Efendim, hâni meşhur atalar sözüdür, “Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağarmış!..” Plâk ya da CD şeklinde yayınlanan müzik kayıtları düşünüldüğünde, aslında eskiye rağbet var ve bitpazarına nur da yağıyor. Eski kayıtların ve bu kayıtları barındıran koleksiyonların değeri günden güne yükseliyor.
Peki siz bu kayıtların ve müzik koleksiyonunuzun değerini biliyor musunuz? Bu soruyu iki bağlamda anlamlandırmak lâzım. Birincisi, koleksiyonunuzun değerini, kıymetini bilip; onu koruyor, iyi bakıyor, iyi kullanıyor musunuz? İkincisi ise kayıtlarınızın ve koleksiyonunuzun piyasada ne kadar maddi değeri olduğunun farkında mısınız?
Türkiye’de müzik kayıtları konusunda gelişmiş, bize fikir verecek bir piyasanın varlığından söz etmek elbette imkânsız. Ama uluslararası piyasalarda kayıtların değerlerini araştırmak ve yaklaşık fiyatlar bulmak kolaylıkla mümkün. Bunun için çok uzağa gitmeye gerek yok. İnternet kullanan herkesin bildiği, bir bölümümüzün posta yoluyla kayıtlar da getirttiği amazon.com’a bakıvermek yeterli. Dilerseniz, “araştır” olanağını kullanarak, herhangi bir bestecinin ya da sevdiğiniz yorumcuların kayıtlarını araştırabilir, hatta bu kayıtların size fiyat sıralamasıyla sunulması tercihinde de bulunabilirsiniz. Göreceğiniz sonuçlar çok şaşırtıcı olabilecektir.
Örneğin amazon.de’de yaptığımız kısa bir yolculuk, yaşam boyu kayıtlarını biriktirdiğimiz piyanist Sviatoslav Richter’in tek CD’lik bir albümünün fiyatının 371 euro, kemancıların kemancısı üstad David Oistrakh’ın gene tek CD’lik bir albümünün fiyatının ise 378 euro olduğunu ortaya koyuyor. Macar piyanist György Cziffra’nin tek CD’lik bir albümü 398, piyanist Shura Cherkassky’nin bir albümü ise 408 eurodan taliplerini bekliyor. Cziffra’nın EMI tarafından yayınlanan ve tüm kayıtlarını içeren 40 CD’lik setin fiyatı ise tam 1622 euro, yani bizim paramızla 5 bin liranın üzerinde. Bu seti 8 yıl önce Türkiye’deki bir mağazadan 130 TL’ye aldığımızı düşünecek olursak, zaman içerisinde meydana gelen değer artışını astronomik olarak nitelemeliyiz.
Bu mecralarda, sadece kullanılmamış, birinci el ürünler değil, ikinci el ürünler de dolaşımda ve değer artışları aynen onlar için de geçerli. Şüphesiz CD’lerde zaman içerisinde meydana gelen değer artışlarının kendi içinde bir rasyoneli var. Fiyat iktisatçıların yaptığı gibi “nedret” ile ilişkilendirilirse; piyasada mevcudu azalan ya da piyasadan neredeyse tümüyle silinmiş kayıtların fiyatlarındaki artışın diğerlerinden daha fazla olduğu gözleniyor. Bu da bir anlamda eski tarihli kayıtların daha çok değerlendiği anlamına geliyor.
Örneğin, 1980’lerde ya da 1990’larda piyasaya verilen kayıtlar, mevcutları kalmadığı için daha fazla fiyat artışına tâbi oluyor. Fiyat artışları, bir başka boyutta ise albümlerin yeni baskılarının yapılıp yapılmadığıyla bağlantılı. Aynı kayıtların yeni baskıları yapılarak piyasaya sürülmüşse, bu fiyat artışlarını sınırlandırıcı bir rol oynuyor. Örneğin Naxos firmasının hemen hiç bir kaydı, cari fiyatlarının üzerine bir değer artışı sağlamamış. Ama bunun ardında, firmanın kataloğundaki tüm kayıtları piyasada mevcut bulundurma ve tükendiğinde hemen yeni baskılarını yapma politikası bulunuyor.
Diğer taraftan daha çok sevilen ve kayıtları daha çok sayıda koleksiyoncu tarafından biriktirilen sanatçıların albümleri de diğerlerinden daha fazla değer kazanıyor. Bunlar işin rasyonel tarafı, ancak bir de açıklanması daha güç olan durumlar var. Örneğin İngiliz firması Nimbus’un 20. yüzyılın opera sanatçılarına ayırdığı Prima Voce dizisinde yer alan ve zamanında çok düşük fiyatlı olan kayıtlar, özgün kayıtlar olmadıkları halde çok değer kazanmışlar. Ünlü Norveçli soprano Kirsten Flagstad’ın EMI tarafından yayınlanan 2 CD’lik ve zamanında 10 TL gibi bir fiyatla satın aldığım “Very Best of” albümü, şimdi tam 775 euroya satılıyor…
Şüphesiz bu fiyatlar, Amazon aracılığıyla yeryüzünün dört bir yanındaki firmaların ya da kişilerin ürünleri satışa sunduğu fiyatlar. Ürünlerin nihai olarak kaça satıldıklarını bilemiyoruz, ama bu fiyatlar da kabaca bir çıkarsama yapmamıza olanak sağlıyor. Diğer taraftan bazı yüksek fiyatlar, bize biraz abartılı geliyor ve piyasada bir manipülasyonun da söz konusu olabileceğini düşündürtüyor. Evet efendim, Sanattan Yansımalar’daki köşemizde zaman zaman müzik piyasasına ilişkin değerlendirmeler yapmaya devam edeceğiz. Şimdilik söyleyeceğimiz, siz siz olun, hayatın çok kısa olduğunu düşünerek daha çok plâk-CD alın, dinleyin ve kıymetlerini bilin efendim!..