Bugün köşede resim var.
27 Şubat, Dünya Ressamlar Günü imiş. Öyleyse, resim buyursun kapsın köşeyi.
Bu vesileyle iki ay arayla yitirdiğimiz, hocaların hocası iki önemli sanatçıyı- Adnan Turanî ile Nevide Gökaydın’ı- da anmış olalım.
İkisi de İstanbul’da öğretmen okullarını bitirmişler. Yolları Gazi Eğitim Enstitüsü’nde kesişmiş. 1950’lerde Adnan Turanî Almanya’da çeşitli akademilerde çalışmış, lisans ve uzmanlık eğitimi almış. Aynı yıllarda Nevide Gökaydın İngiltere’de uzmanlık eğitimi alırken seramik, litografi, kumaş baskı üzerine çalışmış. İkisinin de öğretmenlik yaptıkları okullar arasında Gazi Eğitim Enstitüsü, Hacettepe Üniversitesi ve Bilkent Üniversitesi bulunuyor. Her ikisinin de resim eğitimiyle ilgili kitapları var. Adnan Hoca resim dalında, Nevide Hanım heykel dalında ödüller almış.
Nevide Gökaydın, yıllarca ressam ve tasarımcı yetiştiren okullarda ders verdikten sonra Kavaklıdere’de bir apartman katında, hevesli emeklilere ders vermekten yüksünmüyordu. Alışılmışın dışındaydı onun amatörlere yönelik dersleri… Başka atelyelerde yağlıboya resimler yapılırken o kolaj yaptırıyordu hemen hepsi orta yaşlı olan öğrencilerine… Arasıra ressam, heykeltraş, seramikçi arkadaşlarını kendi atelyesine çağırıyor; bazan da öğrencileriyle onların atelyelerini ziyaret ediyordu.
10 yılı aşkın bir süre önce, Nevide Gökaydın’ın atelyesinde Adnan Turanî’nin resim öğrenmek isteyenlerle yaptığı bir konuşmayı dinlemiştim. Bir ressamdan birkaç yıl ders almanın da, resmi okulunda öğrenmenin de ressam olmaya yetmeyeceğini kibarca anlatmıştı Adnan Hoca. İki sanatçımıza da kültüre kattıkları için teşekkür ederek, o konuşmadan aldığım notları aşağıda paylaşıyorum.
Özgün olmanın önemini vurgulayan Adnan Turanî hocamız şöyle diyordu:
“1- Olaylara kendi gerçekleriniz açısından bakın.
2- Belirli zaman ve süreçler içinde o sürece hâkim olan beğeni doğrultusunda olmak zorunda değilsiniz. Orijinal olun. O zaman kişilik kazanabilirsiniz.
3- Kültürel kaygılar önemli değildir. O nedenle, daha çok kendi beğendiğiniz gerçeklere bağlı kalın.
4- Çalışmalarınız, çabalarınız, kişisel seçimleriniz, kişisel beğenileriniz doğrultusunda olsun. Kendinize özgü, spontan olun.
5- Lirik ya da yalın anlatıma ulaşmak amacınız olmalı.
6- Konu önemli değildir. Konuyu kendi yorumunuz doğrultusunda sonuçlandırmanız önemlidir.
7- Zaman aşamaları içinde aynı konuyu değerlendirerek gelişip gelişmediğinizi kontrol edin.
8- Sanat çalışmalarında “kendi kendini eğitme” özelliği vardır. Hoca olmasa bile, deneyerek öğrenilir: hocayla üç resimde, hocasız daha uzun sürede…
9- Büyük sanatçılar gelenekselliğe başkaldırarak şöhret oldular. Kendinizde o yürekliliği buluyorsanız, siz de başkaldırın.”