Oluşturulmasının 30. yılında Tekfen Filarmoni Orkestrası'nı 24 Mart 2022 Perşembe akşamı CSO Ada Ankara Ana Salon'da dinledik. Bu ilkbahar turnesinin sloganını “Müzik Evrenseldir” olarak seçmişlerdi. Doğrusu bu slogan çok basmakalıp ve alışılmış gibi görünse de, orkestranın programıyla birlikte dünyada yaşananlar üzerine hızlı ve maksatlı yorumcu-politikacıların ders alması gereken nitelikteydi.
Nedir yaşadıklarımız?
Rusya, Ukrayna'nın bazı bölgelerine girmiş durumda ve savaş sürüyor.
Klasik müzik tanımı içinde genellikle yer verilen “Batı” sözcüğünün siyasal anlamdaki temsilcileri bu olayda sıkı bir taraf durumunda ve Rusya'ya ambargo uyguluyor. Amerika ve Avrupa işi Rus kökenli sanatçılara da ambargo uygulamaya, onları Valeri Gergiev örneğinde olduğu gibi Rusya karşıtı açıklamalar yapmaya zorlamaya ve ardından işlerine son vermeye kadar vardırdılar.
Şimdi inceliyoruz Tekfen Filarmoni'nin program, solist ve şefini:
Programda Sergey Rahmaninov'un 2. Piyano Konçertosu var, besteci Rus. Ancak babası, soyadından da anlaşılabileceği gibi Tatar kökenli. Eserin solisti Aleksander Romanovski, Ukraynalı. Soyadına baktığımızda, bir ilgisi var mıdır bilinmez ama Romanov'lar tarihteki büyük Rus hanedanlarından biri..
Programdaki ikinci eser Sergey Prokofyev'in Romeo Jüliet Süitleri, yani besteci Rus.
Orkestra Şefi Aziz Shokhakimov ise Özbek. Yani Türk kökenli.. Sovyet döneminde Özbekistan'da geliştirilen müzik eğitim sistemi içinde kendini geliştirip, kazandığı bir şeflik yarışmasıyla dikkati çekerek kariyerini Avrupa'da, yani Batı'da sürdürmeye başlamış yetenekli ve genç bir şef.
Şu tablo, “Müzik evrenseldir!” sloganını yorumlamanıza yardımcı olacaktır sanırım. Zaten Ali Nihat Gökyiğit 30 yıl önce bu orkestranın nüvesini Karadeniz Oda Orkestrası olarak oluşturup, Karadeniz'e kıyısı olan ülkelerin müziklerini, halk çalgılarını klasik müzik formatında kaynaştırmayı amaçlarken de, yaptığı evrensellik olan bir iş değil miydi?
Bakın, konserin resmî açıklamasında ne denilmiş:
“Prokofyev ve Rahmaninov’un eserlerinin seslendirileceği turnede Aziz Shokhakimov yönetimindeki orkestra, müzik eleştirmenleri tarafından, günümüz icracıları arasında, büyük Rus ekolünün önemli temsilcilerinden biri olarak kabul edilen Ukraynalı ünlü piyanist Alexander Romanovsky’yi ağırlayacak.”
Konserin bilet gelirlerinin Ukraynalı çocuklara yardım için UNICEF Ukrayna Acil Durum Fonu'na bağışlanacağı da Tekfen Vakfı tarafından açıklandı. Zaten Ruslar, Beyaz Ruslar, Ukraynalılar, hepsi aynı Slav kökeninden geliyor ve lehçe farklılıklarıyla aynı dili konuşuyor.
Gelelim konsere:
Başkemancı sandalyesinde Almanya'da yerleşik ve birkaç orkestranın başkemancılığını yapan Önder Baloğlu oturuyordu. Orkestrada, CSO, İstanbul Opera ve İstanbul ile İzmir Senfoni Orkestralarından çeşitli üyeler de bulunuyordu. Gençler de vardı, hayli deneyimliler de... Bu turne için toplanılıp çalışılmış, İzmir'den sonra Ankara'ya gelinmişti.
Eğitimini Moskova'da almış, sonra İtalya ve İngiltere'de uzmanlığını gene Slav kökenli hocalarla yapmış 1984 doğumlu piyanist Aleksander Romanovski, Rahmaninov'un Do minör 2. konçertosunda, berrak, kıvrak icrasıyla dinleyiciden büyük alkış aldı. Konserin ikinci yarısında da Prokofyev'in Romeo Jüliet bale müziğinden oluşturduğu 1. ve 2. süitlerden seçilmiş bölümleri, Shokhakimov'un yönetiminde adeta yerleşik bir orkestra gibi seslendirildi. Alkışlara karşılık şef, bu balenin en karakteristik müziklerinden biri olan Montegü ve Kapulet ailelerinin kapışmasını canlandıran dramatik bölümü yineledi.
Bakalım, Tekfen Filarmoni sonbahar turnesine geldiğinde Ukrayna-Rusya savaşı bitmiş, bazı sonuçlar ortaya çıkmış olacak mı ve Shokhakimov nasıl bir program belirleyecek, solist hangi kökenden olacaktır?
Öyle de olsa, böyle de, müzik evrenseldir!
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
26 Mart 2022, Ankara