Atila Sav, tiyatro eleştirmenliğinde dost kalemiyle varoldu Türk Tiyatrosunda. 1960 yılından başlayarak hiç kaçırmamacasına izlediği oyunlara, o oyunu sahneleyenlerden, üretenlerden yana baktı. Eleştirdiğinde de çözümü olan eksiklere değindi, önerilere yönelip tümüyle yokumsamadan olabilirliklere işaret etti.
Atila Sav, ısrarlarımızla bir süre Tiyatro Eleştirmenler Birliği Başkanlığını da üstlenmişti ama aslında 'tiyatrocu' değildi. Başarılı bir hukuk adamı olarak çok önemli görevlerle siyasi geçmişimizde yer almış; kariyerine bakanlık, milletvekilliği ve daha önemlisi Barolar Birliği başkanlığını da eklemişti.
Hukuk konusunda yaptığı değerli çalışmalar kuşkusuz önemlidir ama tiyatroya hizmeti çok büyüktü. Örneğin tiyatro tarihimizin bir başka değeri olan Sanat Kurumu'nun Tiyatro Eleştirileri Seçici Kurulu'nun 1964 yılından bu yana başkanıydı. Bu başkanlık sırasında kişisel el yazısı notları, broşürler ve benzeri belgelerle oluşturduğu muhteşem arşiviyle masaya oturur mutlaka izlemiş olduğu oyun ve kadrosu hakkında özenli sözcüklerle görüşlerini belirtir, hep oyundan, sanatçıdan yana olmayı yeğlerdi. Tiyatro izlemeye başladığı yıllardan başlayarak son yıllara dek birçok gazete ve dergide eleştiri yazıları yazarak da emek verdi tiyatroya. Milliyet Sanat ve Sahne Dergileri en uzun süreli yazdığı yerlerdi.
Yalnız ödenekli ya da özel tiyatrolarla ilgilenmedi, amatör oluşumları da ihmal etmedi. Kendi geçmişimde bakıyorum, 1970 ' lerde Deneme Sahnesi'nde, 1979 ' da Devlet Tiyatrosu Genel Müdürlüğü'nde, 1985 ' te Ankara Sanat Tiyatrosu'nda ve 2013 ' te Ankara Devlet Tiyatrosu'nda izlediği çalışmalarım için kaleme aldığı yazıları var. "Nehir" oyunumun sahnelendiği sırada insanlığın büyük günahı işkence üzerine hazırlanmış büyük bir dosyayı adresime gönderip oyun hakkında yazdığı değerlendirmeyle kıvanmamı sağlamıştı.
Tiyatroya hizmeti yalnızca oyunları izleyip eleştiri yazarak o oyunu kalıcılaştırmaktan ibaret değildi. Tiyatroların özellikle ödenekli tiyatroların yasal düzenlemeleri için ağırlıklı çalışmaları vardı. Siyasi çalışmalar yaptığı Cumhuriyet Halk Partisi'nin sanata destek çalışmalarının genel hatlarını çizen çalışmaların yazarlarındandı. Bir başka değerli davranışı vardı ki; demokrasi savaşımı veren biz tiyatro uğraşanlarının başımız ne zaman yöneticilerle sıkıntıya girse karşılıksız yanımızda olurdu. Bunu son derece olağan bir görev gibi üstlenirdi.
Ardından onun hakkında insanların hep birlikte "çok iyi, saygın bir insandı" dediğine bakılırsa, Atila Sav'ın kim olduğunu anlaşılır. Onu çok özleyeceğiz.
GÜLŞEN KARAKADIOĞLU
18 Aralık 2020, Ankara