Ankara Devlet Opera ve Balesi'nin “büyük prodüksiyon” olarak değerlendirdiği bazı yapımlarını, şu an için başkentte kullanılabilir durumdaki en büyük salon olan Congresium'da sahnelemesini gayet doğal karşılıyorum. Çünkü Büyük Tiyatro olarak da bilinen, sergievinden tornistan Operaevi'nin sahne ağzı dar, derinliği az, yan kulisi sadece bir tane ve seyirci koltuk kapasitesi salon 314, balkon277 ve localar 30 olmak üzere toplamda sadece 571 kişi. Congresium ise 3000 kişilik. Adı üzerinde kongreler için yapılmış bir salon. 27 Aralık 2019 akşamı izlediğim Kuğu Gölü bale temsilinde tüm salon tıklım tıklım doluydu. Eğer yıllar yılı tüm projeleri hazır Hipodrom alanındaki Ankara Ulusal Operaevi'nin yapımı engellenmese, 2000 kişilik salonu tüm opera ve bale temsillerinde büyük doluluk oranı yakalayacaktı.
Hesaba göre, Operaevi'nde 5 temsilde karşılanabilen izleyici talebi, Congresium'da bir temsilde karşılanabiliyor. Seyirlik ve işitsel olarak bir karşılaştırma yapmakta yarar var.
. Operaevinin daha sıcak bir atmosferi var, Congresium'a ise kongre atmosferi egemen.
. Operaevinde en arkadaki dinleyici bile sahneye yakın sayılır, diğerinde ise ortalardan itibaren yukarda kalan koltuklarda sahneüstünü tam algılayabilmek için opera dürbünü kullanmak gerek.
. Congressium'da mutlaka herkesin duyabilmesi için, orkestranın ve temsil opera ise şancıların sesinin yükseltmesi gerekiyor.
. Operaevi için hazırlanmış dekor parçaları Congresium'da güdük kaldığı için eklentiler yapılması, bazılarının yeniden hazırlanması gerekebiliyor.
. Congresium'da sahne çukuru olmadığı için, ön sıralar sökülerek elde edilen alana orkestra yerleşiyor, dinleyici orkestrayı ve şefi izleyebiliyor. Operaevi'nde ise orkestra çukuru bulunuyor ve izleyici temsili mikrofon ayaklarının yarattığı görsel engellerden uzak seyredebiliyor.
Kuğu Gölü'ne gelince, Sanattan Yansımalar'da yazarlarımız Necla Çıkıgil ile Pınar Aydın O'Dwyer bütün ayrıntılarıyla yazdılar:
http://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/necla-cikigil/meric-sumen-ve-kugu-golu-balesi/2125/
http://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/necla-cikigil/anlam-yuklu-bir-kugu-golu-balesi/2133/
http://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/pinar-aydin-o-dwyer/kugu-golundeki-duygu-ve-ifade/2138/
Dolayisiyle, Congresium temsilinden sadece birkaç not paylaşmak istiyorum.
. Öncelikle balenin her iki perdesinde, güzel dansların sunulduğu iki tabloda, bu temsilde birinci kemancı sandalyesinde oturan Deniz Aydın'ın uzun soloları mükemmel seslendirmesini kutlamak gerek. Tayfun Bozok 2020'de emekli oluyor. Arkasında Deniz Aydın ve Erkin Onay gibi iki iyi kemancıyı konzertmeister olarak bırakıyor, gözü arkada kalmasın.
. Ses yükseltme öylesine güçlüydü ki, orkestra içine yerleştirilmiş çok sayıda mikrofonun ayaklarına bile küçük bir temasta, bir arşe dokunuşunda, hoparlörlerden ses patlamaları geliyordu. 1. Perde ortalarında biraz ayar yapılabildi.
. Operaevi sahnesinde hayli sıkışık düzen sahnelenen balede, dansçılar Congresium'da hayli yayılmak zorunda kaldı. Beyaz balenin güzelliği olan Kordo bale sahnelerinde, kuğuların kenarlarda dizildiği sahnelerde ortada kalan alan hayli büyük kaldı. Solo danslarda, varyasyonlarda dansçılar frene basmak yerine tam gaz gittiler. Demek ki, ne dar ağızlı küçük sahne, ne de çok büyük sahne... İkisinin ortası büyüklükte, her şey daha ölçekli görünecek.
. Kuğu Gölü'nü sahneye koyan Volkan Ersoy / Armağan Davran ikilisi, tıpkı Mehmet Balkan'ın 2011'de Aspendos'ta büyük bir kadroyla sahnelediği gibi, eseri “mutlu son”la bitirmişlerdi.
Dönelim “Hangi salon?” sorusuna. Eğer Mimar Özgür Ecevit'in yarışma sonunda elde edilmiş, tamamlanıp ilgili mercie teslim edilmiş projesi yaşama geçirilseydi, bu sorunun sorulmasına hiç gerek kalmayacak, Türkiye Cumhuriyeti Başkenti'nin gereksinimi çağdaş biçimde karşılanmış olacaktı!
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
30 Aralık 2019, Ankara