Evet efendim, Sagan’ın “Brahms’ı Sever misiniz?” adlı romanından esinlenen bir başlık oldu bizimki!.. Bu soruyu geçenlerde Facebook’taki müzik gruplarımız “Müzikçe” ve “Yorumlar Yorumcular”da sordum ve aldığım cevapların çoğu mealen şöyleydi: “Kim sevmez ki!..” Evet, piyano konçertolarıyla, senfonileriyle, şarkılarıyla yaşamımızın ayrılmaz bir parçası olan, Rus romantizminin en büyük temsilcilerinden Sergei Rachmaninov’u kim sevmez ki? Sevgili “Sanattan Yansımalar” okurları, bir süre ayrı kaldığımız “Besteciden Yorumcuya” köşemize, bu defa Rachmaninov’la dönüyoruz. Tabii Rachmaninov söz konusu olduğunda, bir de Attila İlhan’dan esinlenerek, “Hangi Rachmaninov?” diye sormamız lâzım. Bildiğiniz gibi, Rachmaninov müzik tarihinde besteciliği yanında, piyanistliği ile de önemli bir yer işgal ediyor ve onu 20. yüzyılın en büyük piyanistlerinden biri olarak kabul eden müzik eleştirmenleri hiç de azımsanmayacak bir düzeyde. “Hangi Rachmaninov?” sorusuna cevabımız ise gayet açık “Hem besteci Rachmaninov, hem de piyanist Rachmaninov”!..
Efendim, Rachmaninov’u bu haftaki yazımıza konu yapmamızın nedeni, bestecinin tüm eserlerini içeren yeni bir toplu edisyonun yayınlanmış olması. Müzik endüstrisinin dev firmalarından DECCA tarafından yayınlanan ve tam 32 CD’den oluşan sette; piyano eserlerinden orkestra eserlerine, oda müziği eserlerinden şarkılarına, koral eserlerinden operalarına kadar bestecinin tüm eserleri yer alıyor. Çok genel çizgileriyle, bu CD’lerin üçte birini bestecinin piyano eserleri kaplıyor. Sette yer alan piyano eserlerinde ağırlık, büyük Rus piyanist Vladimir Ashkenazy’de. Bu şaşırtıcı bir seçim değil elbette. Kuşağının önde gelen Rachmaninov yorumcularından biri olan Ashkenazy, onun tüm piyano eserlerini kayda almakla yetinmedi, orkestra eserlerinin çoğunu da bu defa orkestra şefi kimliğiyle kayda aldı. Sanatçının tüm bu eserlerinde tutturduğu çizgi ise yüksek. Sette, Ashkenazy’nin Previn’le birlikte yaptığı konçerto kayıtlarının yanı sıra, müzik tarihinin efsanevî piyanistlerinin, zamanın sınavından geçerek klasikleşmiş konçerto kayıtları da yer alıyor: Byron Janis’ten 1 numaralı, Sviatoslav Richter’den 2 numaralı, Martha Argerich’ten 3 numaralı ve Zoltan Kocsis’ten 4 numaralı konçertolar. Rachmaninov’un solo piyano için eserlerinde de; ağırlığı teşkil eden Ashkenazy’nin yanı sıra, Bolet’den Weissenberg’e, Freire’den Kocsis’e başka ünlü piyanistlerin de yorumları var. Bestecinin 3 senfonisi ile diğer orkestral eserlerinde de başrol bu defa orkestra şefi kimliğiyle Vladimir Ashkenazy’ye düşüyor. Ancak, onun yanı sıra birkaç başka ünlü şefin yorumları daha var. Setin bir özelliği de bugüne kadar yeterince bilmediğimiz, çoğu bestecinin gençlik dönemlerine ait orkestra eserlerini ve düzenlemeleri de sunması. Ottorino Respighi’nin bestecinin solo piyano için Etüd-Tablo’larından yaptığı orkestra düzenlemelerini hayli ilginç ve dinlemeye değer bulduk. Sette bestecinin “Elejik” sıfatlı iki piyanolu üçlüsünün Beaux Arts Üçlüsü tarafından yapılmış emsalsiz kayıtlarının yanı sıra, diğer oda müziği eserleri de değişik sanatçıların yorumuyla yer alıyor. Bestecinin uzun yıllardır zevkle dinlemekte olduğumuz şarkılarının tümü de İsveçli büyük soprano Elisabeth Södeström ve piyanoda gene Ashkenazy’nin yorumuyla sette 3 CD’yi kaplıyor. Müzikseverlerin çok azı bestecinin operalarının da olduğunu bilir. Rachmaninov’un nadiren sahnelenen ve kayda alınan Aleko, The Miserly Knight ve Francesca di Rimini adlı 3 operasının yıllar önce Neeme Järvi tarafından Deutsche Grammophon firması için yapılan ve her biri birer CD işgal eden nitelikli kayıtları da bu sette yer buluyor. Daha önce müzik dünyasının dev firmalarından RCA tarafından yayınlanan ve Rachmaninov’un piyanist olarak yaptığı tüm kayıtları içeren 10 CD’lik sette bile bulunmayan Ampico Roll kayıtları da ayrı bir CD’de sunulmuş.
Efendim, sözlerimizi bir sonuca bağlamaya çalışırsak, DECCA’nın 32 CD’lik toplu Rachmaninov toplu edisyonunda yer alan kayıtların büyük bölümünün, yıllardır koleksiyonumuzda baş köşeleri işgal eden ve dinlemeye doyamadığımız kayıtlar olduğunu belirtmek isteriz. İcraların hemen hemen tamamı en iyiler arasında ve hiçbiri belirli bir düzeyin altında değil. Setin bu sanatsal kalitesini daha da ulaşılabilir kılan ise, hiç şüphesiz söz edilmeden geçilemeyecek ölçüde düşük fiyatı. Sadece Rachmaninov sevenler için değil, tüm klasik müzik sevenler için, bu fiyata kaçırılmaması gereken, müzik mağazalarının raflarından çekilmeden acele edip alınması gerekli bir edisyon. Rachmaninov’unuz bol olsun efendim, iyi dinlemeler!..