Başkent Kültür Yolu Festivali'nde yer alacağı duyulduğunda klasik müzikseverler arasında heyecan uyandıran isimlerden biriydi Bomsori Kim... Böylece Ankara dinleyicisi günümüzün iki önde gelen kemancısını, Maxim Vengerov ve Bomsori Kim'i, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın sezon programında olmasa bile finansmanı Bakanlık tarafından sağlanan festival kapsamında dinleme olanağı buldu.
CSO Ada Ankara'nın Ana Salon'unu uzun süredir bu denli dolu görmek mümkün olmamıştı. Fuayelerde kapılardan salondaki bölümlere geçmek için uzun kuyruklar oluşmuştu. Kore-Türkiye Diplomatik İlişkilerinin 65. Yıldönümü etkinliği olduğu için, A Blok tümüyle Kore Büyükelçiliği davetlilerine ayrılmış, biletleri satışa açılmamıştı. Kore'nin Ankara Büyükelçisi Won Ik Lee , konser başlamadan yaptığı konuşmada, Türkiye'de Korece eğitimi gören tüm öğrencileri de davet ettiklerini söyledi. Nitekim bilet fiyatı en ucuz olan ve öğrencilere indirimli bilet sunulan salonun en tepesi tümüyle genç insanlarla doluydu. Türbanlısıyla, şortlusuyla bu kadar gencin bu konsere, ne kadarı biletli, ne kadarı davetli geldiğini bilme imkanı yoktu.
Büyükelçi konserlerin esaslı bir sorunu olarak sürüp gelen “arada alkış” konusuna diplomatik dille “Çoğu öğrenci belki ilk kez gelmiş olabilir, eser bitince alkışlanması gerek” yollu bir gönderme yaptı.
***
4 Haziran 2022 Cumartesi akşamki konserin açıklamasında aynen şöyle deniliyordu:
“Konserde Güney Kore doğumlu, Dünyaca ünlü yarışmalarda büyük başarılar elde etmiş pek çok ilke imza atmış, Keman Sanatçısı nam-ı diğer ‘’Baharın sesi’’ Bomsori Kim’e kendi CSO sahnesinde eşlik etmenin gururunu yaşayacak olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nı, Türkiye’nin en önemli şeflerinden biri olan Rengim Gökmen yönetecek.
Konserin ilk yarısında bir zanaat efsanesi olan Joannes Baptista Guadagnini’nin 1774’te bizzat ürettiği kemanı ile sahne alacak olan Bomsori Kim; Sendai Seyirci Özel Ödülü aldığı yarışma eseri Jean Sibelius Keman Konçertosu ile dinleyicileri ile buluşacak.”
Genellikle şef, soliste yol vererek onun ardından sahneye gelir. Ama bu konserde önce Rengim Gökmen sahneye gelerek dinleyicilere yönelik, Büyükelçi'nin alkış konusundaki uyarısını tamamlayan, hayli edebi ve diplomatik anlatımlı bir konuşma yaptı. Alkış konusunun tarihçesinden de söz ederek, sadede geldi ve dinleyicinin bölüm aralarında alkışlamamasını ama sanatçıların eserin seslendirilmesi bittiğinde coşkuyla ve hatta ayakta alkışlanmasında hiçbir sakınca olmadığını belirtti.
Zaten programda bölüm arası olan tek eser, Bomsori'nin seslendireceği Jean Sibelius'un ( 1865-1957) op.47 Re minör Keman Konçertosuydu. Konserin ikinci yarısında yer alan Peter İliç Çaykovski'nin 1880 yılında yazdığı Romeo-Jüliet ve İtalyan Kapriçyosu başlıklı yapıtları, bölüm arası bulunmayan kesintisiz biçimde seslendiriler türdendi.
Kimbilir, hem büyükelçi, hem şef ayrı ayrı alkış konusuna değindiğine göre, belki de solist Bomsori, dinleyicinin bu konuda uyarılmasını rica etmişti. Ama uzun ilk bölümün sonunda gelen bir şak şak'a salonun büyük çoğunluğu uymaz mı?
Bomsori Kim, sahneye coşkulu alkışlar arasında geldi. Jean Sibelius'un günümüzün tüm kemancılarının repertuararında olmazsa olmaz biçimde yer alan konçertosunu, CSO sanatçılarının Rengim Gökmen yönetiminde dikkatli eşliğiyle seslendirdi.
Aslında Bomsori, açıklamada “nam-ı diğer” diye belirtilmesine karşın; “nam-ı tam” biçimde Baharın Sesi... Çünkü Bomsori, Kore dilinde bu anlama geliyormuş. Konçertoyu da zarif biçimde seslendirdi. Eşlikte timpanideki genç sanatçının son bölümde, sanırım kendini fazlaca kaptırmışlığın sonunda elde ettiği yüksek volümün irkilticiliği, genel anlamdaki dikkatli eşliği zedelemedi.
Bomsori, yoğun alkışlara karşılık, Türkiye-Kore arasındaki kardeşlik bağlarına dikkati çekip, Ankara'da bulunmaktan duyduğu mutluluğu dile getirdi ve coşkulu dinleyiciyi “bis” olarak Johann Sebastian Bach'tan bir “Sarabande”ı seslendirerek ödüllendirdi. Pırıl pırıl tınılar tüm salona yayıldı.
Koreli kemancıya büyük bir çiçek buketinin yanında bir de siyah kutu içinde günün anısına özel plaket sunuldu.
Bu icrayı dinledikten sonra birden aklıma “Soyoung Yoon mu, Bomsori Kim mi?” sorusu geldi. Bomsori'yi ilk kez canlı olarak dinlemiştim. Soyoung Yoon'u ise defalarca.. Soyoung, Bomsori'den beş yaş büyük ve daha deneyimli. Kazandığı yarışmalar da, daha önemli. Şu anda Soyoung'un daha ağır bastığını, ama Bomsori'nin de Kore'nin uluslararası alanda yüzünü ağırtmakta ve gelişimini sürdüren bir kemancı olduğunu söyleyebilirim. Deutsche Grammophon sanatçıları arasına girmiş olması geleceği açısından önemli bir destek. O şimdi “Violin on Stage” başlığıyla Wieniawski , Çaykovski, Waxman, Gluck, Massenet ve Saint-Saëns bestelerini şef Giancarlo Guerrero yönetimindeki Polonya orkestrası Wrocław Philharmonic eşliğinde seslendirdiği albümünün heyecanını yaşıyor.
***
Konserin ikinci yarısında Gökmen yönetimindeki CSO, iki Çaykovski yapıtını mükemmel seslendirdi. Başkemancı sandalyesinde Menevşe Civelek'in oturduğu orkestranın tüm grupları, elde edilen iyi sonuçta pay sahibiydi. Şef Gökmen, tüm grupları ayrı ayrı kaldırarak dinleyiciye alkışlattı, kendisine sunulan çiçeği de, İtalyan Kapriçyosu'ndeki etkinliğiyle dikkati çeken arpist Engin Kansu'ya vererek teşekkürünü sunmuş oldu.
CSO'nun geçtiğimiz Mart ayındaki genel kurulda yapılan seçimle göreve gelen yeni yönetimi, sanıyorum şu sıralar 2022-23 programını tamamlamaya çalışıyorlar. Bakalım kendilerine bütçelerinden kullanıma açılacak bölüme, hangi yabancı şef ve solistleri sığdıracaklar?
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
6 Haziran 2022, Ankara