Enstrüman öğrencileri için en heyecanlı anlar, dinleyicisinin çoğunluğu yakınları ve arkadaşlarından oluşan bir dinleyici topluluğunun karşısına çıktıkları anlardır. Ne kadar öğrendiklerini, becerilerini ne denli geliştirebildiklerini gösterecekleri yer sahnedir. 11 Mayıs 2023 Perşembe akşamı, bu kez Ankara Devlet Konservatuvarı'nın lise öğrencileri bu heyecanı yaşadılar. Hacettepe Gençlik Senfoni Orkestrası, takviyeli bir kadroyla şef Burak Tüzün yönetiminde sahneye çıktı ve liseli solistlere eşlik etti. Takviyeler, eksik enstrümanların giderilmesi amacıyla lisanstan, Hacettepe Senfoni'nden ve hâtta ortaokuldan gelmişti.
Beytepe Yerleşkesi'ndeki ADK Büyük Konser Salonu'ndaki konser, Sovyet-Rus besteci Georgy Sviridov'un (1915-1998) ünlü Kar Fırtınası'ndan Romans bölümüyle başladı. Bestecinin Puşkin'in aynı adlı öyküsünden esinlenerek yazdığı on bölümlük süitin Romans bölümündeki keman soloyu Başkemancı Defne Han, aşk temasının betimlendiği trompet soloyu da Oytun Soyer seslendirdi.
Bu güzel orkestral girişten sonra solistler resmigeçidine sıra gelmişti. İlk olarak Gülnur Kurt'un öğrencileri fagotçu Öykü Kebir ile Beyza Tur sahneye geldiler. Çalıştıkları yapıt, Çek besteci Johann Baptist Vanhall'ın (1739-1813) ömrünün büyük bölümünü geçirdiği Viyana'da iki fagot için bestelediği Fa majör konçertonun ilk bölümüydü. Notadan seslendirdikleri bu konçerto, tahta üflemeli fagot için yazılmış önemli yapıtlardan biriydi. İkisi de 2008 doğumlu, yani henüz 15 yaşında olan ikili, ayrı renklerde ama simetrik olarak birbirini tamamlayan aynı modelde giysileriyle sahneye çıktılar. Ana tema ve ikinci temanın sergilenmesinde, fagotların karşılıklı konuşmalarında, hem müzikal hem de sahne hareket ve duruşlarıyla başarılı bir seslendirme çıkartarak büyük alkış aldılar.
***
İkinci olarak sahneye elinde kontrbasıyla Mert Bütüner (d. 2005) çıktı. Dört yıl Hacer Özlü'yle çalıştıktan sonra Prof. Alper Müfettişeoğlu'nun sınıfına geçen bu ince-uzun delikanlı, Alman besteci Eduard Stein'in (1818-1864), orijinali kontrbas piyano ikilisi için olan, orkestra düzenlemesi Cansu Olgun tarafından yapılmış La majör Konser Parçası'nı (Konzertstück) seslendirdi. Enstrümanına egemenliği ve temiz tonuyla dikkati çeken lise son öğrencisi genç kontrbasçı, büyük alkış aldı. Üç gün önce lisans öğrencisi Atakan Kurt'tan sonra bu kez liseli Mert Bütüner, ilerde hiçbir senfoni veya opera orkestramızın kontrbasçı sıkıntısı çekmeyeceğini gösterdi.
***
Aradan sonra, sıklıkla HSO'da da çaldığını gördüğümüz kornocu Roni Doğan (d. 2005) sahneye çıktı. Wolfgang Amadeus Mozart'ın (1756-1791) bu bakır üflemeli çalgı için bestelediği dört konçertodan üçüncüsünün ilk bölümünü hazırlamıştı. Orkestral bölümü ve sololarıyla tipik bir Mozart yapıtı olan konçertoyu, birkaç ufak ton kaçırma dışında başarıyla seslendirdi. Entonasyon sağlamanın en zor olduğu çalgı olarak bilinen kornoda durumu hiç yadırgamadım. Bazen provada kusursuz çalan solist, konser sırasında küçük talihsizlikler yaşayabilir. Roni Doğan'ın büyük orkestralara gereksinim halinde takviye olarak gittiğini biliyoruz. CSO'nun deneyimli kornisti Bekir Çamcı'nın öğrencisi olan Roni, gelecek yıl lisans öğrencisi olarak daha da gelişerek, aynı etkinlikleri değişik orkestralarda gösterecek kapasitede bir genç. Bu programa seçilmiş olması sayesinde, Ankara'nın duayen kornocu ve pedagogu Erol Gömürgen'i de görüp hasret gidermiş olduk, çünkü methini duyduğu bu öğrenciyi dinlemeye gelmişti. Salona şef Rengim Gökmen ile kornist Bekir Çamcı'nın kolunda girdi.
Gömürgen'in 90 yaşına karşın, eski öğrencileriyle ilgisini kesmemesi, onların öğrencilerini de dinlemeye gelmesi ruhunun ne denli genç olduğunu göstermiyor mu? (https://www.sanattanyansimalar.com/yazarlar/sefik-kahramankaptan/nice-yaslara-erol-gomurgen/1838/ )
***
Sıra en merakla beklediğim soliste gelmişti. 10. sınıf viyolonsel öğrencisi Hatice Nisa Sarı (d. 2006) nar çiçeği kırmızısı bir giysiyle sahneye çıktı. Çek çellist ve besteci David Popper'in (1843-1913) Macaristan'daki değişik toplulukların halk müziklerinden yararlanarak bestelediği Op.68 Macar Rapsodisi'ni seçmişti. Sekiz ezginin işlendiği, bazı bölümlerinin hayli teknik zorluklar içerdiği, virtüoz bir yaklaşım isteyen Rapsodi'yi Nisa Sarı, başarıyla seslendirdi. Çok hızlı, canlı ve hızlı bölümlerdeki ajilitesi iyi, tonu genelde kulak okşayıcıydı. Konservatuvara girdiğinden bu yana Kerem Aykal'la çalıştığı yazıyordu özgeçmişinde. Kerem Aykal Bilkent Orkestrası'nın çello bölümü üyeliğinden ayrılıp Ankara Devlet Konservatuvarı'na öğretim görevlisi olarak kabul edildiğinden bu yana 10 yılı aşkın süre geçmiş olmalı. İlk kez bir öğrencisini solist olarak dinleme olanağı buldum, kendisini de, öğrencisini de kutluyorum.
***
Sanem Berkalp'in 11. sınıf öğrencisi Zeyno Karadağlı (d. 2006) konserin son solistiydi. Dört yıl Bilkent İlköğretim Okulu'nda Hande Dalkılıç ve Gülnara Aziz'le çalışıp 2016'da Ankara Devlet Konservatuvarı'na geçen Zeyno Karadağlı, Frederik Chopin'in (1810-1849) Fa minör 2. Konçertosunun ilk bölümünü hazırlamıştı. Liseli solistler konserini, sevilen bir eseri iyi seslendirerek noktaladı. Seçtiği giysiyle, sahne duruşuyla da hayli profesyonel bir görüntü sergiledi.
***
HGSO'nun hepsi liseli olan grup şefleri şöyleydi: Defne Han ve Turan Efe Kılıç (1. Keman), Meryem Kalkan (2. keman), Elif Öner (Viyola), Azra Güler (Viyolonsel), Büşra Başoğlu (Kontrbas), Helin Ergin (Flüt), Doğa Temelli (Obua), Özgün Şahin (Klarnet), Çınar Göker (Korno), Oytun Soyer (Trompet), Elif Zülal Akınlar (Trombon), Ege Ercan (Vurma Çalgılar).
Konserin sonunda konservatuvar müdürü Metin Munzur, hem genç solistlere sertifikalarını sundu, hem de kısa bir konuşmayla onları kutlayarak öğretmenlerine ve orkestra şefi Burak Tüzün'e teşekkür etti.
Solistlerin çoğunun özgeçmişinde, çeşitli yarışmalara katılıp dereceler aldıkları, ustalık sınıflarına katıldıkları görülüyor. Günümüzün giderek küçülen dünyasında, bu tür etkinlikler, değişik hocalarla çalışmak, müzik öğrencilerinin hem bilgi ve görgülerinin artmasını, hem de girişimciliklerinin gelişerek kendilerine güvenlerinin artmasını sağlıyor. Bu alanda ailelerin ve konservatuvarın önüne çıkan tüm fırsatlar değerlendirilmeli, okulda da yeni olanaklar sağlanmalı.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
12 Mayıs 2023, Ankara