Üzüntü, acılar, moral bozukluğu, kişisel gelişimlere katkıda bulunacak, karşılıklı alışverişlerin yapılacağı eğitim etkinliklerini engellememeli. Nitekim, 10. Türkiye Gitar Buluşması için, Türkiye'nin değişik yörelerinden ve üniversitelerinden kalkıp Ankara'ya gelmiş yüz dolayında gitar eğitmeni, öğrencisi, icracısı İstanbul'daki hain terör saldırısının acısı yüreklerinde, işlerini yaptılar, çaldılar, dinlediler, öğrendiler, tartıştılar.
Alanında ülkenin en yaygın ve yararlı etkinliği haline gelen 10. Türkiye Gitar Buluşması, 29 Haziran 2016 gecesi, etkinliğin kurucusu ve düzenleyicisi, Bilkent Üniversitesi MSSF Dekanı Kağan Korad'ın salondakileri, yitirilen canlar ve yakınları için saygı duruşuna davet etmesiyle başladı. Korad'ın “buruk” olarak nitelendirdiği bu başlangıçta, şef Ertuğ Korkmaz yönetimindeki Orkestra Akademik Başkent, üç Türk bestecisinin klasik gitar için yazdıkları konçertoları üç genç soliste eşlik ederek seslendirdi.
Kağan Korad, “Bu yılın konusu olan Türk Gitar Konçertolarını, Türkiye’nin gitar geleceği olan pırıl pırıl genç gitaristler seslendiriyor” diyerek, bu gençlerin bir kısmına solist olma teklifi yapıldığını, iki tanesinin ise başvurular arasından seçildiğini söyledi. Buluşmanın bu yılki konusu olan “Türk Gitar Konçertoları” araştırılırken, şaşırtıcı bir şekilde 19 tane Türk gitar konçertosuna ulaşılmıştı. Etkinliğe topluluklarıyla destek veren üç orkestra şefi, kendi topluluklarının yapısını da dikkate alarak eserleri seçmişlerdi. Başlangıçta 9 olan sayı, koro partileri de bulunan Sefa Yeprem'in Erenköy başlıklı eserinin, koro bulunamaması nedeniyle çıkarılmasıyla 8'e düştü.
Önce, özellikle İstanbul'da klasik gitarın sevilip eğitiminin yaygınlaşmasında önemli katkıları olan, Ekrem Zeki Ün'ün kompozisyon öğrencisi Cem Küçümen'in “Mi İçin Konçerto”sunu dinledik. Eserin solisti, bu yılki 3. İstanbul Uluslararası Klasik Gitar Festivali gitar yarışması finalistlerinden, halen Küçümen'in öğrencisi olan Tuna Altay Yıldız'dı. Eser, Türk halk müziğinden esinli, akışkan, solisti çoğu kez orkestranın bir parçası olarak sunan rahat dinlenebilir nitelikteydi. Başta zeybek olmak üzere Anadolu danslarından da yararlanarnbesteci, ortaya “Türk konçertosu” nitelendirmesini hak eden bir eser çıkarmıştı. Üç bölümlü eser, adı üzerinde, Mi tonundaydı.
İkinci olarak, Okay Özdağ'ın Gitar Konçertosu No:1 başlıklı eserinin Kazım Çokoğullu solistliğinde Dünya'da ilk seslendirilişi yapıldı. Özdağ, yüksek lisans çalışmasını Köln Müzik akadamesi'nde Prof. Gerhard Reichenbach ile yapmış, halen sanatta yeterlilik çalışmalarını sürdürürken, İskenderun Teknik Üniversitesi Mustafa Yazıcı Devlet Konservatuvarında öğretim görevlisi ve Müzik Bölüm Başkan Yardımcısı olan bir gitarist-besteci. Üç bölümlü eserinde yaylılara obua, flüt ve son bölümde timpaniyi de ekleyen Özdağ, Anadolu esintilerini daha çağdaş bir yazı karakteriyle işlemiş. Solistin, değişik çalma tekniklerini sergilemesine olanak veren konçertoyu besteci 2012'de yazmış ama çaldırma fırsatı bulamamış. 10. Türkiye Gitar Buluşması'nın bu yılki teması sayesinde seslendirilen eser, içinde hayli değişik renkler barındıran, solistin ustalığını göstermesine olanak sağlayan, çağdaş Batı tekniği kullanılmasına karşın “Türk” nitelendirmesini hak eden ezgisellikte.
Bu seslendirmenin besteciye cesaret vereceği ve 2. konçertoyu yazmaya özendireceğini düşünüyorum.
Bu iki yerel-makamsal özellikler taşıyan konçertodan sonra, gecenin son eseri, adı “besteci” olarak daha çok tanınan, İDSO'nun fagot üyesi, İlhan Usmanbaş'ın kompozisyon öğrencilerinden Süleyman Alnıtemiz'e aitti.
Gitar ve Orkestra İçin Konçerto başlıklı ve Do tonundaki üç bölümlü eseri solist olarak Ayşegül Koca seslendirdi. Alnıtemiz, yaylılara obua, iki fagot, birer flüt ve korno, timpani ve bazı vurmalılar eklemişti. Eser, tümüyle İspanyol esintileri taşıyordu. Orkestrasyonu, obua, flüt ve korno sololarıyla renklenirken, gitar İspanyol-Güney Amerika tarzlarından çeşitlemeler sunuyordu. Son bölümdeki kadans, bol ödüllü gitarist Ayşegül Koca'nın gitara egemenliğini sergilemesine fırsat yarattı.
Besteciler Cem Küçümen ile Okay Özdağ salondaydı. Eserlerinin seslendirilmesinin sonunda sahneye davet edilip dinleyiciyi selamladılar, solistleri, şefi kutladılar.
Yazıyı, Kağan Korad'ın etkinlik kitapçığındaki teşekkür yazısının giriş paragrafıyla tamamlamakta yarar var:
“Bu yılki buluşma için, üç orkestranın direktörlerine ve üyelerine teşekkür ederek başlamak gerekiyor. Zira hiçbir karşılık beklemeksizin buluşmaya ve gitaristlere değer verip emekleriyle destekleyecek kadar inanmasalardı, örneğine az rastlanır şekilde birçok konçertonun seslendirildiği bir organizasyon asla gerçek olamazdı.”
Kimilerinin yaptığı gibi kötülemek, taş koymak yerine, içten bir dayanışmayı göstermek, gerçekten çok önemli. Tüm katkı sahiplerine kocaman bir teşekkür de benden...
Fotoğraflar:Şefik Kahramankaptan