Ölümünden kısa süre önce ünlü Finlandiyalı şef Paavo Berglund ile Helsinki’deki evinde görüşme imkanı bulmuştum. Konuşma konumuzun çoğu, Fin ulusal müzik okulu ve bu okuldan çıkan şeflerin üstün başarısının altında yatan sebeplerdi.
Bugün dünya müzik piyasasına takip eden okurlarımız ve müzikseverler Fin şeflik ekolunun giderek yükselen başarısını göreceklerdir.
Esa Pekka Salonen Philarmonia’dan ayrılırken Finli genç kuşak şeflerinden biri olan Santtu-Mathias Rouvali’yi orkestranın başına getirmiştir. Önlenemez bir yükselişe geçen Finli çellist Klaus Makela, Oslo, Paris derken Concertgebauw’un genel müzik direktörü olmuştur. Hannu Lintu bugün dünyanın en önemli orkestraları ile çalışmaktadır, Sakari Oramo BBC nin şefliğine getirilmiştir. Osmo Vanska ise Minnesota’yı takiben Seul Orkestrası ile çalışmaya başlayacaktır. Sussanna Malkki Helsinki Filarmoni’nin şefidir ve kadın orkestra şeflerinin en iyilerinden birisidir.
Paavo Berglund bu önemli başarıda çok önemli rol oynayan bir isim üzerinde durdu; Jorma Panula…. “Fin şeflik ekolü Panulaya çok şey borçludur” dedi.
Bunu daha sonra tanışma konuşma imkanı bulduğum bütün Finli müzisyenlerin ağzından duydum. “Panula ekolünden kötü şef çıkmaz” bir özdeyiş haline gelmiş Finandiya’da.
Konuşmamızın diğer konu başlığı Jean Sibelius ‘du. Derin hayranlık duyduğum bu besteciyi Berglund gibi bir ustadan uzun uzun dinledim.
Vurguladığı birkaç konuyu sizlere aktarmak isterim;
“Finlandiya’da uzun süreler kaldığınız için Finlandiya doğasını bildiğiniz için söylüyorum bu ülkenin doğası diğer ülkelerden çok farklıdır. Bu kokuyu, anlayışı almayanların Sibelius’u anlaması ve yorumlaması oldukça zordur” dedi ve ekledi “Sibelius Finlandiya’nın ta kendisidir.”
8 Aralık 2023 Cuma günü akşam saat 20.00 konserinde Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın konuğu Panula ekolünde yetişmiş, kısa süre önce Ankara’ya konuk olan ve Jorma Panula sonrası ülkenin sanat idollerinden biri olan Leif Segestam’la çalışmalarını sürdüren genç kuşak Fin Orkestra şeflerinin önemli isimlenden biri, Erkki Lasonpalo’ydu.
Solist ise, halen Bavyera Radyo Senfoni Orkestrası’nın Stephan Schilli ile Obua Gurup baş solistliğini paylaşan İspanyol Obua sanatçısı Ramon Ortega Quero’ydu.
Öncelikle son derece güzel oluşturulmuş harika bir programla bu sanatçıları sunan Orkestra yönetimini tebrik etmek istiyorum.
İlk eser Jean Sibelius’un Karelia, Fincesi” Karjala” süitiydi. Bu bölge şu anda neredeyse %80’i Rusya’da kalan ve Finlilerinbüyük bir bölümünü hala kendi vatanı olarak gördükleri bir bölgeye verilen isimdir. Besteci eseri Viipuri öğrenci derneğinin isteği üzerine yazmıştır. Yapıt bir uvertür ve 8 parçadan oluşmuş bir sahne müziğidir. Eserin tümü yaklaşık 45 dakikadır, 3 bölümlü süit ise çok daha kısadır. Eserin yedinci bölümü, eski Finlandiya olarak isimlendirilen Karelia’ nın tekrar anavatana katılma rüyasını betimler. Son bölüm ise Ulusal Marş’ı içerir.
Doğal olaral Erkki Lasonpalo yönetimindeki Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın Sibelius yorumundan beklentilerim çok fazlaydı. Ama ne yazık ki tüm Karelia süitinde Orkestra’nın tedirginliği çok barizdi. Orkestra’nın eserle bütünleşmesi sağlanamadı . Birinci ve son bölümlerde kısmen belli bir çizgi ve doğru tempolar sağlanırken, ikinci bölüm “Ballade”da Lasonpalo ve orkestra kayıpları oynadı. Genç şef çok ağır ve ağdalı bir tempo tercih etti. Bu da zaten tüm eserde tedirginlik yaşayan Orkestranın ikinci bölümde adeta nefes darlığı geçirmesine neden oldu. Yukarıda Berglund’un Sibelius ile ilgili düşüncelerini bu sebepten yazdım.
Sibelius belki kolay seslendirilebilir ama Sibelius yorumlamak çok farklı bir yaklaşım ister.
Ballad’ın orjinalinde bir bariton solo vardır ve koranglenin girdiği temayı okur, bu şeklide yapılan kayıtlar cok azdır. Meraklıları Osmo Vanska yönetiminde Lahti Senfoni Orkestrasının kaydına müzik paylaşım sitelerinden ulaşıp dinleyebilirler : https://www.youtube.com/watch?v=g6a2yoIYz2o
İkinci eser Martinu’nun Obua Koncertosuyudu. Lasonpalo ve orkestra ilk eserdeki tedirginliği üzerlerinden atıp soliste harika bir eşlik sundular.
Qero İspanyol kimliğinin verdiği sıcak, duygulu ve zarif yorum tarzına Alman obua ekolunun muteşem tınısını da oturtunca mükemmel bir Martinu yorumu ortaya çıktı. Genç sanatçı başarısını bis olarak çaldığı Bach ile taçlandırdı.
Aradan sonra Lasonpalo ve CSO, belki de Ankarada ilk kez seslendirilen Kalinnikov’un duygu dolu melodilerle bezenmiş eşsiz Birinci Senfonisini seslendirdi. Amerika’da dinleyiciler arasında yapılan unutulmuş değerler anketinde baş sırayı alan, tüberkülozdan 35 yaşında hayat gözlerini kapayan Tchaikovsky’nin yakın arkadaşı Kallinikov ve 1. Senfoni, ilk olarak Toscanini’nin dikkatini çekmiş, sıkça konser programlarında yer vermiş, yanılmıyorsam bir de kayıt yapmıştır. Kolay gibi görünen ama teknik zorluklarla bezenmiş bu güzel eser Erkki Lasonpalo ve Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın çok başarılı ve duyarlı yorumuyla sunuldu.
Vefa Çiftçioğlu
11 Aralık 2023, Ankara