Ölümünün 45. yılında sevgi ve şükranla andığımız İkinci Cumhurbaşkanımız İsmet İnönü (1884-1973) ile anıtsal piyanist İdil Biret'in (d. 1941) ilk karşılaşmaları 1945 yılında, şimdi Mamak Belediyesi olan Cebeci'deki tarihî Konservatuvar Binası'ndaki duvarlarında MMM (Musiki Muallim Mektebi) arması işli konser salonunda olmuştur. O zaman İdil Biret 3.5 yaşında, evde kulaktan duyduğu Bach, Beethoven parçalarını piyanoyla çalan bir yetenekti. Mithat Fenmen'in konserin sonunda “sürpriz” olarak İdil'i sahneye çıkartıp piyano başına oturtmasıyla, Cumhuriyet kültür tarihimizin önemli bir olayı için ilk adım atılmış oluyordu. İdil çaldıktan sonra, müdür odasında Mithat Fenmen Cumhurbaşkanı İnönü'ye gerekli açıklamaları yapıyor, 1948'de İdil Biret ile kemancı Suna Kan'ın (d.1936) yurt dışında eğitim görmesi için halk arasında “Harika Çocuklar Yasası” olarak bilinen yasa çıkartılıyor, bu iki sanatçıyla İnönü ailesi arasında sarsılmaz bağlar oluşuyordu. Çünkü atılan adımlar ve kurulan ilişki “yasak savma” kabilinden değil, iyi niyetli ve içtenlikliydi.
İnönü, eşi Mevhibe Hanım ve kızları Özden İnönü Toker bu dâhi çocuğun genç kızlığı ve yetişkinliğinde İdil Biret'i hep izlemişler, anne-babasının ölümlerinden sonra Özden İnönü Toker, bu ilişkiyi hep sıcak tutmuştur. Pembe Köşk, âdeta İdil Biret'in Ankara'daki evi gibi, kapılarını hep ona ve başka sanatçılara açık bulundurmuştur, hâla da bulundurmaktadır.
İsmet İnönü, gelmiş geçmiş en müziksever siyaset adamı olarak, İdil Paris Konservatuvarı'nı bitirip tüm dünyada konserlerine başladıktan sonra, Ankara'da CSO ile her konserinin bir numaralı dinleyicisiydi. Ama bu ilgisi İdil Biret ve Suna Kan'la sınırlı değildi, eğer önemli bir engel yoksa haftalık konserlerin tümünün izleyicisiydi. Bu nedenle, ülkedeki devlet orkestralarının “anası” olan Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ve sonraki yıllarda kurulan İstanbul,İzmir, Bursa Bölge, Çukurova ve Antalya Devlet Senfoni Orkestraları her yıl Aralık ayında İsmet İnönü'ye özel birer konserle büyük müziksever ve devlet adamımızı anarlar.
CSO, yıllardır ilk kez İnönü'yü Anma Konseri'nde İdil Biret'i 20 Aralık 2018 gecesi ağırladı. Böylece bu anma konseri, öz-biçim ilişkisi bakımından büyük anlam kazandı. Programdaki eserler doğrusu iyi seçilmişti. Hepsi de 19. yüzyılın renk farklarıyla genel havasını yansıtıyordu.
Konserin ilk yarısı, Richard Wagner'in(1813-1883) Tannhauser operasının uvertürü ile başladı. Şef Rengim Gökmen yönetimindeki orkestra, eserin girişindeki korno, klarinet, fagot üçlüsünün duyurduğu temadan itibaren güzel bir seslendirme yaptı. Dinlerken İnönü'nün anılarında, askerken Berlin'de ilk kez operaya gittiğinde nasıl sıkıldığını, “Canımızı zor kurtardık!” dediği aklıma geldi. O da uzun bir Wagner operasıymış. Ama İnönü dinleye dinleye büyük bir müzik ve operasever olmuştu.
İlk yarıda CSO, Karşıyaka Belediyesi Oda Orkestrası'nın (KODA) grup şeflerinden oluşan ve kuruculuğunu Rengim Gökmen'in yaptığı Saygun Quarteti, Louis Spohr'un(1784-1859) Quartet Konçertosu için ağırladı. Deniz Toygür Conus (1. Keman), Özge Özerbek (2. Keman), Yağmur Tekin (Viyola), Yusuf Çelik (Viyolonsel), 2015'den beri birlikte çalıyor ve orkestradaki çalışmalarının yanısıra dörtlü olarak sürekli repertuar geliştiriyorlar.
Saygun Quartet, yakaladığı uyum ve güzel tınıyı, Spohr Konçerto'da CSO eşliğinde bir kez daha kulaklara ulaştırdı ve hem dinleyicinin, hem de orkestranın beğenisini kazandı. Rengim Gökmen, KODA'nın kuruluşundan itibaren birlikte çalıştığı gençleri tek tek yanaklarından öperek kutladı.
Yoğun alkış üzerine yeniden sahnedeki yerlerini alan dörtlünün 1. Kemancısı Deniz Toygür Conus, salonun doluluğa işaret edip “ Hepimiz salonun İdil Biret için dolu olduğunu biliyoruz, ama biz de kendi adımıza size Dvorak Amerikan Quartet'i son bölümüyle teşekkür etmek istiyoruz” dedi. Bu esprili yaklaşım da dinleyici tarafından alkışlarla karşılandı.
İdil Biret, konserin ikinci yarısında sahneye çıkarak, Johannes Brahms'ın (1833-1897) Re minör 1. Piyano Konçertosu'nu seslendirdi. Senfonik özellikleri hayli güçlü olan eseri, Gökmen yönetimindeki CSO eşliğinde İdil Biret, 77 yaşına karşın büyük bir enerjiyle, her zaman olduğu gibi bellekten çaldı.
Dinleyicinin coşkulu alkışı karşısında teşekkürünü, gene Brahms'ın Macar Dansları'ndan 1 numaralısını seslendirerek yaptı. Konserden sonra, odasının önünde CD imzalatmak isteyenlerden uzun bir kuyruk oluştu.
İnönü ailesi, konseri 21 Aralık akşamı dinleyecek. Ama ilk konserde İnönü Vakfı'nın çiçeği fuayede yerini almıştı.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
20 Aralık 2018