Başlıktaki dört yer adı, 27 Ocak 2023 akşamı Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası'nın verdiği konserin programıyla ilgili. İlk iki ad Nazi'lerin Yahudi toplama kamplarını oluşturduğu yerlere ait. New York ve Ankara ise, bu yerlerle ilintili bir senfonik şiirin Dünya ve Türkiye prömiyerlerinin yapıldığı yerler.
Konser tam da Uluslararası Holokost’u Anma Günü haftasına denk geldi. İkinci Dünya Savaşı döneminde Nazi'ler tarafından yok edilen 6 milyon Avrupa yahudisinin anıldığı 28 Ocak günü, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nca Uluslararası Holokost’u Anma Günü olarak resmen kabul edilmişti.
Konserdeki iki yapıt, Türkiye'de ilk kez çalındı. İlki, Ali Darmar'ın (d. 1946) “Geçmiş Esintiler” başlığını taşıyan, Flüt, Arp ve Yaylı Çalgılar İçin eseriydi. Diğeri ise Auschwitz'den sağ kurtulabilen Selanikli Yahudi besteci Michel Assael’in (1918 - 2006) Holokost kurbanları anısına yazdığı, Nazi ölüm kampının adını taşıyan senfonik şiir. Programdaki Mozart'ın 24. Piyano Konçertosu'nu ise, İstanbul yahudisi Renan Koen seslendirdi.
Renan Koen, Ali Darmar'ın öğrencisi. Hocasının piyano parçalarından bir albümü de kaydetmişti:
https://www.triolila.com/sanatci/renan-koen-ali-darmar
Böylece besteciler ve icracı piyanistin değişik nedenlerle birbirleriyle ilintili olduğu bir program oluşturulmuştu.
Renan Koen, Holokost'un unutulmaması için ve antisemitizme karşı çalışmalarıyla tanınan bir sanatçı. Geçen yıl, çeşitli yahudi kuruluşlarının ve şef Gürer Aykal'ın katkısıyla New York'ta bir konserin verilmesine ön ayak oldu. 20 Nisan 2022'de Carnegie Hall'de verilen bu konserde Aykal yönetiminde New Manhattan Sinfonietta tarafından Michel Assael'in Auscwitch Senfonik şiirinin prömiyeriyle birlikte, Koen'in öğrencilerinden Elcil Gürel Göçtü'nün (d.1979) Hymns from Auschwitz başlıklı bestesinin de ilk seslendirmesi yapılmış, Koen de gene Mozart 24. Konçertoyu çalmıştı.
Programın anlam ve ilintilerini böylece anlattıktan sonra, gelelim Ankara konserine.
İstanbul ve Paris’te aldığı eğitimle oluşturduğu kendi müzik dünyasını, piyano eğitmenliğinin yanında ezgiselliğe önem veren derinlikli bestelerle bezeyen Ali Darmar'ın “Geçmişten Esintiler”in de solo flütte Sibel Ayhan, solo arpte Engin Kansu yer aldılar. Başkemancı sandalyesinde İnci Kavruk oturuyordu.
Girit mübadili bir ailenin çocuğu olan Ali Darmar'ın bu eserinde toprağından koparılıp bir başka yerde yaşama tutunmanın zorluklarını işlediği Renan Koen'in kaleme aldığı program notunda belirtiliyor.
Bestecinin verdiği ada yakışan, yeni romantik yaklaşımın ürünü olan eser, solistler ve yaylılar tarafından Aykal'ın batonu altında uyumlu biçimde seslendirildi ve dinleyicinin büyük alkışını aldı. Eserinin prömiyerinde hazır bulunan besteci de sahneye çıkarak solocuları ve şefi kutlayarak teşekkür etti.
Oda orkestralarımızın dağarına yeni bir yapıt kazandırdığı için bizden de Ali Darmar'a teşekkürler. Umarız, bu kısa yapıt, diğer orkestralarımız ve topluluklar tarafından da dikkate alınarak sıklıkla seslendirilir.
Wolfgang Amadeus Mozart'ın senfonik özellikleri en baskın, obua ve klarneti birlikte kullandığı tek piyano konçertosu olan do minör K.491'de Renan Koen cümlelemeleri anlaşılır, temiz bir seslendirme çıkardı. Bis parçası olarak, bir Çek Yahudisi besteci ve şef olan Viktor Ullman'ın (1898-1944) Prag'da Naziler tarafından tutuklanıp gönderildiği Terezin'deki toplama kampında yazdığı piyano sonatından Büyük Füg'ü seslendirdi. Ullman, Terezin'den Auscwitz'e gönderilerek burada yok edilmişti.
Aradan sonra dinlediğimiz Michel Assael'in Auscwitch Senfonik şiiri, müzik tarihinde bazı benzerleri olan “kaybolup da sonra bulunmuş” türden bir eser. Auschwitz Toplama Kampı'nda kurulan müzik topluluğunda akordeon çalan Assael, buradan sağ kurtulduktan sonra, 1946-1947 yıllarında yazmış ancak hiç seslendirilmemiş. Assael de, savaştan sonra New York'a göç eden Yahudiler arasında yer almış. Yapıt yıllar sonra Dr. Joe Halio tarafından saklandığı çekmecede bulundu ve Renan Koen'in çabalarıyla seslendirilmeye hazır hale getirildi.
Yapıt, milyonlarca Yahudinin Naziler tarafından tabi tutulduğu işkence ve yoketme çalışmasının dehşetini, yitiklerin yarattığı hüznü yansıtıyor. Yer yer kurtuluş umutlarının yeşermesiyle oluşan iyimserliğin de hissettirildiği, Holokost kurbanlarını anma gününe uyan, öz-biçim ilişkisini yansıtan bir eser. Yapıtın üzerine oturduğu hikaye hiç dikkate alınmasa bile, salt müzikal olarak iyi kotarılmış, vurmalı ve üflemeli çalgıların ustalıkla kullanıldığı, kontrbasların tuttiler dışında özel görevleriyle kendilerini duyumsattığı, ortasında viyolonselle başlayan kısa bir yaylı kuartetin bulunduğu, çağcıl bir senfonik çalışma.
Yapıt dinleyicinin büyük beğenisini kazandı. Şef Gürer Aykal, kendine özgü, yakınındaki grup şeflerini elinden tutup öne çıkararak geliştirdiği özel selam seromonisini birkaç kez tekrarladı.
Başkemancıyı alnından öptü. Seslendirmenin başarısında pay sahibi solocu ve grupları da ayrı ayrı alkışlattı.
Konserde solist olarak yer alanlar, diğer eserlerde orkestra üyesi olarak görev yaptılar. Renan Koen, senfonik şiirde Çelesta partilerini çaldı.
Auscwitz Senfonik Şiiri'nin onca yıl bir çekmecede kilitli kalması yazık olmuş ama iyi ki ortaya çıkarılmış ve bir 20. yüzyıl trajedisini anlatan bu müzik, 21. yüzyılda klasik müzik dağarına kazandırılmış. Renan Koen'i bu alandaki çabası ve yapıtın Türkiye'de de seslendirilmesini sağladığı için kutluyorum.
Bu arada konseri, ilişkilerimizin yeniden büyükelçi seviyesine çıkarılmasıyla birlikte Ankara'ya atanan İsrail'in yeni büyükelçisi Irit Lillian da dinledi.
Dinleyici ise bu konserde sahnede iki orkestra üyesi tarafından Türkçe ve İngilizce olarak yapılan bölüm aralarında alkışlamama uyarısını hiç dikkate almadı. İlk ve son eser zaten birer bölümdü. Ama Mozart konçertonun iki bölüm arasında başlatılan alkış, konçertonun üçüncü bölümünün finalinde yer alan bir duraksamada bile hemen araya girip yapıtı zedeleyiverdi. Orkestranın sahnede açıklama yapan üyesi de, ara için topluca sahneden alkışlar arasında çıkılırken, gülerek ve eliyle alkış işareti yaparak duruma tepkisini dile getirmiş oldu.
ŞEFİK KAHRAMANKAPTAN
27 Ocak 2023, Ankara