 saatin üzerinde konçerto ve solo resital görüntüleri ile belgeseller ve söyleşilerin derlenmesi tahminden hayli uzun sürdü. Sonra bunların ayıklanması, seçilmesi işlemine geçildi. Bazı konser görüntüleri bilindiği halde bulunamamıştı, bunlar arandı. Kutuya girmesi kesinleşenler master hazırlama işlemine alınıyordu, sonunda 80 değil ama 81. yaşgününe yetişmiş oldu.
İlk örnek kutuyu A.K. Müzik'ten Kerim Selçuk Moda'daki eve getirdiğinde takvim 22 Ekim 2022'yi gösteriyordu. Üzerinde kapağın işlendiği pasta hazırdı, 46. evlilik yıldönümünde pastanın tadına bakanlar arasında kutunun grafik çalışmasını yapan Ali Ergun, masterları hazırlayan Ozan Sarıer, kitapçığın editörlüğünü üstlenen Murat Özatila da vardı. Büst fotoğrafının restorasyonunu yapan Özcan Göksan ise bulunamamıştı.
Hazırlık evresinden itibaren izlediğim kutuda yok yoktu. Çoklu kameralarla yapılmış profesyonel çekimlerden, tek kamerayla alınmış kayıtlara çok ilginç, bilinmeyen, izlemek isteyenleri aylarca ekran başında tutacak bir çalışma. Çok ilginçtir, tek kamerayla alınmış bazı resital kayıtları, profesyonellerden çok daha çekici, içtenlikli ve insanı içinde tutan türden.
İşte içerikten bazı notlar:
Kutudaki konser ve belge kayıtlarının çekildiği ülkeler , Amerika, Avustralya, belarus, Belçika, İngiltere, İtalya Fransa, Almanya, meksika, Peru, Polonya, Rusya ve Türkiye.
Varşova'da 1995'de Chopin Büyük Ödülü'nün veriliş töreni ile İdil'in resitalinin filmi önemli bir belge.
Ankara'da Bilkent Konser Salonu'nda Beethoven konçertoları ve New Haven’da Yale Üniversitesi'ndeki Liszt ile Hindemith konçertoları filmleri profesyonel kayıtlar arasında.
2000 yıllık geçmişe sahip olan Antalya yakınındaki antik Aspendos tiyatrosunda ve İstanbulda M.S. 6. yüzyılda Jüstinyen döneminde inşa edilmiş Aya İrini Kilisesinde verilen piyano resitalleri sanat ve tarihi değeri yüksek işler olarak dikkati çekiyor.
Belgesel olarak, Türkiye'de üç kez gösterilen, İdil’in yaşamı ve çalışmaları üzerine 2008-2010 yılları arasında Eytan İpeker yönetiminde çekilen belgesel film de kutuda yer alıyor. Belgeselde, artık hayatta olmayan, İdil’i yakından tanıyan ve onunla çalışmış Claude Samuel, Rémy Stricker, Irene Kempff, Nevit Kodallı ve Michel Devos gibi değerli kişilerle röportajlar da bulunuyor.
Richard Wagner ve Franz Liszt’in büyük torunu olan Gottfried Wagner ile yapılan röportaj da kutuda yer alan ilginç bir belge. Yaklaşık otuz yıl önce Brüksel'de tanıdığı ve büyük dostu olduğu İdil Biret’i anlatıyor Wagner .
Wilhelm Kempff’in 100. doğum günü için 1995'de hazırlanarak Alman televizyonunda gösterilen belgeselden bir bölümde de İdil Biret, hocasının Münih yakınındaki evinde piyanosunda onun bir eserini çalıyor. Sonra Wilhelm Kempff’in 1927 yılında Ankara Çankaya'da Atatürk ile bütün gece süren, Türkiye'de yapılacak müzik devrimleri üzerine konuşmasını anlatıyor.
Biret’in Beethoven’ın 9. Senfonisi’nin Liszt uyarlamasından Ode to Joy/Neşeye Övgü bölümünü İstanbul'da 1. Boğaz Köprüsü'nün tam ortasında Avrupa ile Asya kıtalarını birleştiren noktada çalışının görüntüleri de pandemi günlerinden bir belge.
İdil'in, Liszt’in Weimar’daki müze evinde bulunan Bechstein piyanosunu, Chopin’in İngiltere’de Cobbe Koleksiyonu’nda bulunan Pleyel piyanosunu çalışının görüntüleri de katmerli tarihsel içerik taşıyor.
1948’de 6 yaşındaki İdil’in Bach’ın Re Minör konçertosunu bir yaylı çalgılar dörtlüsüyle çalarken çekilmiş sessiz, siyah-beyaz film çok çarpıcı bir belge. Biret’in 1953’te Paris’te RTF stüdyosunda kaydettiği Bach’ın Kromatik Fantezi ve Füg’ünün ses kaydı bu sessiz filmin üzerine yerleştirilmiş.
Anıtsal piyanistimizin 2018'de yayımlanan 130 CD'den oluşan büyük kayıt kutusu ve eklentilerinin ardından, bu “tam bir koleksiyon parçası” diye nitelendirmekte sakınca görmediğim, sınırlı sayıda basılmakta olan 12 DVD'lik kutuyla birlikte İdil'in dünya müzikseverlerine sunulan ses ve görüntü kayıtlarının toplamı yaklaşık 200 saate ulaşıyor.
Dile kolay.
İdil'in 81. yaşını ve kayıt belgeliğinin zenginleşmesini kutluyor, eşiyle birlikte nice sağlıklı yaşlar diliyorum.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
21 Kasım 2022, Ankara
Not: 12 DVD'lik kutunun internet üzerinden ve bazı müzik mağazalarında satışına Aralık ayında başlanacak.
Dünya rekoru sayılabilecek 74 yıllık bu çalışmanın arka planında yaşanan ne güçlükler, kurulan ne komplolar var. Bu konuda Şefik Büyükyüksel'in yazısını da şu linkten okuyabilirsiniz:
https://www.sanattanyansimalar.com/klasik-muzikte-suskunluk-yemini-omerta/7046/