Müzik ve yaşam savaşımını İstanbul’da değişik kurum ve sahnelerde sürdüren müzisyen dostlarımızın Ankara’da konser vermeye gelmesi, bize yüz yüze görüşme fırsatı yaratıyor. 13 Mart 2024 akşamı böyle bir fırsatı Bilkent Müzik Günleri-8’in açılışında yakaladık.
İstanbul’dan gelen Tilif-Yaşar-Yakar Üçlüsü ile Rahşan Apay& Jerfi Aji İkilisi, oda müziği dağarından seçkin yapıtlar dinlettiler.
CSO ADA Ankara’nın üç salonundaki çok sayıda etkinlikle oluşan “arz fazlası”, bilet fiyatları ve Ramazanın da başlamış olması etkileriyle, Bilkent’te dinleyici sayısı hayli azdı, yaklaşık 80 kişilik bir topluluk dinledi bu güzel konseri…
UYUMLU BİR TRİO
Konserin ilk yarısında İmge Tilif (keman), Gözde Yaşar (viyolonsel), İnci Yakar Birol’dan (piyano) oluşan üçlü sahnedeydi. Tilif’i ilk kez dinliyordum. Gözde Yaşar’ı Bilkent’teki öğrencilik günlerinden bu yana izlerim, beğendiğim, yüksek tekniğiyle zor yapıtlarda ve yeni müzikte de başarılı bir çellistdir. İnci Yakar Birol’la ise “Saygun’a Saygı” başlıklı albümünü yaparken, olumlu bir işbirliği içinde çalışmıştık:
https://www.sanattanyansimalar.com/sefik-kahramankaptan-cd-yapimlari/
Üçlü, Felix Mendelssohn’un (1809-1847) 2 No’lu Do minör Op.66 Piyano Triosunu seslendirdi.
Bestecinin Leipzig’de gerek Gewandhaus Orkestrası, gerekse Leipzig Konservatuvarı’nı yükselttiği dönemde, ilkinden beş yıl sonra yazdığı, birincisine göre daha görkemli, güçlü ve tutkulu olan yapıtı, Tilif-Yaşar-Yakar Üçlüsü bu özelliklerine uygun biçimde yorumladı. Yapıtın ana temasını keskin çizgileriyle ortaya koydular. Masalsı ve alaycı “sherzo”sundaki canlılık ve renkleri güzel sergilediler. Dört bölümden oluşan yapıtın tamamında uyumları gayet iyiydi.
Yapıtı dinleme zevkini, ön sırada oturan Slav kökenli bir dil konuşan iki kadın dinleyicinin her bölüm arasındaki telaşlı alkışları bozdu. Çünkü bu alkış hemen salondaki diğer dinleyicilere de bulaşıveriyordu.
RAHŞAN APAY-JERFİ AJİ İKİLİSİ
İkinci yarıda, özellikle çellistini yıllardır izlediğim Rahşan Apay& Jerfi Aji İkilisi sahneye geldi. Gerek konçerto, gerek oda müziği icrasında yapıtı içselleştirme ve duygusunu yansıtma konusunda ustalığını takdir ettiğim Rahşan Apay’ın, rahmetli Ayşegül Sarıca’nın öğrencilerinden, eşlik konusunda dikkatiyle sivrilen Jerfi Aji’yle bu ikilisini, pandemi öncesi oluşturup beş yıl boyunca sanat yönetmenliğini yaptığım Erimtan Salı Konserleri’nde konuk etmiştim:
Aynı yıl Uluslararası Ankara Müzik Festivali’nde de Rahşan Apay, İnce ve Vasks’ın iki konçertosunu şef Burak Tüzün yönetimindeki HSO ile seslendirerek Ankara dinleyicisinin hayranlığını kazanmıştı:
Rahşan Apay, geçtiğimiz yıl çıkardığı albümle de klasik müzik dinleyicisinden ilgi gördü:
Bilkent Müzik Günleri konserinde ikili önce Fransız besteci Claude Debussy’nin (1862-1918) üç bölümlü Viyolonsel Piyano Sonatı’nı sundu. Debusyy’un viyolonsel için tek yapıtı olan sonatın soylu ve hüzünlü havadaki girişinden itibaren ikili yüksek bir etkinlik gösterdi. İkinci bölüm Serenad’da çelloya biçilmiş, tel çekme (pitzicato), kayma (portando) gibi değişik teknikleri Rahşan Apay başarıyla uygularken, bir aşk şarkısının gerektirdiği duyguyu da en iyi biçimde verdi. Hafif ve asabî bir havadaki final bölümü tamamlandığında, ikili dinleyiciyi çoktan kendine bağlamıştı.
BRAHMS’A GÜZELLİK KATTILAR
İkinci yapıt, Johannes Brahms’ın (1833-1897) Mi minör 1. Viyolonsel ve Piyano Sonatı’ydı. Bestecinin iyi planlayıp, ezgisel zenginliği gözettiği yapıtın ilk bölümünün güçlü ilk temasının viyolonsel tarafından duyurulması ve piyanonun giderek kuvvetlenen biçimde katılmasıyla birlikte, hem yapıtın, hem yorumun güzelliği ortaya çıkmaya başladı. Parlak ve güçlü koda bölümüyle yapıt sona erdiğinde az sayıda dinleyiciden, sanki salonda iki misli insan varmışçasına kuvvetli bir alkış geldi.
İkili bu güçlü alkışa kayıtsız kalmayarak, dinleyiciyi fazla yormadan hazırladığı bis parçasını sunmak üzere tekrar yerini aldı. Jerfi Aji parçayı “Faure/ Rüya Sonrası” olarak duyurdu. Fransız bestecinin bu zarif parçasıyla alkışlar arasında ikili sahneye veda etti.
Şimdi soracaksınız, peki ön sıradaki iki yabancı kadın dinleyici ne yaptı? Daha ilk bölüm arasında ellerini kaldırmış alkışa hazırlanırken, Rahşan Apay işaret parmağının bir hareketiyle onları durdurdu, bir bakıma kendilerine getirdi. Böylece salondaki alkışçılar da kendilerine gelmiş oldular ve hem müzisyenler, hem bizler yoğunlaşmamız bozulmadan konseri tamamlayabildik.
İstanbullu dostlarımıza bize bu güzel oda müziği akşamını yaşattıkları için teşekkürler.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
14 Mart 2024, Ankara